Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dedesi hakkında böyle düşündüğü için kendinden utanıyordu ama evinde özgür oIamamak da çok sıkıyordu işte. O bir çocuktu. Bazen sokağa çıkıp arkadaşlarıyla oynamaya da ihtiyacı vardi, sessiz bir ortamda uyumaya da.. Aslında dedesinin iyi yönleri de vardı. Mesela; okul harçlığı veriyordu, degişik masallar anlatıyordu Dedesinin anlattığı masalların birinde, masal kahramanı, "İnsan sevdiklerini incitmemeli," demişti. "Ben dedemi incitmiyorum ama o beni incitiyor," diye düşündü Nehir. Kendine şu soruyu da sordu: "Ben dedemi seviyor muyum? "Seviyorsun... Hem seviyor hem de kızıyorsun. İnsan sevdiğine kızabilir," diye karşılık verdi iç sesi. Bir soru daha sordu kendine: "Bana karışmasa, abdest alırken banyoyu su içinde bırakmasa, uyurken horlamasa ona katlanabilir miyim acaba? Iç sesi bu kez de, "Seviyorsan katlanırsın elbette," dedi. Seviyordu ama katlanamıyordu işte. Epey düşündü ama işin içinden çıkamadı. Üstelik uykusu da gelmişti. Dedesi henüz odasına çekilmediği için horlama sesi duyulmuyordu. Düşünmeyi bırakıp derin bir uyukuya daldı. ...
İki Rahip
Haçtan dönüş yolunda İki rahip bir dere yatağına ulaşırlar. Burada en güzel elbiselerini giymiş, ne yapacağını bilemez halde dolaşan bir kadınla karşılaşırlar. Nehir yüksek olduğundan nasıl karşıya geçeceğini düşünmektedir. Elbiselerinin ıslanması pek hoş olmayacaktır. Rahiplerden biri telâşa fırsat vermeden, kadını sırtına alır ve nehrin karşısına geçirir. Sonra da kuru bir yere bırakır. Rahipler daha sonra yollarına devam ederler. Diğer rahip bir saat kadar sonra sızlanmaya başlar: "Kadına dokunmak doğru değil. Kadınlarla yakın temasa geçmek bizim kurallarımıza aykırı, sen nasıl olurda rahiplik kurallarına aykırı davranırsın?" Kadını taşıyan rahip önce sessiz sessiz yürümesine devam eder, ama sonra dayanamayıp, "Ben onu sırtımdan indirip nehrin kıyısına bırakalı bir saat oldu. Sen hâlâ taşıyorsun?" diye yanıt verir. Irmgart Schloegl Zen Rahiplerin Bilgeliği
Sayfa 228 - HYB Yayıncılık Ankara 1999Kitabı okudu
Reklam
Mezopotamya'nın kaderinin sesi
Mezopotamya'yım ben; Damarlarım su ve nehir, Hayatım kavga, mevzum kan, Dilim edebi, sözüm ebedi. Her zaman bir şairin, bir vakanüvisin sözünden çok Gılgamıș'ın dudaklarında bir zaman, kadim nehrin kenarında Nemrud'un zihninde, Yunus'un ruhunda, Tufan ülkesinde İbrahim'in yüreğinde. Açın mukaddes kitapların sayfalarını, Açın yaşayan ruhların
Sayfa 214Kitabı okudu
Geceye ait olmak; ürkütücü bir biçimde sessiz, aynı anda hem kavranamaz hem de anlaşılır olmak. Bir daha asla konuşmamak, dinlememek, düşünmemek. Hem kapsanan hem de kapsayan olmak. Merhamet yok, şefkat yok. Sadece toprağa ait bir insan olmak; bir bitki, bir solucan, bir nehir gibi. Ayrışmış olmak; ışık ve taştan mahrum, molekül kadar değişken, atom kadar dayanıklı, dünyanın kendisi kadar kalpsiz.
Sayfa 121
Mezopotamya’yım ben; Damarlarım su ve nehir, Hayatım kavga, mevzum kan, Dilim edebi, sözüm ebedi. Her zaman bir şairin, bir vakanüvisin sözünden çok Gılgamış’ın dudaklarında bir zaman, kadim nehrin kenarında Nemrud’un zihninde, Yunus’un ruhunda, Tufan ülkesinde İbrahim’in yüreğinde. Açın mukaddes kitapların sayfalarını, Açın yaşayan ruhların
Bir anda kendisini bir köprünün üzerinde buldu. Aşağıda üzerinde çok sayıda noktanın parladığı karanlık nehir yavaşça akmaktaydı. Parlayan yıldızlar ve fal taşı gibi açılmış gözler misali yukarı bakan köprü ışıklarının yanmasıydı. Ve bir yerlerden gelen su şakırtısı sesi, durmaksızın köprü ayaklarına çarpan akıntının sesi. Bu an, bir ölüm düşüncesi barındırıyordu, bunun farkındaydı. Bedeni ürperdi. Arkasını döndü. Yakınlarda kimsecikler yoktu, sadece bir orada bir burada uçuşan bir iki gölge görebiliyordu. Bazen uzaklardan gelen bir kahkaha, bazen de bir arabanın sesi duyuluyordu. Ama yakınında kimse yoktu, kendisine engel olabilecek hiç kimse. Bu ne kadar da kolay, hızlıca yapılacak bir şeydi. Bir tutuş, kenardan bir atlayış, sonrasında aşağıda, o sessiz karanlığın içinde birkaç dakikalık korkunç bir savaş ve ardından huzur... Zengin ve sonsuz bir huzur. Tüm gerçeklerden uzak, bir daha uyanmamanın verdiği yatıştırıcı bir teselli...
Sayfa 60 - İlgi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
köprünün üzerinde durdu. Altında, kapkara ve ağır ağır akıp giden nehir, içinde bir sürü ışıltılı, parlak nokta Yıldızlardı bunlar; ve fal taşı gibi açılmış gözler misali yukarıya bakan köprü lambalarının yansımaları. Bu manzarada bir ölüm düşüncesi saklıydı... bir tutunma, köprü korkuluğunun üzerinden bir hamle, ardından aşağıda, aşağıdaki o sessiz karanlıkta birkaç çirkin çırpınma dakikası daha ve sonra huzur... Bütün gerçeklerden uzak, zengin, sonsuz bir huzur, bir daha uyanmayacak olmanın insanı sakinleştiren tesellisi...
Sayfa 164
Bitti yolculuk, ama varabilmiş değilim hiçbir sona, her diyar bir şeyler götürmüş sevgimden, bir gözümü yakmış her ışık, giysilerim parçalanmış her gölgelikte. Bitti yolculuk. Ama prangasındayım henüz bütün uzaklıkların, hiçbir kuş taşımamış beni sınırların ötesine, denize akan hiçbir nehir, sürüklememiş aşağılara bakan yüzümü, ne de gezinmek istemeyen uykumu kucaklamış... Biliyorum, şimdi daha yakında dünya ve sessiz.
önce bu hayatların sona ermesini beklemek, sonra da, kademeli olarak, nehrin kaynağına giden yolu takip etmek, oraya ulaşırken karşılaşılan ırmakları tanımlamak, onları da aşmak ve her birinin, en zayıf ve küçük olanların bile, kendi içinde önemli bir nehir sayılabileceğini anlamak gerekliydi ve bu ağır, sabırlı, suyun yüzeyindeki her titreşime, dipten gelen her kabarcığa, debideki her artışa, her durgunluğa karşı dikkat kesilerek hikâyenin sonuna ulaşıp nihayet noktayı koymak için, anlatılan hayatlar kadar uzun bir sürenin geçmesi lazımdı. Acele etmeyelim, sessiz kaldığımızda da söyleyeceğimiz çok şey vardır,
Gülşiir
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım İçinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak isterim, hangi
396 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.