Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öyle insanlar da vardır ya, sahip oldukları hayatı bir anda geride bırakıp yeni bir yaşama adım atan insanlar. Vardıkları yerde mutluluğu yakalayabiliyorlar mıdır acaba?
Sevdiğim alıntılarda bugün.
Başkası'na Arzu bir iştah mı yoksa cömertlik midir? Arzulanan, Arzu'mu tatmin etmez; tersine, beni sürekli yeni açlıklarla besleyerek Arzu'mu daha da derinleştirir. Arzu, iyilik olarak ortaya çıkar. Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sındaki bir sahnede, umutsuzluk içindeki Raskolnikof'a bakmakta olan Sonia Marmeladova'ya ilişkin olarak "doyurulamaz merhamet"ten bahseder Dostoyevski. "Bitmez tükenmez bir merhamet" diye yazmaz Dostoyevski. Sonia'nın Raskolnikof'a duyduğu merhamet, sanki öyle bir açlıktır ki, Raskolnikof'un orada bulunuşu, her türlü doyumun ötesinde, bu açlığı sonsuzca büyüterek beslemektedir.
Sayfa 136 - KindleKitabı okuyor
Reklam
Güneş ve havanın Tanrı’nın tüm insanlığa hediyesi olduğu düşünülür ama gerçekte öyle midir?
Sayfa 120 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
DAVETİYE Ey benito musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Duce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür; Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
Akhilleus gerçekten kast ettiği şeyleri söylüyor, karşısında öyle yapmazsa da şaşırıyordu. Bazıları bunu budalalıkla karıştırabilir oysa her zaman yürekten gelen şeyleri söylemek de bir tür deha değil midir?
Var mıdır ?
Sahi, bu dünyada öyle bir yer var mıdır? Bütün insanların mutlu olduğu, bütün -kedileri köpekleri haydi haydi- örümcekleri bile incitmekten korkan, karıncaları ezmekten sakınan, tek bir çocuğun bile acı çekmesine göz yummayan insanların, sadece o insanların yaşadığı bir yer?
Sayfa 23 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ben buradayım sevgili Batur ben buradayım
Yazmak, yalnızlığı peşinen kabulleniştir. Tam da öyle midir? Uzakta, başka bir zamanda, her kitabımın çok iyi birkaç okuru olabileceğini biliyor, buna inanıyorum.
Sayfa 69 - Sel
Hep öyle midir, sevişerek mi kurtulmak ister insan ölüm ayrılığından?
Evet, Furkan-ı Hakîm, öyle bir hidayet güneşidir ki onun manevi ışıkları, herkesin kalp evini aydınlatır durur. Yeter ki insan, aydınlanma arzusu taşısın. Zâhiren de böyle değil midir?
Sayfa 171
Kesinlikle gördüğümüz nesneler hayatın akışını fark etmemizi sağlamazlar; onlar bizimle birlikte fark ettirmeden yaşlanırlar, oysa birkaç yıl boyunca gözden ırak kalmış olup da aniden karşımıza çıkanlar öyle midir, yaşam ırmağımızın ne kadar hızlı aktığını ifşa eden onlardır.
Reklam
Bu düşünce sahiplerini kitaptan çekip alabilecek kadar gelişelim artıkkk
''Televizyonların bir zamanlar en fazla izlenen programlarının belgeseller olduğu ne çabuk unutuldu... Şu anda kanallarımızda kaç tane belgesel kaldı?.. Ama öyle ya belgesellere niçin masraf edilsin ki!.. Söyler misiniz sayın medya patronları: İnsanlara bir şeyler verebilmenin ve insanlarla bir şeyler paylaşabilmiş olmanın huzuru içinde misiniz?... O her zamanki haber yorumlarınızla... O her zamanki arabesk anlayış ve müziklerinizle insanlara neler verebildiğinizi düşünüyorsunuz, iç sıkıntısı ve karamsarlıktan başka?... Yarışma programlarınızla her gün birkaç kişiye ev ya da araba kazandırmak mıdır yayıncılık?... Yoksa herkezi tabak çanak sahibi yaparak, bisikletlere bindirmek midir gazetecilik?... Kusura bakmayın ama dost acı söyler: Bu halinizle gazetecilere değil daha çok işportacılara benziyorsunuz...''
Öyle değil midir zaten?
Her zaman küçük işaretlerin büyük şeyler anlattığına inanırsın.
John Fowles, Koleksiyoncu’da şöyle diyor: “Onu unutacağımı sandığım da olmuyor değildi. Ama unutmak insanın yapacağı değil, başına gelen bir şeydir ve benim başıma gelmedi.” Sence hayat yaptıklarımız mıdır, başımıza gelenler mi? Cevapların bir anlamı varmış gibi nasıl da her şeyi sorgulayıp duruyoruz değil mi? Boş ver sormadım say. Öyle yani, başıma gelince mutlaka haberin olur Osman.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.