Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Peki bir yetimi bir hiç için gücendiren bu insanlara insan mı dememiz gerekir? Sefil bunlar, insan değil, sadece sefil; onlar insan değil, görünüşte öyleler sadece, buna inanıyorum ben. İşte böyle bu insanlar!
. . Lüks, onu seven zenginler ve ona göz diken sefil insanlar dâhil herkesi yozlaştırır. . .
Reklam
"Şurada dikilen o adam, tıpkı üstün varlıkların biz adi köpeklere yaptığı gibi, bizi soyup soğana çevirdi; bizden acımasızca vergi aldı, bizi para vermeden çalıştırdı, mısırımızı kendi değirmeninde öğütmemizi şart koştu, elimizde kalan azıcık mahsulümüzü kuşlarına yem olarak verirdi fakat bizim kendi kuşlarımızı beslememize engel oldu; talan ve soygun öyle bir hâl almıştı ki, yemeye azıcık et bulsak adamlarından biri görür de elimizden alır korkusuyla kapıları, panjurları kapatıp yiyorduk; yani diyeceğim, öylesine soyulmuş, sömürülmüş ve yoksul bırakılmıştık ki, babamız bile bu dünyaya çocuk getirmenin korkunç bir şey olduğunu, kadınlarımız kısır kalsın da şu sefil soyumuz kurusun diye dua etmemiz gerektiğini söylüyordu bize!"
Sayfa 426Kitabı okudu
Ama:/
"Beni unut. Benimle geçirdiğin tüm anları unut. Beni düşünme, beraber olduğumuz günleri hatırlama. Ben seni unutmayacağım. Tüm hayatımı seni suçlayarak yaşayacağım. Beni sefil hale düşüren kadın olarak hatırlayacağım seni."
Athica BookKitabı okuyor
Bir zamanlar aklı tanrılaştıran hümanist Avrupa, oyuncağını sefil bir paçavra gibi tekmeliyor. Hakikatı imanın dışında arayanlar karşılarında abesi buldular. Çağımız cinnet ve cinayet çağı. Bu hasta, bu sarsak, bu çirkin yüzyılların ebediyete armağanı, ya bir kaçış edebiyatı olacak yahut da mezbeleleri ve canavarları teşhir eden pis bir gerçekçilik.
Sayfa 198 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Yaşayan kim varsa, yıkık, kararmış, sefil İçimiz bu karanlıklarda dışımızdan ak değil.
Sayfa 275
Reklam
İçerisine düşmüş olduğu bu sefil yaşamdan çıkmaya ne tâkat getirebiliyor ne de böyle yaşamaya rıza gösteriyordu. Bundan böyle ne yapmalıydı...
130 syf.
10/10 puan verdi
Selamm Kitapsever dostlarım Bugün sizlere muhteşem bir kitabın yorumu ile geldim. Hani bizi en sefil hale getiren şey vardır ya aşk!! İşte şimdi size yarım kalmış bir aşk hikayesi ile tanıştıracağım Bitmemiş işler, er geç bizi bitiriyor. Yaşanamamış aşklar, söylenememiş sözler, ifade edilememiş duygular ki kızgınlık, öfke, korku, mutluluk vs...kısacası içimizde kalanlar, eksik kalanlar, tamamlanamayanlardır bitmemiş işler..bazen yanındakine söyleyemediklerindir, bazen de gidene kaybettiğine söyleyemediklerindir... 17 yaşında olan kızımız Mavi üniversite okumak için yurt dışına gitmek ister. Çok zor olsa da babasına bu fikrini çok çabuk kabul ettirir. O da sırf annesinin baskılarından kurtulmak için. Heyecan içinde üniversite hazırlıklarını yapan Mavi evde anne ve babasının seslerinin yükseldiğini duyar. Babası ise sadece "sus lütfen" Mavi duyacak der. Annesinin söylediği çoğu şeyi duyan Mavi babasının hayatında bir başka kadın olduğuna artık kendini inandırır. Ama bunu babasına konduramaz. Uzun bir aradan sonra Türkiye'ye döner Mavi ve önce gitmesi gereken bir yer vardır. Terapistinin de bu yüzleşmeyi yapmazsa, her zaman eksik kalacağını söyler. Ve o adrese babasının aldattığı kadını bulup Masal ile yüzleşmeye gider. Veee buradan sonra Masal'ın hikayesi başlıyor. Ve Mavi bu kapıyı çalıp hesap sormaya geldiğinde Masal'ın anlattığı gerçekler yüzüne tokat gibi çarpıyor. Gerçeklerle yüzleşiliyor. Masal Mavi'ye neler anlattı. Tüm bu cevapları öğrenmek için bu yarım kalmış aşk hikayesini mutlaka okuyun diyorum. Gözüm kapalı, yüreğim açık önerimdir bu kitap. KESİNLİKLE TAVSİYEDİR
Yankılanan Cevaplar
Yankılanan CevaplarFahriye Özkan · İkinci Adam Yayınları · 20246 okunma
Suikast, evet, çok alçakça, çok sefil bir şeydi ama, kurunun yanında yaşların yakılmak istenmesi de doğru değildi.
Onun gözlerinde yine o gülümseyişi, onun sadece gölgesini bile görmek için kalbinde ne sefil bir özlem ve istek vardı.
Sayfa 293 - İthakiKitabı okudu
Reklam
Bu da yücelik ister...
En yüce akıl tarafından küçücük bir yere yerleştirilen, kâinatın bin bir çeşit sesini ve tanısını algılayıp hangi türden olursa olsun onları aynı sadakatle veren bu anlamlı araç (kulak), bu hassas araç kaba bir el tarafından tahrip edilmişti; hem de benim yüzümden. Bu resme artık devam edemeyeceğimi ve bana böyle bir lütufta bulunan bir şehirde daha fazla kalamayacağımı anlayın lütfen efendiler. San Donato keşişlerinin bir kova kırmızı şarap, ayrıca boya, yağ ve üstübeç almam için verdikleri para yüzünden zarara uğradıkları doğru, ama o sürgünün şu sefil 'Kralların Tapınması' (resmi) yüzünden, Tanrı'ya inanan ama onun mucizevi eserlerini hiçe sayanlar yüzünden uğradığı kaybın yanında nedir ki bu." ... ...
Gene de insanlar merak etmeden duramaz: Bu boz eşeğin üzerinde oturan karalar giymiş bu adam kimdir? Ayrıca neyin yasını tutmaktadır? Yoksa insanın yaşadığı musibetlerin, Sanço’nun her defasında bahsettiği, bu sefil dünyada yaşayan bizlerin başına gelen o kazaların mı? Belki de doğa denen harikanın, koruması o denli zor, yağmalaması o denli kolay olan doğanın ebedi güzelliğinin, muhteşem manzarasının yasını tutuyordur şair.
"Genel olarak insanlara ve sözlerine güvenilmez, çünkü insanlar size verdikleri sözü tutmayacak sefil yaratıklardır, sizin de onlara verdiğiniz sözü tutmanız gerekmez." Niccolo Machiavelli
Bin bir defa büyüsem, doldursam da evleri Geceyi alkışlayan sefil dünyaya küsüm
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.