Nadir görülen bir hastalık olan SMA ,merkezi sinir sistemini ve iskelet kas sistemini etkileyen kalıtsal bir nöron hastalığıdır. Halk arasında Gevşek Bebek Sendromu olarak da bilinir. SMA (spinal müsküler atrofi), omurilikteki motor sinir hücrelerini etkileyerek yürüme, yemek yeme ve nefes alma gibi temel kabiliyetini ortadan kaldırır. Bebekler
Yazmayı seven
Yazmayı bilen
İnsandan hiç korkmuyorum
Çünkü içindekileri
Dökmek için her zaman
Bir kağıdı
Bir bilgisayarı var
Beğenmediklerini silmek için
Bir silgisi
Bir de mausu var
Tehlikesi kendi içinde
Beğenileri, beğenmedikleri
Kavgası, sevgisi
Hep bir kaç kelimenin ucunda
Elinde ne silahı
Ne kesici aleti var
Dilinde en fazla dikenli gül
O da kanatırsa yüreğinizi azıcık...
Saat
13.38
6 Ocak 2022
Ankara
“Kırk yıl cevap almasan benden, gene yaz…”
…
“Dünya dünya olalı kimselerin benim gibi sevdiğini ve sevebileceğini sanmıyorum. İnandığım en kesin gerçek bu canım.”
Dönem şairlerinin aşkı büyük olur ama Ahmed Arif’in Leyla Erbil’e duyduğu aşk bir başka; çok daha derin!
Aşkının karşılığını alamamış, Leyla Erbil onun aşkını dost olarak cevaplamış
Lise yıllarım, abimin beni yönlendirdiği kitapları okumakla geçti.
Aziz Nesin de onlardan biridir. (Diğeri de yine çok değerli bir yazar. Onu başka bir incelemede anlatmak isterim.) Aziz Nesin'in kitaplarını kahkahalarla okurdum. Ama nereden bilirdim ki lisede beni güldüren adam, üniversitede ağlatacak. Evet ben Aziz Nesin diyince hep güldüm, ta ki
Herkese iyi akşamlar, sevgili okurlar canım dostlarım. Gün geçmiyordu ki 1000 kitapta güzel bir etkinlik olmasın. Beni tanıyan okur dostlarım biliyorlardır ki şiiri çok seviyorum. Şiiri eminim siz de çok seviyorsunuzdur, öyle umuyorum. Şiir sevmemek ne mümkün? Şayet sevmeyenler için de bu ilk adım olabilir. An itibariyle şiir kitabı okuma
“hep kurşunlamışlar yalnızlığı çoklar sokağında
herkesler var olmuş
bir sen ben ölmüşüm
ölmüşlük ne ki yaşanmamış mutluluklarda
ölmüştük ne ki tutkusuz yaşamlarda”
5 Mayıs 1973 yılında Ankara/Kızılay’da henüz 25’inde gencecik bir fidan düşer yere, kimsesizdir, bir başına. Çoklar sokağında bir yalnızdır, ölümünü bekler öylece. Yeğeni şöyle der