Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

nymph

nymph
@rgrf
Draco Dormiens Nunquam Titillandus.
28 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Olan Nedir, Ne Gözlenir?
Eğer fiziksel dünyada gerçeklik olmasaydı da, çeşitli kimseler tarafından hayal edilen sadece birtakım düşler olsaydı, bir kimsenin düşünü, bir ötekinin düşüyle birbirine bağlayan herhangi bir yasayı bulmayı bekleyemezdik. Bir kimsenin algılarıyla, (kabaca) ona zamandaş olan, bir başkasının algıları arasında bulunan yakın ilişki, farklı ilişkili algıların ortak bir dış kaynağının varlığına bizi inandırmaktadır. Fizik, "aynı" olay dediğimiz değişik kimselerin algılamaları arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları hesaba katar. Ama bunu yapmak için fizikçi, önce benzerliklerin neler olduklarını ortaya çıkarmak zorundadır. Bunlar pek geleneksel olarak düşünüldüğü gibi değildir, çünkü ne uzay, ne de zaman birbirlerinden ayrı, kesinkes nesnel olarak alınamazlar. Nesnel olan, her ikisinin bir çeşit karışımı, "uzay-zaman" diye adlandırılanıdır.
Reklam
(Apaçık karşısında olsa da) ölümü düşünmüyor, (apaçık alnında yazılı olduğunu anlasa da) kara yazgıyı düşünmüyor; var olmayanı, yasaklanmışı, adı konmayanı, kaybolanı düşünüyordu: Bütün dünya normal, olağan, anlamlı gözüküyor ama sözcüğün, o saf tılsımın, o tuhaf muskanın altındaki sallantılı sığınakta korkunç bir kaosun yavaşça vücut bulduğunu, ortaya çıktığını görüyorum. Bütün dünya olağan gözüküyor ama bir gün, bir hafta, bir ay ya da bir yıl sonra çürüyüp yok olacak. Çünkü bir yarık var. Hiç durmadan, adım adım hacmini artıran bir yarık, uçsuz bucaksız bir unutuş, dipsiz bir uçurum, boşluğun istilası. Bir bir susacağız.
İnsanoğlu Platon'un mağarasına girmişti. Yunanlı filozof, zincirlendikleri mağaranın duvarlarında gerçeğin gölgelerini seyreden insanlar hayal etmişti. Platon'un mağarası artık gerçekti: sadece, adı televizyondu. Katot ekranlarımızda "Canada Dry" bir gerçeği seyredebiliyorduk: gerçeğe benziyordu, gerçeğin rengindeydi, ama gerçek değildi. Logos'un yerini, mağaramızın nemli duvarlarına yansıtılan logolar almıştı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çünkü bir insanı etkilemek ona kendi ruhunu vermektir. O, doğal düşünceleri düşünmez ve doğal tutkuyla yanıp tutuşur. Erdemleri onun için gerçek değildir. Günahları, ki bunlara günah denirse, ödünç alınmıştır. O, başka birisinin müziğinin yankısı veya onun için yazılmamış bir oyunun aktörü olur. Yaşamın amacı kendi kendini yetiştirmektir. Hepimizin burada bulunma amacı kendi doğamızı anlamaktır. İnsanlar günümüzde kendilerinden korkuyorlar. Bütün görevlerin en üstününün kendilerine karşı borçlu oldukları görev olduğunu unutuyorlar.
Sayfa 29 - Lord HenryKitabı okudu
....eğer hiçbir yön seçilmezse, eğer insan hiçbir yere gitmezse, hiçbir değişme olmaz. İnsanın seçme ve değişme özgürlüğü kullanılmamış olur, tıpkı insan hapishanede, kendi yaptığı bir hapishanede, içinde hiçbir yolun diğerinden daha iyi olmadığı bir labirentteymiş gibi.
Reklam
"Aslında kimseyi gerçekten tanımadım. Baksana seni de anlayamıyorum. Kopuğum. Yaklaşamıyorum. Hiçbir zaman olmayacak. Benim için eşliği düşünmek aptalca olur. Öyle bir şey... insanlar için..."
"İçeri kapamak, dışarıda bırakmak, aynı şey,"
Bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. Neyin içeride, neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı.
Diriliş
İnsan ve toplum, umut ve inanç edimi içinde, her an diriltilmektedirler; her sevme edimi, her farkındalık ve tutku edimi diriliştir; her durgunluk edimi, doymakbilmezlik, bencillik edimi ölümdür.
Sayfa 31 - PayelKitabı okudu
Zaman yaşamın kendisiydi. Ve yaşamın yeri yürekti.
Reklam
Acaba ölsem beni daha mı çok severler?
Ağlamamak için elimden geleni yapıyordum. Elimden gelen yeterli değildi.
Sayfa 427Kitabı okudu
"Hiç kimse yalnız doğmadığı gibi kötü de doğmaz. Seçimlerle ya da şartlarla bu hale gelirler."
Sayfa 421Kitabı okudu
"İnsanlar seninkiler gibi tahminleri dinleyip deliriyor, belirsiz geleceğin bilgisiyle mahvoluyorlar."
Sayfa 309Kitabı okudu
Sevginin bir tek çeşidi vardır. Aklında şüphenin gölgesi dahi varsa arkana bakmadan yürü git. Seni tanımlayabilecek sadece bir tek kişi vardır. Onu arayıp bulmaktan vazgeçme, yoksa hayat bir cehenneme döner.
Sayfa 106 - JaneKitabı okudu
Kendi bireysel varoluşumuzu bir ideolojiye dönüştürmekten kaçınmak ve özel yaşamımızı da en alçakgönüllü, en iddiasız ve en gürültüsüz biçimde sürdürmek *ama artık iyi yetişmiş olmanın bir gereği olarak değil, bu cehennemde hala soluyabilecek havayı bulabiliyor olmanın utancından ötürü.
Reklam
Deli olanlar acaba öyle sanılanlar mıydı?
Hiçbirimiz başımıza gelmeden neye katlanabileceğimizi bilemeyiz.
Zaman, yani varlığın geçicilik boyutu, çok İyi bildiğimiz bir dramı, yaşam ile ölümü kapsar.
Hepimiz özgürdük. Ama alevler içinde kalmış bir tavan arasında mahsur kalmıştım.
Reklam
Filozoflarla gerçek bilginlerin her şeye kayıtsız olduğu söylenir. Yalan. Kayıtsızlık, bir ruh felci, zamansız ölümdür.
-Susun artık! Zehirli kurbağalar gibi oturduğunuz yerden, temiz havaya mikroplar saçıyorsunuz. Yeter!
Önceden zorbalık ve baskıdan nefret ederdim; şimdi zorbalık edenlerden nefret ediyorum. Sanki birbirimizi eğitmeyi bilmeyen bizler değil yalnızca uygulayıcılar suçluymuş gibi.
Teşekkür
"Yazmak kolaydır," demiş benden çok daha bilge biri. "Bir damarı açarsın ve kanar."
Sayfa 380Kitabı okudu