Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Virginia Woolf, James Joyce, Kafka, Camus, Sartre okumaya başlıyorum... Çünkü, bunları okumak modern bir aydının olmazsa olmazı; öyle şartlandırıldık. Ben çok fazla Sait Faik okurdum. Sait Faik'in yalnızlığı ile, onun yalnız dünyası ile büyük bir özdeşlik kuruyordum. Babam bir gün göz gezdirdi okuduklarıma ve bu menfi herifleri neden okuyorsun diye kızdı bana. Sait konusunda müthiş bir tutkum vardı. "Alemdağ'da Var Bir Yılan" hikâyesi beni kalbimden vururdu; okur okur ağlardım. Daha sonra Kafka ve diğerleri... Nihilist eğilimler bilhassa Batı Avrupa entelijansiyasına has bir telakkiyi dünyama taşıyor. Mutluluk bir burjuva illüzyonudur. Mutluluk banal bir şeydir, bayağıdır.
İnsan hep aşık olmak ister ama aşık olduğunda hep bir eksiklik hisseder. Hani ona ait olmak isterken, onunda sana sahip olmasını istersin ya… Yanındayken bile aşırı sevmenin nedeni bir gün bitecek olmasıdır. İnsan o kaygı ile ilgili mesajı pek okumak istemez. Çünkü o mesaj çaresizliği ve yalnızlığı fısıldar. Galiba bu yüzden insan, tüm mesajı olay bittikten sonra okumaya başlar. Kimi hiç okumaz çünkü korkaktır, kimi de okur anlar ve kabullenir.
Reklam
_Her seçiş bir vazgeçiştir. _Sonunda kendim olabilmek için, değişiyorum. _Ezilenler arasında din adamı yoktur. Din adamları, ezen sınıfların asalaklarıdır. _Oy verdiğiniz hükümet soykırım işlerken siz kurban değilseniz, o zaman kesinlikle işkencecisiniz. _Hepsi birden aynı şeyi düşünmeye neden bu kadar önem veriyorlar. _Düşünmek için zaman
İlk kavramı yoksulluk. Bu kavram çok dikkatimi çekmişti. Dostoyevski yoksul doğar ve yoksul ölür. Yoksulluk onun varoluşudur. Utancının varoluşu. Babasının görevinden ötürü fakirler için kurulmuş bir hastanede doğar. Babası oranın askeri doktorudur. Yoksulluk kavramının yanında orada tanık olup yaşadığı açlık, sefalet, şiddet kavramlarını hayatı
Sayfa 106
_Sıradan sözcüğü neden bir küçümseme ya da bir hakaret ifadesidir? Neden sıradan olmayan sözcüğü, olağanüstü seçkin gibi takdir ifadelerini içinde barındırır? Neden sıradan olan her şey alçak ve bayağıdır? Sıradanlık, türün doğuştan sahip olduğu şey demektir. Onların kendilerine özgü alametifarikaları yoktur: Onlar tıpkı seri imalat mamulleri
_Deniz bitti. En az iki yüzyıldır milletçe tam bir mirasyedi gibi yaşadık. Artık sonu geldi. Alacaklılar kapıya dayandı. Günü gün ederek har vurup harman savurduk ve değirmenin suyunun nereden geldiğine zerrece aldırmadık. Duranın durduğu yerde hep durmaya devam edeceğini sandık. Onunla ayakta durmak yerine emsalsiz bir umursamazlıkla sırtımızı
Reklam
İnsan ve Sembolleri - Arketipler
_Rüyanızda şeytanla mücadele ettiğinizi gördüğünüzde fark edeceksinizdir ki mücadele ettiğiniz yalnızca kendinizdir. Düşünü gördüğümüz kimse, İçimizdeki diğer yandır. Tanrım şükürler olsun ki beni böyle yaratmamışsın. Düş, düşü gören kişiye değil, bir topluluğa, halka, insanların tümüne aittir. Gelecekteki kişiliğimiz çok önceden oradadır ama
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Ey şiir okumayan, şiire kulak tıkayan okur, haklı olan sensin. Sana saygıyla karışık bir öfke duymaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Ama şunu iyi bil ki, şiirle zıtlaşman yarar sağlamayacak sana. Çünkü şiirin yalnızlığı senin de yalnızlığındır .
Sayfa 52 - YKYKitabı okudu
Ey şiir okumayan, şiire kulak tıkayan okur, haklı olan sensin. Sana saygıyla karışık bir öfke duymaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Ama şunu iyi bil ki, şiirle zıtlaşman yarar sağlamayacak sana. Çünkü şiirin yalnızlığı senin de yalnızlığındır ve bu yalnızlık şiirin değil senin sonun olacaktır. İnanıyorum ki sen günün birinde Anka gibi kendi külünden yeniden doğacaksın. İşte o gün gelene kadar benim sana diyeceğim; ateşin bol, tükenişin çabuk olsun.
Reklam
Ey şiir okumayan, şiire kulak tıkayan okur, haklı olan sensin. Sana saygıyla karışık bir öfke duymaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Ama şunu iyi bil ki, şiirle zıtlaşman yarar sağlamayacak sana. Çünkü şiirin yalnızlığı senin de yalnızlığındır ve bu yalnızlık şiirin değil senin sonun olacaktır. İnanıyorum ki sen günün birinde Anka gibi kendi külünden yeniden doğacaksın. İşte o gün gelene kadar benim sana diyeceğim; ateşin bol, tükenişin çabuk olsun.
Ey şiir okumayan, şiire kulak tıkayan okur, haklı olan sensin. Sana saygıyla karışık bir öfke duymaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Ama şunu iyi bil ki, şiirle zıtlaşman yarar sağlamayacak sana. Çünkü şiirin yalnızlığı senin de yalnızlığındır ve bu yalnızlık şiirin değil senin sonun olacaktır. İnanıyorum ki sen günün birinde Anka gibi kendi külünden yeniden doğacaksın. İşte o gün gelene kadar benim sana diyeceğim; ateşin bol, tükenişin çabuk olsun.
Sayfa 57 - Şiir ve OkurKitabı okudu
İnsan hep âşık olmak ister ama âşık olduğunda da hep bir eksiklik hisseder. Hani ona ait olmak isterken, onun da sana sahip olmasını istersin ya... Yanındayken bile aşırı sevmenin nedeni bir gün bitecek olmasıdır. İnsan o kaygıyla ilgili mesajı pek okumak istemez. Çünkü o mesaj çaresizliği ve yalnızlığı fısıldar. Galiba bu yüzden insan, tüm mesajı olay bittikten sonra okumaya başlar. Kimi hiç okumaz çünkü korkaktır, kimi de okur, anlar ve kabullenir.
Sayfa 238 - Nemesis KitapKitabı okudu
Ben çok fazla Sait Faik okurdum. Sait Faik’in yalnızlığı ile, onun yalnız dünyası ile büyük bir özdeşlik kuruyordum. Babam bir gün göz gezdirdi okuduklarıma ve bu menfi herifleri neden okuyorsun diye kızdı bana. Sait konusunda müthiş bir tutkum vardı. “Alemdağ’da Var Bir Yılan” hikâyesi beni kalbimden vururdu; okur okur ağlardım.
Sivas'ı Unutmayalım Gece saat on ikiyi vurur. Babam sabaha kadar kitap okur, çalışır, yazar. Sıcacık dizeleri dolar yüreğime... Bembeyaz kâğıtlarda düşleri bir kez daha yıkanır. Ama bir ateş gelir yakmaya çalışır yazdıklarını... ... Acıyı yazıyorum, özlemi yazıyorum, yokluğu yazıyorum, yalnızlığı yazıyorum, tekrarı yazıyorum, adaletsizliği yazıyorum, suçu yazıyorum, isyanı yazıyorum, çabayı yazıyorum, utancı yazıyorum. Yazıyorum, söylüyorum, çığlık atıyorum, ağlıyorum, iğne ile kuyu kazıyorum, bakıyorum, hissediyorum, paylaşıyorum, çabalıyorum, alışıyorum, duruyorum, YOK ALIŞAMIYORUM!
Sayfa 109 - Eren Aysan | Zeynep Altıok
179 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.