Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
340 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
“Asık suratlı, kasları hala yorgun insanlar, ürkütülmüş hamam böcekleri gibi dışarı fırlardı külrengi evlerden… Asık suratlı, kara bacalar, mahallenin üstüne kaldırılmış kalın sopalar gibi gökyüzüne doğru yükselirdi… Akşam olup da batan güneşin kızıl ışınları pencere camlarını tutuşturunca, fabrikanın taş karnı kusmuk gibi dışarı atardı öğüttüğü
Ana
AnaMaksim Gorki · Evrensel Basım Yayın · 201628,5bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
onlarca inceleme yapılmış, onlarca övgü o yüzden bu kısmı geçiyor ve Raif bey'in psikolojisine değinmek istiyorum. beni en çok etkileyen genelde insanların iç durumları ve bu duruma onları getiren etkenlerdir. Bu kitapta da nedenleri ve sonuçları açıkça belirgin halde görüyorum. Raif beyde ilk başlarda; gerek iş yerinde, gerek ailede saygınlığını
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,1bin okunma
Reklam
Iyi Akşamlar olsun herkese... Bu Akşam hemşehrim Didem Madak'ın 2. Şiir kitabı Ah'lar ağacından her kemilesi içimize işleyebilecek güçteki şiirlerinden örnekler paylaşmak isterim.Izmir'de bir söyleşisine son anda katılamadığım için tanışma fırsatı bulamadığım,çok sevdiğim bir şairdir kendisi.Annesi Füsun hanım gibi O'nu da kanserden henüz 41 yaşında kaybettik en üretken çağında...Annesinin adını koyduğu üç yaşındaki kızı Füsun'u ve okurlarını yetim bırakarak 11 temmuz 20011 de aramızdan ayrıldı sessiz sedasız.Anısına sevgilerimle...
Ardında veda mesajları bırakarak hep ertelediği düşlerinin peşisıra yüksek dağlara tırmanan öfkeli kadınların öykülerini okurum. Ve geleceğe ödünç verdigim yaşanmamış günlerimin yasını tutarım sessiz sedasız... Yaşam... O hepimize borçlu olan hergele, öder inşallah bir gün hesabını... Yaşarız ertelediklerimizi, "gençliğimizin son günü" çalınmadan elimizden... Can Dündar
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Ölümü beklemek... Telaş ve sükunet arasında allak bullak olan ruh hali;teslimiyet, mücadele...  Hayatın film şeridi gibi gözünün önünden akması;yaşananlar, yaşanamayanlar, hayaller, pişmanlıklar... İnsanın çocukluğuna kaçma isteği; çocukluk oyunları, çocukluk aşkları... Acıyı paylaşma isteği;kimsenin duymadığı içe akan çığlıklar,sayıklamalar,mırıldanmalar... Planlı hayatlara bulaşan plansız acılar...Şehvetli karanlık eller,kabuslar...Ayrılıklar sonra, sessiz sedasız çekip gitmeler... Yalnızlıklar... Suçluluklar, keşkeler... Gözyaşlarıyla yoğurulu ahlar... Geçmeyen geçmiş zaman... Geçmişle şimdi arasında gidip gelmeler... Vakit nefestir... Tükenen nefes... Yaklaşan son... Saatçi dükkanında satılmayan zaman... Kürkçü dükkanı ve tilki, saatçi dükkanı ve neyse... Sorular, cevabına hazırlıklı olunmayan sorular... Kaçtıklarınla yüzyüze gelmeler, karşılaşmalar, bakışmalar, susarak anlatılanlar...Halisünasyonlar, hayali buluşmalar, eli üşüyen kadın çiçeği...Şirazesi bozulan aşık, uçan akıl...Kıyılan can, ahhhh İlknur... Sarıl bana... Seni arıyorum... İncelememi yazarken kitabın taze etkisiyle cümleleri toparlayamıyorum işte, aşklar gibi yarım yamalak cümleler... Bir aklı kaçığın mırıldanmaları gibi yazılanlar...Rüyalar alemine dalıp uyanmak gibi... Tatlı bir sarhoşluktan ayılıp başın zonklaması gibi... Hayal meyal herşey... Zorluyorum tamam olmuyor cümleler, okuyun işte...Anlarsınız beni... Saygılar...
Hayal Meyal
Hayal MeyalTarık Tufan · Profil Yayınevi · 20165,5bin okunma
Aslan Asker Şvayk
Kupa Meyhanesi’nde tek bir müşteri vardı: Devlet güvenlik örgütünde görevli sivil polis Bretschneider. Meyhaneci Palivets bardakları yıkıyor, Bretschneider de onu kapana kıstırmaya çalışıyordu, ama boşuna. Palivets, ağzı bozuğun tekiydi. “Göt”ten, “bok”tan, “sıçmak”tan başka laf bilmezdi. Ama aslında mürekkep yalamış adamdı; önüne
Sayfa 19 - 1.Aslan Asker Şvayk Dünya Savaşı’na burnunu sokuyor - Birinci Bölüm CEPHE GERİSİNDEKitabı okudu
Reklam
tek ve tek başına
Bu arada dışarıya kulak veriyorum,gürültüler,bağırıp çağrışmalar,sloganlar duyuluyor.Kapı önünde toplanan insanlar,keşke böyle bağırıp çağırmasalar,bütün mahalleyi rahatsız etmeseler,diyorum. sonra vazgeçip haksızlığa karşı tepki göstermelerinin iyi bir şey olduğunu düşünüyorum.çünkü halk koyun gibi tepkisiz olmamalıdır.kısacası,çok karışık kafam. Ama bu olup bitenin,eğlenceli bir yanı da var.Benim evimin aranıyor olması çok komik.Avcılara bile tepki duyan kadının evinde silah aranması,komik ötesi.Yakında vakit dolduğunda ,ben sessiz sedasız gidecekken başka bir hale dönüşürse son yolculuğum,bunun sorumlusu ben olmayacağım.inanın,bu baskın olacak.
Sayfa 305 - everest yayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk
Örneğin okulda, Atatürk'ün karga kovaladığını bilirdik ama 5000'e yakın kitap okuduğunu bilmezdik. Laikliğini az çok bilirdik, ama Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci Yunanlılarca yıkılan, ahır yapılan yüzlerce camiyi tamir ettirdiğini bilmezdik. İçki içtiğini duyardık da. Kur’an’ın ilk gerçek tefsir ve tercümesini yaptırmak için verdiği mücadeleyi
Paul Auster
Yanılsamalar Kitabı Paul Auster “Ölüler mezarlarından çıkmazlar ve bana kalırsa ancak ölü biri onca zaman bir yerlerde gizlenebilir.” Paul Auster’in “Yanılsamalar Kitabı”nda yer alan Prof.David Zimmer, kitabın kahramanı olan Hector Mann’ın birden ortadan kaybolmasını yukarıda ki cümle ile anlatıyordu. Bu kitabı okumaya başlarken iki mum
496 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Her ülkenin olağanüstü, tarihi dönemleri vardır. Ülkemizdeki son durum da, bu tarihi ve olağanüstü dönemlerden birini yaşadığımıza işaret ediyor; acı, vahşet, ahlaksızlık ve ahmaklıkla bezeli; geleceğimizi göremediğimiz, huzursuz ve patırtılı bir dönem. Kendimizi hangi yana atarsak atalım, hangi deliğe girersek girelim, hangi mevkide olursak olalım saklanamadığımız, kaçamadığımız bir huzursuzluk, endişe ve korkunun pençesindeyiz... Bazılarının çoktan, sessiz sedasız ölümcül pençelerin hedefi olduğunu ve olmaya devam ettiğini görmek istemezsek de, sıradakinin kim olacağını bilememenin ruh haliyle pek sağlıklı değiliz. Ülkemiz süreklilik arz eden çalkantılı ve olağanüstü şartların hüküm sürdüğü bir tarihe sahip. Ve bu sürekliliği aşacağı da, en azından yakın zaman içerisinde pek mümkün görünmüyor. Bu dönemlerden biri de 70'li yıllar... Farklılıklarına rağmen bugünkü gibi zorlu, patırtılı; siyasal-ekonomik alanda oldukça çetin mücadelelerin hüküm sürdüğü bir dönemdi. Toplumsal hafızamıza güçlü yer etmiş, iyisiyle kötüsüyle etkilerini günümüze taşımış bir devir. "Unutulmayacak olanlar kalır... Ya hatırlamayacaklarımız?" Ece Temelkuran'ın "Devir" isimli romanı, 70'li yılların sonunda, seksen darbesinin şafağında, bir yanı umut bir yanı karanlık dönemdeki 'hatırlamıyacaklarımızı' iki küçük çocuğun gözünden önümüze serdiği bir kitap. Yazar, olayları ve anları, biri orta sınıf biri yoksul sol görüşlü ailelere sahip iki çocuğun gözünden ayrı ayrı yazdığı bir eserle karşımıza çıkmış; hatırlattıklarıyla hüzünlü ve sürükleyici...mirovek.com
Devir
DevirEce Temelkuran · Can Yayınları · 20162,507 okunma
Reklam
Hayatları Beyoğlu'nun arka sokaklarında hazin bir şekilde biten sinema emekçileri, figüranlar kahvesinde son sigaralarını içerek son günlerini yaşadılar ve sessiz sedasız öldüler, sessis sedasız gömüldüler. Yeşilçam Sokağı'nda bir arada bulundukları kahvelerin camlarına küçük kağıtlar asıldı ve cenazeleri için para toplandı. Ama 70'lerde çocuk ve genç olanlar için sinema hep büyülü bir törendi.
Sayfa 187Kitabı okudu
SÜVEYŞ Dengesini uzun bıyıklarına borçlu yürürken Son derece ince bir kadın yüzünden sallantılı Sevişken bir orospu en mayhoş tenlisi Ortadoğunun Çeşmeden su içer gibi kolay rahat Avucunu çenesine dayayıp öptüğü Ama sadece öpmek mi O da ayrı mesele Saçındaki çiçeği yükleyip merhabasına Yoluna dikildiği ilk gündenberi onun Geceyi tutup getirmek birinci işi Sonra belirtmek geceyi en yavuz lâflarla Meryem kadifeden bir çingenedir Ama çay içmenin kadifesi mi olur O da ayrı mesele Gibi bir Erzurumlu yanından geçen minarelerin Daracık ıslığına buyur etmiş bütün mavilikleri Meryem Meryem benimle bir daha öyle konuşma Meryem Ay sessiz sedasız bir çingenedir İnan ol başımı alır giderim Ama nereye gidebilir O da ayrı mesele Biz seviştik Süveyş kanalı kapanmıştı Ellerimizin balıkları bütün kanallarda
827 öğeden 811 ile 825 arasındakiler gösteriliyor.