Kitap, okuma grubumuzun aralık ayı kitabı idi.Bence kısa sürede bitti.Ev,iş, vs.Kendi ortalamamın üzerine çıktım bence kesinlikle günlük sayfa sayısı olarak.Bunun en büyük nedeni de tabiki grup ve de kitabın akıcılığı idi.Kitabı, yazar, kitap bilgisi ve kendi yorumum şeklinde 3 parça halinde incelemeyi düşünüyorum.1700 sayfalık bi kitap.Doğal
Acilen okunması gereken bir kitap. Varsa olan ön yargıları kırarak, bu muhteşem eseri okumalısınız. Şiddetle öneriyorum.
İnanın bu kadar beklemiyordum. Çok yüksek beklentiyle başladım ama beklentimin de üstüne çıktı. Bir Türk yazardan bu kadar muhteşem bir fantastik eser okumak hem duygulandırıcı hem gurur verici.
İncelememi spoilerlı ve
Korku-Gerilim türünün üstadı King'i okumaya davet ediyorum dostlar, var mısınız ?
''O'' isimli romanıyla zamanında aradığımı bulmamı sağlayarak, beni okumaya teşvik etmiş bir yazardır. Bu nedenle bende yeri çok ayrıdır. İnsana kafayı yedirdetecek bir anım var kendisiyle; ama o anıyı buraya yazıp 10 sayfalık bir etkinlik oluşsun istemiyorum
"Sen hangi aralıklarla güneş tutulması gerçekleşir bilir misin? Ben söyleyeyim sevgilim; yılda iki ila beş güneş tutulması gerçekleşir. Peki, sen hiç güneş tutulmasının hayalini kurdun mu? Ben kurdum. O anın gelişini iple çekerdim. Neden biliyor musun? Sadece diğer insanlarla ortak bir anı paylaşabilmek için... Gündüz gözü onlar gibi
Nermin Yıldırım 2019’un mart ayında Camino de Santiago’nun Portekiz ayağının kıyı rotasını bir arkadaşı (romanda da aynı ismi taşıyan Ogo karakteri) ile beraber yürümeye başlar.
i.hizliresim.com/lnzjz0h.jpg
Sırtında
Öncelikle söze, hiç Atay okumamış biri, Atay okumaya bu kitapla başlayıp da kitabı yarım bırakma gafletine düşmesin diye başlamak istiyorum.
Atay'ı okumaya başlamadan önce biraz araştırma yapmak gerekiyor. Nasıl bir dönemde yaşamış, kimlerle birlikte olmuş, kimlerden etkilenmiş vs. Tabii bu durum bütün yazarlar ve kitaplar için geçerli ama eğer
Tamamını okuman için biraz sabretmen gerekiyor sevgili okur. Okurken bir-iki-üç-dört-beş-altı-yedi-sekiz sabır taşı parçalaman muhtemel. Bu yazıda sana bu kitabı nasıl okumaya karar verdiğimi anlatacağım-tabii klavyem bana güç verdikçe. Sana yazı boyunca güzel sürprizlerim olacak-ama duyu organlarını sekiz açman gerek. Lafı uzatıp seni farklı
Merhaba dostlar. Günlük hayatımız alışkanlıklarımızı nasıl da etkiliyor değil mi? Yaşadığımız şartlardan dolayı, doyasıya kitap okuyamamanın üzüntüsünü yaşarken, bir yandan da normal şartlarda olmasa da görevimi yaptığım için mutluluk duyuyorum. Çünkü her an birilerinin gazabına uğrayabilir ve görevimden uzaklaştırılabilirim. Görevden
“Çok fazla kötü insanla karşılaşmıştım ve artık onların her birine karşılık gelecek kadar iyi insanla karşılaşmam gerektiğine inanıyordum.”
Bir gecede şöhrete kavuşan bir müzisyen. Tek hedefi başarı olan genç bir magazin yazarı.. Her şey böyle başlamıştı değil mi? Efe ve Mine’nin hikayesi böyle başlamıştı. Rengârenk Acılar’ın hikayesi böyle
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz:
Kuklacı Felek Usta, kuklalar da biz.
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer;
Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
Ömer Hayyam
Çığlık çok güzeldi. Fısıltı gibi akıcı, sürükleyici ve heyecanlıydı. Bu kitapta bazı gerçekler açığa çıktı. Örneğin;
-Nora'nın babasının nasıl öldüğü.
-Patch'in gerçek adı.
-Patch'in yakın arkadaşı Rixon hakkındaki gerçekler.
Bunların çoğu beni şaşırttı. Bu gerçeklerden detaylı olarak incelememin spoilerlı bölümünde bahsedeceğim.
İncelememi yine