2024 yılına Nobel Ödüllü yazar #annieernaux 'un bir kitabıyla giriş yapmak istedim. Ernaux, kendi yaşamının kırılma noktalarından birini, -tıpkı "Olay" kitabında olduğu gibi- okuması zor bir konuyu masaya yatırmış. Üzerine düşünmenin, kabullenmenin, yaşamanın ağır gelebileceği bir hastalığı anlatıyor: alzheimer
Bu hastalığa yakalanan birini yazarak anlatmakta, hastaya bakım veren kişi olmakta, onun bu sürecine kızı olarak şahit olmakta ayrı ayrı zor.
Yazar yazma sürecini, acısını yaşamak, kaybını kabullenmek ve annesinin hatırasını yaşatmak niyetiyle kendi şifasını bulmak olduğunu söylüyor.
Bir kadın, bir evlat ve bir anne olarak okurken gözlerimin dolduğunu, yutkunarak okuduğumu söylemeliyim. Hayatın kaçınılmaz gerçeği olduğu içinde zor bir konu: Ölüme giden süreç, hafıza kaybı, sevdiğiniz birini kaybetmek. Bu yüzden koşun hemen bu kitabı okuyun demeyeceğim. Bu konularda hassassanız, olumsuz deneyimleriniz varsa sizin için bu kitap hassas içerik olabilir..
Çünkü ben bir okuyucunun kendini korumak adına okuyacaklarını seçmesi gerektiğini düşünüyorum. Bazen iç dünyamızı korumak adına bazı metinleri okumamalı, bazı görüntülere bakmamalı, bazı filmleri izlememeliyiz diye düşünüyorum.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Fyodor Dostoyevski 'nin 
Yeraltından Notlar 'ı varsa 
Peyami Safa 'nın da ''Bodrum Katından Notları'' var . . .
Gaz lambasını yakıp merdivenlerden yavaş yavaş ''Bodrum Katı''na doğru inelim . . .
Bu roman, sadece 15 yaşındaki hasta bir gencin hastane
