Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kapitalist düzenin ağır iş koşulları altında ezilen ve kapitalizmin acımasız, yakıcı güçlerinin ağır baskısı altında yaşamını sürdüren kitleler, dinin asıl köklerine karşı mücadele etmeyi ve sermaye egemeliğine karşı birleşik, örgütlü, planlı ve bilinçli bir tavır almayı kendi kendilerine öğrenmedikleri sürece, hiçbir eğitici kitap bu insanların kafasına din konusundaki asıl gerçekleri açıklayamaz.
Tesettür, dinin ve geleneksel dünyanın hayat kalıplarına katılmayı içerirken; moda, modernitenin zihniyet kodlarına referansla çağa ayak uymayı ifade eder. Ancak bugün Müslümanlar, bu ikisini form ve içerik olarak bir arada yaşar. Modayla tesettürün bir araya gelişi, tesettür hakkında zihinsel bir kırılmaya işaret eder. Burada sorun, giysinin bir yerlerde üretilip bir süre sonra moda hâline gelmesi değil, onun modaya uygun olma amacı doğrultusunda üretilmesidir. Mesele, giysinin belli bir zihniyet, sermaye ve arzu eliyle belli bir gidişat, akım ve hevesle dönüştürülmesi, bile isteye yeniden yapılandırılmasıdır. Tesettür, dini geleneğin zihniyet dunyasını temsil eder. Modernleşme projesi, onu geri kalmışlıkla suçlar. Tartışma, gelenek modernlik mücadeleleriyle sürdürülür. Aslında çatışma, bir zihniyet, bir hayat tarzı, bir dünya görüşü ve bir kültür mücadelesidir, ancak ilkeler ve değerler zemininde ele alınabilir.
Sayfa 383Kitabı okudu
Reklam
Sermaye birikimi süreci, mülksüzleşme, yoksul köylü ve esnaf tabakalarında proleterleşme, Louis Bonaparte’ın “10 Aralık Derneği”ni oluşturan lümpen tabakaları vb. kapitalizmin eşit olmayan gelişme koşulları içinde hâlâ birçok toplumda yaşanan durumlardır. Sınıf kavgasının siyasal boyutunu ise, anayasa ve seçim kanunun tartışmaları, “referandum” adı altında yapılan plebisit oylamaları, dinin siyasete alet edilmesi, darbe girişimi vb. başlıklar altında biz de yaşıyoruz.
Sayfa 55 - Yordam Kitap
455 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Ne Yapmalı
Ali şeriati 'Ne Yapmalı' diyerek, yapılması gerekenleri kendince sıralıyor. Katılırız veya katılmayız ama kendi zamanında bunun mücadelesini vermiş bir insanın düşüncelerinin kağıda dökülmüş halini okuyacağız. Dolambaçlı söylemler, uzun, zor, anlaşılmaz kavramlar, kelimelerle dans etmek yok; herkese yönelik sade ve net konuşuyor, konuşuyor,
Ne Yapmalı
Ne YapmalıAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2009219 okunma
— Hangi dine mensupsun? — Sermaye dinine. — Dinin sana ne gibi vazifeler yüklüyor? — Başlıca iki vazifem var: feragat ve çalışma vazifeleri. Dinim ortak anamız olan yeryüzündeki bütün mülkiyet haklarımdan vazgeçmemi emreder; altındaki her türlü zenginliklerden, yer üstündeki bereketten ve güneş ışığıyla ısısının ürünü o gizemli doğurganlık hakkından da; kol ve beyin emeğime sahip çıkma hakkımdan da vazgeçmeyi emreder bana; dahası kişiliğime sahip olma hakkımdan da vazgeçmemi emreder; çalıştığım atölyenin kapısından çıkana kadar ben bana ait değilimdir; efendimin eşyasıyımdır sadece.
Sayfa 39 - Çalışanların İlmihaliKitabı okudu
- Hangi dine mensupsun? - Sermaye dinine. - Dinin sana ne gibi vazifeler yüklüyor? - Başlıca iki vazifem var: feragat ve çalışma vazifeleri. Dinim ortak anamız olan yeryüzündeki bütün mülkiyet haklarımdan vazgeçmemi emreder; altındaki her türlü zenginliklerden, yer üstündeki bereketten ve güneş ışığıyla ısısının ürünü o gizemli doğurganlık hakkından da; kol ve beyin emeğime sahip çıkma hakkımdan da vazgeçmeyi emreder bana; dahası kişiliğime sahip olma hakkımdan da vazgeçmemi emreder; çalıştığım atölyenin kapısından çıkana kadar ben bana ait değilimdir; efendimin eşyasıyımdır sadece.
Reklam
189 syf.
·
Puan vermedi
“Sınıfsız toplum(!) heyecan vericidir, idealdir; fakat biz o güce sahip değiliz.” Hangi dimağ hayal etmemiştir ve hangi toplum buna erişebilmiştir. İslam! diyeceğiz de şimdi değil. “Millet, kendinin farkında olma duygusu oluştuğunda ortaya çıkar.” Bir kişide birçok konuya değineceğim ama öyle alelade bir kişide değil. Marx’ı anlatmak için
Marksizm
MarksizmAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2013306 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
Eser üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Allah Teâlâ'nın emirlerinin farzlar ve nâfileler olmak üzere iki kısma ayrıldığı, farzların ticaretin ana kaynağı olan sermaye hükmünde, nâfilelerin ise ticaretten elde edilen kâr mesabesinde olduğu dile getirilmektedir. Ve bu bölümle alakalı edepler anlatılmakla birlikte, bir müslümanın yirmi dört saatini nasıl değerlendirmesi gerektiği üzerinde durulmaktadır. İkinci bölümde, dinin şartlarından birinin günahları terk etmek, diğerinin ise ibadet olduğu dile getirilmektedir. Ve başta kalbimiz olmak üzere bütün âzalarımızı günahlardan sakındırmamız gerektiği anlatılırken, en çok sakınmamız gereken âzalar ve kalp hastalıkları üzerinde durulmaktadır. Üçüncü bölümde ise gerçek dostun Allah Teâlâ olduğu ve asıl onu dost edinmemiz gerekliliği vurgulanmaktadır. Bunun yanında belli başlı görgü kuralları anlatılmakta ve insan ilişkilerinde dikkat etmemiz gereken hususlara değinilmektedir. Bu kitapta kendinizi birçok yerde görüp tefekkür edeceksiniz.
Müslümanca Bir Hayat
Müslümanca Bir Hayatİmam Gazali · Semerkand Yayıncılık · 20141,458 okunma
^Hakikat^
Ben anlatabilir miyim bilmiyorum Ya da Ne anlatabilirim bilmiyorum Ama Komunist ve Kapitalist iki din-duzenin savaşımı sonrasında hakimiyeti alan sermayenin yerine bir gun islam gelecek... sentez islam olacak... birgun bu olacak. Her ne zaman... biz muminler olarak tevbe 111 ayetine tam anlaminda iman ettigimizde... Nefsine tapan
410 syf.
8/10 puan verdi
VUKUAT VAR (HANIMIN ÇİFTLİĞİ-1) / Orhan Kemal (1958)
“Hanımın Çiftliği” adında bir diziye rastladım geçenlerde. Orhan Kemal’in aynı isimli romanından televizyona uyarlanmış. Yazarın bu isimde bir üçlemesi var aslında. İşte bu kitap o serinin birinci cildi. Orhan Kemal gibi toplumcu gerçekçi yazarların eserlerini tahlil ederken dikkat edilmesi gereken ilk nokta romanın ele aldığını dönemin siyasal,
Vukuat Var (Hanımın Çiftliği 1)
Vukuat Var (Hanımın Çiftliği 1)Orhan Kemal · Everest Yayınları · 2017827 okunma
Reklam
Bu Koronavirüs saldırısı, insanlığa çok açık biçimde şu mesajı veriyor: “Proletarya Enternasyonalizmine geçin!” (Proleter enternasyonalizm, işçi sınıfına ait bütün dünyadaki insanların millete bakmaksızın dünya devrimini gerçekleştirmek için birlik içerisinde hareket etmesi gerektiğini söyleyen Marksist sosyal sınıf teorisidir.) Çünkü
Sunuş
Her şeyin sahtesi var. Paranın, tablonun, altının, gümüşün, elmasın... Peki dinin ve ideolojilerin sahtesi yok mu? Var. Dinin sahtesi, siyasete karışmış olanıdır. Din duygularının ve dince kutsal kavramların siyaset adına kullanılmasıyla din, din olmaktan çıkar siyasetin aracı olur. Siyaset ticarete, ticaret siyasete, din her ikisine araç edildi
Hiçbir eğitim kitabı kapitalizmin ağır işçiliği altında ezilen ve kapitalizmin yıkıcı kör güçlerinin merhametine kalmış olan kitlelerin zihninden dini silemez, ta ki bu kitleler dinin bu kökeniyle ve sermaye saltanatının her türlü biçimiyle birleşik, örgütlü, planlı ve bilinçli bir şekilde mücadele etmeyi öğrenene kadar.
Dinin sermaye yapıldığı ve Allah'ın yarışa sokulduğu bir oylama demokrasinin yansıması olabilir mi?
207 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.