Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Göğe Bakma Durağı
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi suların ısınsın diye bakıyorum ısınıyor seni aldım bu sunturlu yere getirdim sayısız penceren vardı bir bir kapattım şimdi otobüs gelir biner gideriz dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç Bir ellerin bir ellerim yeter belliyesim yetsin seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat durma kendini hatırlat durma göğe bakalım
Göğe Bakma Durağı
Göğe Bakma Durağı
"Lanet olsun, anlamıyor musun?" dedim editöre, "alışveriş merkezlerini sevmiyorum! Alışveriş merkezlerinde olmaktan hoşlanmam! Orada oturup mermer fıskiyeyi seyredersin, bir karınca geçer, ya da bir tür böcek can çekismektedir önünde, bir kanadı hareketli diğeri hareketsiz, yabancısındır. İki-üç kişi sana buz gibi bakar, sonra garson gelir nihayet, kirli külotunu bile koklatmaz sana, ama kazulet karının tekidir ve bunun farkında bile değildir, istemeye istemeye siparişini alir. Bir kola, sıcak ve bükülmüş bir kağit bardakta getirir kolayı, canın kola filan çekmiyordur aslında, içersin, böcek hâlâ can çekişmektedir, otobüs hâlâ gelmemiştir, mermer fıskiye toz kaplıdır, herşey yapaydır, anlıyor musun? Tezgaha gidip bir paket sigara almak istesen biri gelene kadar beş dakika geçer, oradan çıktığında dokuz kez tecavüze ugramış gibi hissedersin kendini."
Reklam
Beşir bu otobüs yolculuğunun hızlı mı yoksa yavaş mı geçmesini istediğinden emin değildi. Eğer çabuk geçerse daha erken el-Ramla’da olurdu ama zaman daha yavaş akarsa o zaman her kıvrımı, her sınır taşını, kendi tarihini taşıyan her parçayı daha çok özümseyebilirdi.
Yağmurun Altında
Senin yüzündü terkedilmiş iskelede yağmurun altında, unutmadım Görüşe hasret bir yıldızın yüzü Senin ellerindi otobüs durağında yağmurun altında, unutmadım Suyun yarasını sarmaya hükümlü Senin gözlerindi gidilmez istasyonda yağmurun altında, unutmadım Yerin ve göğün ve suyun yüzüne, ki hep senin baktığın gibi bakmıştım — Niye, niçin, ne zaman mı bakmıştım? Unutmam unutmam bir daha hiç unutmadım
80 syf.
10/10 puan verdi
20 dakika Twitter'da geziyormuş gibi hissettim kitabı okurken. Çok keyif aldım, bir otobüs yolculuğunun 1/3'i sürede bitirilebilecek çıtır bi kitap. Can sıkıntısına birebir.
Adanmış Karikatürler
Adanmış KarikatürlerMert Dolapçıoğlu · Komik Şeyler Yayınları · 20244 okunma
Durma Göğe Bakalım
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Reklam
Şimdi otobüs gelir biner gideriz Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat durma kendini hatırlat
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
"Bundan hiç sıkılmadın mı, anne?" diye sordum titreyen sesimle. Gözerimi kırpıştırarak, "Rol yapmaktan hiç bıkmadın mi?" diye sordum. Yüz ifadesine hüzün çöktü. "Shannon... Bana doğru bir adım attığında üç adım geri gittim. Böyle devam edemezdim. Böyle yaşamaya devam edemezdim. Kalbimi anneme açmıştım. O bir mont için endişeleniyordu. "Montumu sikeyim," diye bağırarak otobüs durağına doğru koşmaya başladım. Çaresizce ailemle arama mesafe koymaya çabalıyordum. "Hayatımı sikeyim!"
Sayfa 261Kitabı okudu
İŞTE ORASI BİR YERDE
Bir ses vardı, Ufak bir gürültü bayağı bir neşe. Saatlerce bakıp geçerdi, Kolunda saati, Bir nefes vardı işte orada. Bazen sinirleniyorum, Hiç bir şey ellemeden.
Reklam
20 Kuruş
Londra'daki camii'ye yeni bir imam gönderilmiş. Adam şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman da aynı söföre rastlıyormuş. Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş. İmam yanlışlığı oturup da parasını sayınca fark etmiş. Kendi kendine "20 kuruşu geri versem mi şöföre?" diye düşünüyormuş. Ama içinden bir ses diyormuş ki "çok gülünç bir para ve şoförün umurunda değil. Otobüs şirketi çok para kazanıyor zaten... Sadece 20 kuruş onlara bir şey yapmaz." Bu parayı saklayabilirim diye düşünmüş, Allahtan gelen bir hediye gibi... İnecegi durağa gelince, imam kalkmış ve fikrini değiştirmiş, inmeden önce şoförün yanına gitmiş, 20 kuruşu geri vermiş ve demiş ki: "Paranın üstünü fazla verdiniz." Şöför gülümsemiş ve demiş ki : "Siz caminin yeni imamısınız değil mi? Aslında uzun zamandır sizi caminizde ziyaret etmek istiyordum, islamı öğrenmek için. Bu yüzden bilerek size fazla para verdim. Nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim." İnerken imam artık bacaklarını hissetmiyormuş, yere yığılacakmış neredeyse, bir direğe tutunmuş ve kendine gelmeye çalışmış. Gözlerinden yaşlar dökülerek demiş ki: "Allahım az daha İslamı 20 kuruşa satıyordum!. .." Unutmayalım ki bizler, müslüman olmayan (veya müslüman olup da İslamiyeti bilmeyen ve yaşamıyan) insanlar için dinimizi tanıtan kişilerdeniz, bu yüzden hareketlerimize dikkat edelim. Maalesef insanlar bizimle birlikte dinimizi de yargılayacaklardır!
Hiç de estetik olmayan görsellerle karşınızdayım. Taşınıyoruz. İlk kitaplardan başladım. Zaman içinde bir hayli kitap toplamışız evimize. Elime aldığım her kitap bir milisaniyeliğine de olsa beni başka bir ana götürüyor. Annemin genç kızlığında İsmet Özel’e, Rasim Özdenören’e imzalattığı neredeyse o her yeri çizili kitaplar. Annemin ben 10
Dershaneye giderken arada denk geldiğim bir otobüs var ne zaman binsem Filistin haberleri, marşları açık 🥹
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.