Hemen hemen her eseri dünya klasiklerine girmiş Dostoyevskinin Rus Habercisi ismindeki edebiyat dergisinde, bir yıl boyunca yayımlanmış romandır.
Romanda idealist bir hukuk talebesi olan Raskolnikov ağır bir şekilde fakirlik çekmektedir. Meşhur tefeci Alena İvanovna'yı öldürüp parasını ve eşyalarını alıp fakirlere dağıtmayı planlar . Sonra bir baltayla kadını öldürür ama hesap dışı gelişen birşey olmuştur. tefeci kadının kardeşi Lizaveta İvanovna da gelmiştir. Delil bırakmamak adına onu da öldürür.
Kitabın devamında ise olaylar üzerine tahliller yapılıyor. Birine iyilik yapmak için kötü biri de olsa başka biri öldürülür mü? Yada bu cinayet kendi fakirliğinden kurtulmak için mi yapıldı yoksa diğer insanları kurtarmak için mi?
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159bin okunma
Evet yaşadım
Planlar,hayaller,hedefler için yaşadım.
Ama kendi planlar,hayaller ve hedeflerim için değil.Hep başkası için bunlarda rol oynadım.
(Yazgül Sipki)
Daha önce hiç intikam aldınız mı? Sizi üzen veya canınızı yakan bir insanı, aynı şekilde üzmek veya canını yakmak istediniz mi? Eminim ki, intikam alma fırsatını elde edememiş olsanız bile kesinlikle intikam almak istemişsinizdir. Çünkü intikam çok güçlü bir duygudur ve içerisinde ihanete uğramışlık hissini barındırır. Pek tabii hiç kimse de
Gazi Mustafa Kemal Atatürk;
1919 yılı Mayıs'ın 19. günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve görünüm:
(...)Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca
Öncelikle roman tadında hikayeleştirilen gerçek bir tarihtir bu kitap.
Rodrigo Borgia gerçek ruhani bir şahsiyettir. Yolsuzluklarla anılan Rönesans döneminin en çok tartışılan papasıdır. Cem Sultan, Niccolò Machiavelli, Leonardo da Vinci ve Michelangelo gibi birçok tarihsel gerçek şahsiyet, düşünür ve sanatçı da yeri geldiğinde romanda yerlerini almaktadır.
Rodrigo Borgia, Papadır. Zekidir, yakışıklıdır, hırslıdır, kurnazdır, oyunbazdır, lüks yaşama ve kadınlara düşkündür. İktidar olmanın, gücün çok önemli olduğunun farkındadır. Bu nedenle her şeyi önceden çok uzun vadeli düşünür ve bir plan dâhilinde en ince ayrıntısına kadar tasarlar.
Tasarlar ve planlar ama ailesi için yıllarca yaptığı planlar ölümünden sonra ne olur? Ailesi dine ve tanrıya inanmayarak sorgulayarak nasıl yaşamıştır? Borgia ailesi; rüşvet,ensest,ihanet,pedeofil,fuhuş çemberinde yaşanmış hayatlar.
Baba kitabı ve özellikle filmi ile dünyada tanınan
Mario Puzo yazdığı tüm kitaplarda suç ailesini oluştururken dayandırdığı aile,Borgia ailesidir. Bu bile kitabı okumak için yeterli iken, kitabın kendisi bambaşka bir boyut. Mutlaka okuyunuz!
"Yarın yaparız." Kesin gibi kurulsa da meğer ne belirsiz bir cümleymiş. Planlar, hayaller acizliğimizin farkında olmadan sadece umut etmekmiş, ötesi değilmiş. Bir an sonra ne olacağımız, neleri kaybedeceğimiz, nasıl bir ruh haline bürüneceğimiz belli değilmiş. Hayat sonsuz gibi davranmanın ne büyük bir yanılgı olduğunu anlamak için meğer iki dakikalık bir sarsıntı yetermiş. Hayattan şikayet etmek, isyan etmek meğer ne büyük bir şımarıklıkmış.
Hayat şikayet etmeye değecek kadar uzun olmayabilirmiş ve insan bunu sadece ölüme bu kadar yaklaşınca anlarmış.
Genç yaşta birini takıntı haline getirip adına aşk diyorsunuz. Aşk çok büyük bir kavramdır Kafelerde el ele gezmek değil, kıskançlık krizlerine girmek değil, zorla oldurmaya çalışmak değil, en ufak bir şeyde trip atıp köşeye çekilmek değil, gurur yapıp karşı taraftan ilgi beklemek değil, gidenin arkasından aptal gibi ağlamak hiç değildir. Aşk çift taraflı yaşanır ve fedakârlık ister. Fedakârlık olmadan aşk olmaz, fedakâr olmayana da aşık olunmaz. Saçma insanları takıntı haline getirip aşk kavramını basitleştirmeyin. Gençliğinizi böyle abuk subuk takıntılarla harcamayın. Kimse vazgeçilmez değildir, gideni kalmaya zorlamayın, gelmeyeni sevmek için kendinizi zorlamayın. Herşeyi hayatın akışına bırakın, gençliğinizi yaşayın. Gelmesi gereken gelir, fedakârlıklar yapılır, planlar yapılır, aşk yaşanır, alışkanlıklar başlar ve hayatımız bu döngü içerisinde akıp gider. Hayat böyledir, bu döngüye girmek için kendinizi zora sokmayın. Yaşıyorsanız bilin ki sizede sıra gelecek ve sizde bu döngüye dahil olacaksınız. Bu yüzden size sıra gelene kadar hayatınızı yaşayın, tecrübeler edinin genç yaşta aşkın ne olduğunu bilmeden kendinizi hırpalamayın.
Sağlıcakla Kalın
Fakir Baykurt bu romanı ile;
1970 TRT Sanat Ödülleri (Tırpan),
1971 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü (Tırpan), 1980 Avni Dilligil Tiyatro Ödülünü (Tırpan)
olmak üzere üç tane ödül almıştır. Komik olan ise, Fakir Baykurt bu romanını ilköğretim müfettişliği görevinden
Bir itiraf ile başlıyorum...Geçenlerde üşenmedim, takip ettiğim okur arkadaşlarımın hepsinin profilinden tek tek, hangi Kemal Tahir kitaplarını okumuş olduklarına bakıverdim ki bu benim için çok önemli bir detay... Ve ne yazık ki yarısından fazlasının henüz yazarla tanışıklığı bile olmadığını farkettim, kahroldum... (okunup da işaretlenmemiş olma
Seni bu kadar geç okuduğuma mı üzüleyim?
Aynı gün başlayıp bitirdiğim için çok kısa sürmüş olmana mı?
Yoksa hiç beklemediğim şekilde sonlanıp tüm dengemi alt üst etmene mi ?
Normal şartlar da bir kitap bitince kafandaki tüm soru işaretlerini de cevaplamış oluyorken,
asıl soru işaretleri kitap bitince başlıyor.
Ters giden planlar üzerine…
Küçük bir
Bu inceleme yedi bölümden oluşuyor. Dilerseniz istediğiniz bölümü ya da bölümleri bağımsız olarak okuyabilirsiniz:
Bölümler:
1- Homeros kimdi?
2- İlyada destanı
3- Troya savaşının Öncesi
4- İlyada’nın özeti
5- Akhilleus
Kuran-ı Kerim hakkında kapsamlı, ilmi ya da ayrıntılı bir inceleme yapabilecek değilim, sadece belki de Kuran’ı yaşama ve anlama yolunda aynı yolun yolcuları ile hasbihal edip, okuma sürecinde düşündüklerimi paylaşmak niyetim.
Kuran-ı Kerim rehberliğinde yaşamaya başladığı ilk yıllarda; her inanan müslümanın kendince Kuran ayetlerini tefekkür