Hayal gücüne hayran kaldığım kadın... Durup etrafa bakıyorum, bu kadar objeye bu kadar güzel anlamlar yüklemek fazlaca müthiş değil mi?
O kadar mı yalnız hissettin kendini? Etrafındaki her objenin canlı bir varlık gibi gözünün önünden geçmesinin sebebi bu muydu? Ah! Keşke tanışabilseydik; dünyada annesiz kalan her çocuğun senin gibi hissettiğini anlatırdım sana.
‘Karınca kumu’ şiirinin dördüncü paragrafında şöyle diyordun:
Kötü rüyalar görürdüm durmadan
Bağırırdı bir yaşlı kadın:
“Mavi alevlerin ortasına,
Bu kırmızı elbise giymiş kadın yakışır.”
Sanırım birileri beni yakacak
diye tuttururdum sabahları.
Ateş iyidir derdin sen, başarıdır,
Çok şeyler başaracaksın.
Kardeşim, biriciğim sen olmasan,
Ablanın kabuslarını kim hayra yorardı?
Işıl haklıydı oysa. Gerçekten çok başarılı bir kadın oldun. Gönlümüze Didem diye bir şairi yerleştirdin. Ama çok erken gittin. Daha bize yazacak çok şiirin, hayatı anlatacak çok mısran vardı. Yine de dediğin gibi ‘Kaderden kaçınılmaz.’
“Vasiyetimdir:
Dalgınlığınıza gelmek istiyorum
Ve kaybolmak o dalgınlıkta.”
Vasiyetin hep kulağımızda
Seni seviyoruz Didem Abla...