Dünya hayatı ne kadar zevküsefa, acı ve üzüntüler içerisinde geçerse geçsin, öteler, mutlak aleme göçmek kaçınılmazdır. O halde, öteki alem için hazırlık yapmak, ömrümüzü güzel işlerle geçirmek, hem dinin hem aklın gereği değil midir? Bu konuda en küçük ihmalin bile telafisi yoktur. Fayda getirmeyecek işlerle, fuzuli uğraşlarla, boş sözlerle, kıymetli bir sermaye olarak bahşedilen ömrü heba etmek, bizlere yakışmayan bir davranıştır.