Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nisanur Turunç

344 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Prof.Darrel Standing
Bu inceleme şahsi görüşüm ve spoiler içerir! Yıldız Gezgini öyle bir kitap ki okurken ben de hücrede gibiydim. Prof. Darrel ile birlikte o küçücük hücrede kaldım. Onun çektiği işkenceleri onunla beraber yaşadım. En kötü deneyimim ise deli gömleğine sıkıca sarılmak oldu. Jack London’ın kalemini çok beğeniyordum. Bu kitapta hayran kaldım. O dönemde hapishanede yapılan tüm işkenceleri gözler önüne sermiş. Prof. Darrel, adam öldürmekten değil sadece gardiyana yumruk attığı için idam cezası aldı. Ancak Darrel, 40 kilo bile değildi. Bu yüzden bu yumruğun şiddetini düşünün. Bir gün arkadaşıyla hücreden hücreye şifreli konuşurken astral seyahati keşfeder. Böylece artık karşımızda işkencelerin önünde sağlam duran bir Darrel olacaktır. Onunla birlikte ata bindim, nehire indim. Onun birlikte o gömleği giydim ve ben de hareketsiz, nefessiz kaldım. Jack London’ın bu kitabının betimleme gücü tek kelime ile muhteşem. Okumadıysanız kesinlikte tavsiye ediyorum.
Yıldız Gezgini
Yıldız Gezgini
Jack London
Jack London
Yıldız Gezgini
Yıldız GezginiJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20146,9bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Madalyonun iki farklı yüzü
Acımak romanını okumayanlar için spoiler olabilir! Acımak romanı sanki bir madalyonun iki farklı yüzünü temsil ediyor. Reşat Nuri gerçeği daha fazla attırmak için günlük şeklinde yazmış. Zehra muallim olarak kendi ayaklarının üstünde duran bir genç kızdır. Babasına karşı düşman olarak yetiştirilir. Ancak kırılma noktası babasıyla ilgili gerçekleri öğrenince değişmeye başlayacaktır. Peki neden Zehra bir öğretmen olarak tanıtılır kitapta? Çünkü yeni bir toplum düzenini ancak ve ancak bir öğretmen yapabilir. Bu yönüyle Reşat Nuri çok ince eleyip sık dokuyarak romanını yazmıştır. Zehra’da acıma duygusu yok demiştik. Acıma duygusu babasının ölümünden sonra ve onun güncesini bulduktan sonra değişecektir. Nitekim artık romanın sonunda Zehra’da acıma duygusu oluşmaya başlamıştır. Acımak madalyonun iki farklı yüzüdür. Zehra babasının güncelerini bularak görünenin arkasındaki görünmeyeni bulmuştur. Annesinin ve anneannesinin anlattığı baba tipine karşı babasının güncelerini bularak ‘gerçek’ babasını tanıma fırsatına sahip olmuştur. Reşat Nuri bu romanıyla Anadolu’yu tetkik ediyor. Ayrıca dönemine göre de tasvirleri çok farklı. Kısacası gerçekleri öğrenince dönüşen Zehra ile gerçekleri öğrenince dönüşen bir babanın hikayesini Reşat Nuri gözler önüne sermiş.
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,6bin okunma
480 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Heathcliff anlatılan kadar kötü müydü?
Uğultulu Tepeler adlı kitabı okumayanlar için spoiler olabilir. Heathcliff’i kitap boyunca Nelly Dean'in gözünden görüyoruz. Bence Heathcliff saf kötü değildi. Ancak Nelly onu sürekli kötü gösteriyordu. Onu anlatırken yaptığı tasvirler de bunu niteler vaziyette. Nelly sürekli olarak kişiler arasında laf taşıyarak ve olayları kendince anlatıyor. Bu yüzden Nelly yanlı bir anlatıcıdır ve kişileri sevip sevmeme kriterine göre okuyucuya aktarır. Heathcliff’i bundan dolayı saf kötü olarak göremeyiz. Gerçekten bir kötü arıyorsak bence bu kişi Nelly idi. Catherine'nin ona güvenerek anlattığı her şeyi üçüncü bir kişiye taşıyarak onu kötülüklerden koruyor gibi görünüyordu. Ancak sürekli olarak tam tersini yapıyordu. Heathcliff!i ise bir soyadı bile olmayan bir çocuk olarak anlatıyor Nelly. Hatta ingilizce olarak okuduğunuzda Heathcliff için IT zamirini kullanıyor. Heathcliff küçüklükten beri kötü muameleye maruz kaldığı için büyüyünce ona yapılan kötülüklerin rövanşını istiyor bir nevi. Sonuç olarak, bu incelemeden çok Heathcliff’in kitapta anlatılan kadar kötü olmadığını düşünen bir okur yorumu :) Nelly Dean gerçek bir kötü varsa o da sensin!
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Koridor Yayıncılık · 201642,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
438 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İnce Memed
Yaşar Kemal’in kitaplarını bu kadar geç keşfetmeme kızıyorum! İnce Memed adlı kitabın betimlemesi, anlatımı o kadar doğru bir şekilde kurgulanmış ki bir bölümü bile değiştirmek imkansız. Çakır dikenini görmeden acısını bacaklarımda hissettim. İşte Yaşar Kemal böyle bir yazar... İnce Memed’in, köylünün, Hatçe’nin yaşadıklarını onlarla birlikte deneyimle fırsatı sunuyor bize bu kitap. Öyle ki bazı durumlarda Abdi ağanın yaşadıklarına bile hüzünlendim. İnce Memed’i bu kadar geç keşfetmem benim ayıbımdır!
İnce Memed 1
İnce Memed 1
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal’in dili o kadar berrak ki yaptığı tasvirleri birebir deneyimleme fırsatı yakalıyorsunuz. büyülü bir dil, büyülü bir tasvir yeteneği, iyiki Yaşar Kemal var
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202358,1bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Kitapların yakıldığı bir dünya... Tam da bugün yaşadığımız evrenin ta kendisi. ‘Aptal kutusunun’ kitaba tercih edildiği şu dünyada bu kitap gerçekten çok korkutucuydu. Ancak kitabın yarattığı distopyada şu anda yaşamak daha da korkutucu. Mutlaka okuyun ki kitapların, düşünmenin, özgür olmamanın ne demek olduğunu kavrayıp şu anda bunları yapabiliyor olmanın keyfini çıkarın.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,8bin okunma
Reklam
568 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Beyoğlu Rapsodisi adlı kitabını okuduktan sonra zaman kaybetmeden bu kitaba geçtim. Ancak ilk kitabında aldığım zevki bu romanında maalesef alamadım. Çünkü kitap çok fazla ayrıntıya boğulmuştu. Kitabı okurken bunu neden bu kadar ayrıntılı vermek zorunda diye düşünmekten kendimi alamadım. Bu yüzden okurken pek keyif aldığım söylenemez. Bir Ahmet Ümit klasiği olarak bu romanda da Beyoğlu’nun her ince ayrıntısına yer vermişti. Güzel betimlemeler yapmıştı. Diğer bir dikkat çekici nokta ise eser içinde eser yazma tekniğini kullanmış. Romanı okuduktan sonra romanda bulunan cinayet yazarının aslında okuduğumuz romanı yazdığını görüyoruz. Üslup ve teknik açısından gayet keyifli ancak çok fazla ayrıntıya yer verdiği için okumak için okuduğum bir roman oldu...
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201735,9bin okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
1900'lü yıllarda Halid Ziya bu kitabı yazdığı zamanlarda Türk edebiyatında bir kırılma noktası olmuştur. Çünkü Tanzimat döneminden beri süregelen kadın meselesi, kölelik gibi konular yerine bir kadının (Bihter) psikolojisini inceleyen bir eser ortaya koymuştur. Tabii ki eser bu konudan ibaret değil. Kitap 5 ana kahramandan meydana geliyor ve onların yaptıkları davranışlar romana şekil veriyor. Bihter, annesinin yarattığı o imajdan kurtulmak ve daha iyi bir hayat için Adnan Bey ile evleniyor. Tabii ki hiçbir şey umduğu gibi olmuyor çünkü Adnan Bey gencecik Bihter'e ilgi, alaka göstermiyor. O da ilgi, alakayı Behlül'de buluyor. Ancak Behlül bu ilişkiden sıkılıp Nihal'e umut verince Bihter yasak aşkı ortaya döküp intihar ediyor. Okurken Bihter'e de Nihal'e de ayrı ayrı üzüldüm. Nihal de Bihter de hep sevilmek, ilgi görmek istiyorlardı. Ayrıca, Halid Ziya bu romanda ahlak dersi vermeyi amaçlamamış. Sonuçta, trajik dram türüne dahil edebileceğimiz bu eseri herkesin okunması gerektiği fikrindeyim.
Aşk-ı Memnu
Aşk-ı MemnuHalid Ziya Uşaklıgil · Yakamoz Yayınları · 201618bin okunma
353 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
Ah Mina Urgan sen ne güzel bir kadınsın! Kitabı okurken kendimi gülmekten alamadım. Evlilik benzetmeleri, Yahya Kemal ile olan muhabbetleri, Necip Fazıl ile olan hatıraları hepsi birbirinden güzeldi. Kendine ‘dinazor’ benzetmesini yapması o kadar yerindeydi ki. Elimden bırakamadığım sürekli Notlar aldığım ufkumu genişleten Harika bir eser.
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 202211,4bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı elime ilk aldığımda yazar üzerinden bir örnek verip konuyu genişletmeye çalışmış. Ancak ileriki sayfalarda kitabın tamamen ticari amaçlı yazıldığı kanısına vardım. Kitaptaki çoğu öneri vasatın altında ve hiçbir anlamı olmayan düşünceler. Kitaba para vermeye değmeyeceğini düşünüyorum.
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama SanatıMark Manson · Butik Yayınları · 201713,2bin okunma
398 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Ahmet Ümit, Kırlangıç Çığlığı adlı kitabında toplumu derinden etkileyen pedofili, zorunlu göç yani mültecilik konularını derinlemesine işlemiş. Kitabında verdiği örnekler ve örnekleri işleyiş bakımından genel olarak kitabı beğendim. Giriş, gelişme bölümleri her ne kadar güzelse de sonucu o kadar kötüydü. Nitekim sonuç bölümünü sadece birkaç sayfada hızlıca işleyip bitirmişti. Bunlardan ayrı olarak, kitabı okurken katili tahmin etmek benim için çok zor olmadı. Hatta yazar kolay tahmin edilmesin diye birkaç kafa karıştırıcı bölüm de eklemişti. Ancak ipuçlarını takip ettiğimde tahmin etmek zor değildi. Her şeye rağmen konusu ve örnekleriyle keyifli bir Ahmet Ümit klasiğiydi.
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201831,8bin okunma
Reklam
220 syf.
·
Puan vermedi
Şevket Rado, Ahmet Mithat Efendi ile ilgili birkaç sayfa bilgi verip diğer kalan bölümlerde Ahmet Mithat’ın hikayelerini günümüz konuşma diline uygun olarak çevirdiği kitaptır. Hikayeler dönemine göre gayet güzel, açık ve anlaşılırdır. Tabi, Haldun Taner ya da Oğuz Atay hikayelerine alıştıysanız bu kitap sizin için çerez tadında olacaktır.
Ahmet Mithat Efendi
Ahmet Mithat EfendiŞevket Rado · Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları · 198614 okunma
480 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Aslında kitap "çok satanlar" arasında olduğu için uzun bir süredir kütüphanemde okunmayı beklemekteydi. Artık okumam lazım diyerek başladım. Açıkçası söylemek gerekirse yorumları okuyunca çok beğeneceğimi düşündüm. Ayrıca, 658 ve 19 sayılarını katilin nasıl bildiği benim üzerimde aşırı bir merak uyandırdı. Ancak çözüme yavaş yavaş gelindiği zaman bu kadar güzel bir şekilde kurgulanmış olan kitabın -sayıların tahmin edilme konusu- benim fikrimce güzel bir sonu yoktu. Eleştirmenlerin abarttığı kadar iyi bir kitap olarak görmüyorum ancak her şeye rağmen başlangıçtaki kurgusu ileri düzeydeydi.
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı TutJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 202341,1bin okunma
214 syf.
10/10 puan verdi
Aydın ve köylü arasındaki uçurumu gözler önüne seren bir roman. Ahmet Celal, birinci Dünya Savaşında kolunu kaybetmiştir ve bir köye gelmiştir. Bu köydeki halk ise cahil ve tamamen savaş karşıtıdır. Çünkü onlar Avrupa denilen kraliçenin İslam dinini kabul edeceğine dair söylentiler vardır. Savaş adım adım köye gelir ve köylü ile Ahmet Celal arasındaki uçurum gittikçe açılır. Nitekim Ahmet Celal, köylüyü domuza, kaldığı köydeki doğadan da en kötü şekilde ortaya koyar. "Tepeler birer urdur." Okunması gereken güzel bir Yakup Kadri Karaosmanoğlu klasiği...
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,6bin okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Üst kurmaca tekniğiyle yazılmış bir Oğuz Atay kitabı. İç içe geçmiş üç kişinin öyküsünü kapsar: Tutunamayanlar kitabının öyküsü, Turgut Özben'in öyküsü ve Selim Işık'ın öyküsü. İlk dikkat çekici nokta kitaptaki isimlerin değiştirilmiş olduğu ve olayların tamamen gerçek olduğudur. Ancak, diğer sayfada da her şey kurmacadan ibaret olduğunu yazar Oğuz Atay. Bu bir ironik yaklaşımdır. Döneme yaptığı bir eleştiri. Kitapta daha çok iç konuşma vardır. Bu iç konuşmalarla Turgut'un iç çatışmalarını ortaya koyar. Aslında bu kitap için yüzlerce sayfa yazılır ancak kısaca söylemek gerekirse "Turgut Özben öz benini arar yani Selim'i." Kitap genel olarak Turgut'un Selim'in intiharını çözmek için onun arkadaşlarıyla olan konuşmalarından, mektuplarından vb. şeylerinden ibarettir. Ayrıca, kitabın genel olarak konusu da entelektüel bireyin yalnızlığıdır. Nitekim, bu konu Oğuz Atay'ın romanlarının ve öykülerinin bel kemiğidir.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062bin okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
Fransa'da okuyup bütün bilgisini Türkiye'de -kendi vatanında- kullanmak isteyen idealist doktor Mansur Bey'in hikayesini konu alır. Kitabı okurken daha çok aşk anlatılıyor olsa da Mansur Bey'in idealist kişiliğinin istediği tek bir şey vardır: İstanbul merkezli ittihad fikri var. Kalkınmanın temelde köylerden başlanılarak yapılacağını söylüyor. Köydeki insanları bilgilenmesi gerektiğini söyler. Dönemine göre fütürist bir romandır çünkü bu fikir daha önce hiçbir romanda işlenmemiştir.
Turfanda mı Yoksa Turfa mı
Turfanda mı Yoksa Turfa mıMizancı Mehmed Murad · Özgür Yayınları · 20081,705 okunma
200 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ahmet Mithat Efendi'nin kendisini Rakım karakteriyle özdeşleştirdiği roman. AME, bu romanda -çoğu romanında yaptığı gibi- Rakım'ı tutar ve Felatun Bey'in yaptıklarından okuyucunun ders çıkarmasını ister. Felatun Bey, Polini ile gününü gün ederken Rakım Bey çalışıp didinir üstüne de Canan'ı geliştirir:piyano çalmayı öğretir, dersler verir. Nitekim Canan öğrenmeye çok açık bir karakterdir. Ayrıca, AME, isim sembolizasyonunu çoğu romanda kullanır. Burada Felatun Eflatundan, Rakım da hesapla uğraşan anlamına gelir.
Felatun Bey ile Rakım Efendi
Felatun Bey ile Rakım EfendiAhmet Mithat Efendi · Dergah Yayınları · 201422,8bin okunma
Reklam
311 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bihruz Bey'in yanlış batılılaşmasını anlatır. Bihruz Bey Arapça,Farsça,Fransızca özel dersine rağmen çok iyi Fransızcası yoktur. Garsonlarla, berber çıraklarıyla laf aralarında Fransızca kelimeler ekleyerek konuşur. Babasından kalan mirası Lando tipli arabayı satın almak için kullanır ve bu mirasın asla bitmeyeceğinden emindir. Bihruz Bey aslında saftır da. Çünkü, Periveş'i ilk gördüğü zaman onun makul bir ailenin kızı olduğuna inanır ve romanın sonuna kadar ona olan aşkını okuruz. Yani, Bihruz Bey'e gelişmeyen karakter diyebiliriz. Çünkü hep aynı seviyede devam eder. Kendini hiç geliştirmez. Sonuç olarak, Bihruz Bey batılılaşmayı yanlış yorumlayan Türkçeyi hiç beğenmeyen ama Fransızcayı da yarım yamalak bilen-konuşan bir tip.
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · İletişim Yayıncılık · 201425,4bin okunma
128 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tanzimat Döneminde yazılan cariyelik, esaret gibi konuları eleştiren bir kitap. Kafkasyalı bir esir olan Dilber ile Pariste resim öğrenimi görmüş Celal Bey'in hikayesini anlatır. Romanın baş kahramanı ressam olduğu için yapılan tasvirler tablo gibidir. Celal Bey ilk görüşte değil sonradan aşık olur Dilber'e. Fakat durumu öğrenen annesi buna kesinlikle izin vermez ve Dilber'i çarçabuk başka bir esirciye verir. Durumu öğrenen Celal Dilber'in peşini bırakmaz fakat bu aşkın sonu mutlu bitmez.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201646,2bin okunma
166 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Günümüz modern insanının vehimlerini konu alır. 55 metrekarelik evinde Cemil ruhsal sökükleriyle uğraşmıştır. Kitabını bastırmak için yayın evine veren Cemil'in o saatten itibaren başlayan düşüncelerini okuyoruz. Tam bir bilinç akışı var kitapta. Sürekli Cemil'in düşünceleri değişiyor ya da birbirine giriyor. Kitabın bazı yerlerinde insan kendini buluyor. Mesela, Cemil balık yedikten sonra ellerini Prille yıkıyor, çaya koku sinmesin diye domates yiyor. Tabi bunlar olurken Cemil her telefonu editörden gelmiş gibi açıyor. Aslında kitapta bir üst kurgu tekniği var. Cemil'in yazdığı kitap yani basılmasını istediği kitap zaten okuduğumuz kitap: Sinek Isırıklarının Müellifi.
Sinek Isırıklarının Müellifi
Sinek Isırıklarının MüellifiBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20213,518 okunma
296 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Uçakta yolculuk yaparken başlamıştım. Can Tezcan,mekiğine binip yolculuk esnasında fikirlerini düşünürken ben de onunla aynı hisleri paylaşmıştım. Günümüze parodik-ironik bir şekilde eleştirmiştir Tahsin Yücel. Genel olarak kitapta işlenen ana konu "hukukun özelleştirilmesi fikriydi." Can Tezcan için güzel başlayan macera hiç ummadığı şekilde sonuçlandı. Kesinlikle okunmaya değer bir kitap.
Gökdelen
GökdelenTahsin Yücel · Can Yayınları · 2018992 okunma