Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“İstersen aynı kalemle aynı kağıda aynı şeyleri yazalım biz seninle, fark etmez. Parmak izi gibi, herkesin kağıtta bıraktığı iz de his de farklıdır.”
533 syf.
1/10 puan verdi
Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. Sabaha beş saat var. Annemi düşünüyorum. Nerededir şimdi? Aynada kendime bakıyorum bazen. Ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor. Sağ omuzuma kendi çizdiğim kelebek, beğenmediğim için üzerine attığım çarpı işareti ve altında aynı kelebeğin bir Japon tarafından çok daha iyi işlenmişi. Sol dirseğimin iki parmak yukarısındaki kurşun yarası. Bileklerimdeki otuz dört dikiş. Medeniyeti bir aralar, herkes gibi yaladığımı kanıtlayan apandisit ameliyatımın izi. Ve sırtımı kaplayan, Tanrı'nın yüzü. Bilmiyorum... Hızlı yaşadım. Ama genç ölmekten çok, hızlı yaşlandım! Ama hayattayım
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,7bin okunma
Reklam
"Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. Sabaha beş saat var. Annemi düşünüyorum. Nerededir şimdi? Aynada kendime bakıyorum bazen. Ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor. Sağ omzuma kendi çizdiğim kelebek, beğenmediğim için üzerine attığım çarpı işareti ve altında aynı kelebeğin bir Japon tarafından çok daha iyi işlenmişi. Sol dirseğimin iki parmak yukarısındaki kurşun yarası. Bileklerimdeki otuz dört dikiş. Medeniyeti bir aralar, herkes gibi yaladığımı kanıtlayan apandisit ameliyatımın izi. Ve sırtımı kaplayan, Tanrı'nın yüzü. Bilmiyorum... Hızlı yaşadım. Ama genç ölmekten çok, hızlı yaşlandım! Ancak hayattayım. Kayra, bir gün bana 'Mutsuzluğuna hiçbir çare aramıyorsun' demişti."
208 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Son zamanlarda Beyhan beyi o kadar çok dinlemiştim ki artık bir kitabını okuma zamanım geldiğini düşündüm. Belki de yine bu sebepten sanki kitabı okuyorken de Beyhan beyi dinliyor gibi hissettim. Her insanın dıştan bakıldığında iki eli, ayağı, gözü ya da kulağı gibi özelliklerinin benzerliğinin yanında parmak izi gibi her noktasının farklı olması o kişiyi sıradan gösterirken bir o kadar da özel yapmaktadır.. Yazar insan ruhu ile ilgili eğitim almış, bu alanda birçok hikayeye yoldaşlık etmiş, kendi yaşanmışlıklarıyla da bu hikayeleri elemiş.. Kitapta da olabildiğince yalın ve samimi bir dille insanın kendi içine ayna tutmasına yardımcı olmaya çalışmış.. Keyifli okumalar.. Not: Bu kitabın bir kısmını tren yolculuğum sırasında okudum. Bence kitabı okumama şahit olan yollar da ona ayrı bir anlam kattı..
Kendine İyi Davran Güzel İnsan
Kendine İyi Davran Güzel İnsanBeyhan Budak · Sahi Kitap · 202210bin okunma
Kendinden kaçmaya çalışma; başka biri olamazsın. Senin belli bir kaderin ve bireyselliğin var. Tıpkı her parmak izinin tek ve kendine özgü oluşu gibi – o parmak izi başka hiçbirinde olmadı ve olmayacak, sadece sana ait – varlığın için de aynı şey söz konusu. Tek ve kendine özgü bir varlığın var, karşılaştırılamaz; daha önce hiç olmadı, bir daha da hiç olmayacak, o sadece sende var. Kutla onu!
Arapçada بَسْمَةٌ gülücük/gülümseme anlamına gelirken, ٌبَصْمَة ise damga, iz, parmak izi" demektir. Aralarında bir harf fark olsa da herkesin parmak izi gibi gülümsemesi de farklıdır. Sîn harfi, incedir; tebessüm kolaydır. Sâd harfi ise kalındır; iz bırakmak zordur şu hayatta...
Reklam
İstersen aynı kalemle aynı kağıda aynı şeyleri yazalım biz seninle, fark etmez. Parmak izi gibi, herkesin kağıtta bıraktığı iz de his de farklıdır.
DÜLGER BALIĞININ ÖLÜMÜ Hepsinin gözleri güzeldir. Hepsinin canlıyken pulları kadın elbiselerine, kadın kulaklarına, kadın göğüslerine takılmağa değer. Nedir o elmaslar, yakutlar, akikler, zümrütler, şunlar bunlar?.. Mümkün olsaydı da balolara canlı balık sırtlarının yanar döner renkleriyle gidebilselerdi bayanlar; balıkçılar milyon, balıklar
Zaman senden çok önce akmaya başladı. Dünya senden önce de dünyaydı. Milyarlarca insanın derdi, kederi, gözyaşları, acısı senden önce sindi bu dünyanın dağına taşına. Devrilmemek için duvarlara tutunuyorsun ya, geçmişten kalma milyarlarca insanın parmak izi dokunuyor parmaklarına. Yalnız değiliz. Senin daha başında olduğun yolda, benim ayak izlerim var, Elinde ki gülün dikeninin başka elleri kanatmışlığı var. Kalbine hiç geçmeyecek gibi yerleşen sızının, birçok kalpte iyileşmişliği var
Sayfa 24
Oysa aşk, her bireyin sadece kendi adına yaşadığı, başka bir benzeri olmayan, insanın parmak izi gibi yalnızca kendisine ait bir kavramdır. Kişinin doğuştan getirdiği kişisel özelliklerinin, kendi içsel yapısının bir üründür. Düştüğümüz en büyük ama en büyük yanılgı, bu denli kişiye ait bir kavramı genel bir kavrammış gibi algılamak ve kalıplar içinde yaşamak.
Sayfa 53
Reklam
Her bir hücrenin DNA'sı da, aynı parmak izi gibi eşsizdir. DNA başkaları ile karıştırılması mümkün olmayan genetik bir parmak izi bırakır. İşte bu enerji için de geçerlidir. DNA'mızın enerji parmak izi, açık ve net bir adres bırakır. Titreşim o kadar belirgindir ki, her zaman bizim için en uygun çözümü bulur.
Gerçek, parmak izi gibi kendine ait, değişmez...
Anlatmak için çırpınılsa, bir gerçek bir başka kimse ile birleşmiyor. Mümkün değil birleşmiyor.
Sayfa 66 - İletişim Yayınları - Pdf
Her zaman senden daha iyi vasıflara sahip başka biri çıkar. Ama senin gibi biri daha yok. Bilirsin, herkesin parmak izi farklıdır. Ben içimizde de bir parmak izi olduğuna inanıyorum.
Sayfa 68 - TimaşKitabı okudu
....Onda hiçbir şeyin; acıların, kırık aşkların, mutlulukların, çılgın sevişmelerin, hiçbir şeyin izi yoktu. Evet, onun da sizin ya da benim gibi bir yaşamı olmuştu. Sevişmiş, aşık olmuş, terk edilmiş, terk etmiş, beklemiş de gelmemiş, ağlamış ve gülmüştü. Bütün bu yaşadıklarını, kat kat parşōmen käğıdına sarılıp da çekmece diplerine yerleştirilen, yırtıp atılmaya bir türlü kıyılamayan, ara sıra bakılıp parmak ucuyla okşanan fotoğraflar gibi bir köşeye kaldırmıştı. "
Sayfa 11 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
316 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Adli bilimler veya kriminoloji üzerine çok fazla Türk yazar olmadığından, Sevil Atasoy'un çalışmasını bayağıdır merak ediyordum. Bunun sonucu olarak çok değer verdiğim birinin, kitabı bana hediye etmesiyle, yazarın ilk kitabını bitirmiş oldum. Kitabın işleyişinin iki şerit üzerinden yürüdüğünü söyleyebilirim. İlki yaşanmış adli dosyalar ve bunların içeriği iken; ikincisinde ise olayların aydınlatılmasında DNA'nın önemi, parmak izi örnekleri, 2000'lerden önce teknolojik yetersizlik sebebiyle ne tür incelemelere başvurulduğu gibi verilere -detaylı olmaksızın- yer veriliyor. ABD gibi ülkelerde veya ülkemizde yaşanmış adli vakaların anlatımındansa; otopsi, olay yeri inceleme, suçlu silahlarının incelenmesi gibi daha çok teknik yönlerin ön plânda tutulmuş olmasını tercih ederdim. "Kusursuz Cinayet Yoktur" evet yoktur; ama "Neden Yoktur" sorusunun cevabı kitabın %5'ini oluştururken, adli olaylar %95'ini oluşturuyor. Adli bilimci kimliğiyle ön plâna çıkmış bir yazar olduğundan, beklentimi pek karşılamadı. Bu nedenle, okumayı düşünmeden önce bir inceleme kitabı mı yoksa polisiye kitabı mı okumak istediğini, okurun netleştirmesinde fayda var. Bu yüzden kapaktaki "polisiye inceleme" ibaresi okuru yanıltmamalı, tam olarak öyle bir içeriğe sahip değil.
Kusursuz Cinayet Yoktur
Kusursuz Cinayet YokturSevil Atasoy · Doğan Kitap · 2012994 okunma
1.131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.