Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nitekim kadınların yüzüne kapatılan kapılar yüzünden edebiyat bizim ölçebileceğimizin çok ötesinde yoksullaşmıştı zaten... Arzuları hilafına evlendirilmiş, bir odanın içine hapsedilmiş ve tek bir uğraşa mahkûm edilmişlerdi kadınlar. Bir oyun yazarı onları ilginç ve gerçekçi bir şekilde ve tam olarak nasıl anlatabilirdi ki?
Napoleon’un liderliğinin hayati öneme sahip olan temel taşlarından biri de baskı altında sergilediği görkemli sakinliğiydi. Bu özelliği, bilhassa hükümdarlığın mağlubiyetlerle ve ricatlarla dolu olan son dönemlerinde öne çıkmıştı. Nitekim 1813’te, “Duygularımın bana ihanet etmesini engellemek için kendimi kontrol etme becerimi geliştirmem yıllarımı aldı,” diyecekti.
Sayfa 31
Reklam
Nitekim salgın hastalıkların baş gösterdiği dönemlerde, kimi insanların içinde gizliden gizliye bu hastalıklara yakalanma arzusu ortaya çıkar.
Sayfa 408Kitabı okudu
Öyle ya, ne ben kendimi sizin bana verdiğiniz biçimde ne de siz kendinizi benim size verdiğim biçimde tanıyabilirsiniz; hiçbir şey, herkes için aynı olamaz; her şey, her birimiz için sürekli değişebilir ve nitekim değişmektedir de.
İki zıt istikamete doğru çatallanan İslâm felsefesinin akılcı ve tabiatçı kolu daha ziyade Hıristiyan garp, imancı ve ilâhiyatçı kolu da daha ziyade İslâm şark üstünde tesirini devam ettirir. Burada oldukça garip bir çaprazlama ve bir tesir mübadelesi göze çarpar. Hıristiyan garp, akılcı ve tabiatçı düşünceyi İslâm şarktan almış ve İslâm şark da imancı ve ilâhiyatçı düşüncesinde Hıristiyanlığın tesiri altında kalmıştır. Nitekim İslâm dini de kitabında rasyonalist (akılcı) bir ruh sahibi olduğu halde sonradan mistik bir düşünce doğurmuş. Hıristiyanlık da kitabında mistik bir ruh sahibi olduğu halde sonradan akılcı ve tabiatçı bir medeniyet ortaya çıkarmıştır
Nitekim gelişmiş ülkeler tarihlerinin hiçbir döneminde azgelişmiş ülke olmadılar. Kendileri gelişirken, bugünkü azgelişmiş ülkelerin "azgelişmişleşmelerine" neden oldular.
Sayfa 52
Reklam
331 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitap üzerine inceleme yazmadan önce bende neler bırakmış diye önce kendimi inceledim epey bi süre. Biter bitmez üzerine konuşulacak, yazılacak bir eser olmadığı gibi ne anlatıldığını ya da ne anladığınızı görmek için kitabı iyice sindirmek şart. Bu süreçte kitap hakkındaki incelemeleri okudum, izledim. Gözden kaçırdığım neler var ya da benim
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,5bin okunma
İlle de "Uyan ey akıl, ey vicdan, ey insanlık..!" Diye bağırmak mı gerekir.? Uyanın artık kör sine'ler. Nitekim Gazze'nin hesabı herkesi bekler..
~☆~ Bil ki kişiyi sapkınlık ve ahlâksızlıklardan alıkoymayan namaz, Yüce Allah'ın namaz adını verdiği şey değildir! Nitekim Yüce Allah şöyle buyurur: "Muhakkak ki namaz çirkin fiillerden, akla ve sağduyuya aykırı olan her türlü şeyden alıkoyar!" Ankebut, 29/45 ~☆~
Sayfa 59 - Sufi KitapKitabı okuyor
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) "Hikmet, gökten süzülür iner ama yarının tasasını çeken kalbe girmez" buyurmuştur.
Sayfa 29 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yine de, ne Ksenophanes, ne Parmenides, ne Empedokles, ne de başka bir teolog... <hiçbiri> şiir tarafından tanrısal esine tabi olacak şekilde cezbedilmemiştir. Daha ziyade, doğa incelemesini coşkuyla kucakladıkları için, yaşamlarını dindarlığa ve tanrıları onurlandırmaya adadıkları için, iyi adamlar oldular, ama tanrı vergisi yetenekleri olan birer şair olamadılar. Nitekim geride başkalarına da örnek olabilecek gerçek şiirler bırakabilmeleri için, yukarıdan ölçü, âhenk ve ritim konusunda ilham almaları, tanrıların lütfuna ermeleri gerekirdi.
Eximenus <ya da Ksenophanes> dedi ki: Tanrı her şeyi sözle yarattı. Onlara "Ol!" dedi, oldular, ekleyip birleştirdiği diğer dört öğe (top- rak, su, hava, ateş) gibi, ve düşmanlar birbirine karıştı. Nitekim görüyoruz ki ateş suya düşman, su ateşe, bu ikisi de toprakla havaya. Yine de Tanrı onları barış içinde bir araya getirdi, ki artık dost olsunlar. Böylelikle, her şey bu dört öğeden yaratıldı, gökyüzü, taht, melekler, Güneş, Ay, yıldızlar, yer, deniz ve içindeki her şey. Bütün bunlar çeşit çeşit, benzer değil, ve Tanrı bunların doğasını değişik değişik yaptı, yaratıklar gibi.
TOPLU CEVAPLAR İddiaların aksine: 1- Said Nursî'nin İstanbul'a geliş yılı 1907 2- Said Nursî'nin Nutuk'u 1908'de basıldı 3- Said Nursî, A.Hamid'e hakaret etmedi 4- Said Nursî, SultanReşat'tan para almadı 5- SaidNursî, Urfa'ya giderken Ankara'ya uğramadı (Fesubhanallahil-azim; onca yalana bunca insan
..Peygamberimiz der ki “Siz nasıl sevip kıyamadığınız hastanızı -perhiz gereği- yemeden içmeden sakındırıyorsanız, Allah da kulunu dünyadan öylece sakındırır.” Nitekim basiretli kimseler, kendilerine dünyalık nimetler ulaştığında üzülür, dünyalık nimetler ellerinden çıktığındaysa sevinir ve “Salihlerin şiarı, merhaba!“ derler.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.