Oğuz Atay eserini daha bitirmiş bulunmaktayım. Okuduğum dördüncü kitabı. Kaldı üç kitap. Onları da en kısa zamanda okumak isterim. En kısa zaman derken bir ay diye düşünmeyin, ama bir yıl içinde olabilir. Önce elimde okunmayı bekleyen kitapları bitirmeliyim.
Gelelim, yazdıklarıyla eleştirmenler tarafından POST MODERN edebiyatçı
Böyle değerli bir kitabın incelemesi önce nereye yazılır diye düşünüyorum fakat cevap basit önce gönle yazılmalı daha doğrusu önce gönül anlamalı bu kitabı sonra belki kaleme, deftere sıra gelir. Sahi ya kalem mi kullansam birkaç satır yazarken, yok olmaz. Neden? Aylardır kalem, kağıt almamışım elime. Aslında var ama başka başka sebeplerden
Dune Mesihi, Dune'dan farklı bir kitaptır. Dune, aksiyon doluydu ve yeni imparatorluğun doğuşunun bir destanıydı. Dune mesihi ise, karşılaştırılma yapıldığında tam anlamıyla serebral palsi bir kitap. Paragraflar içinde psikolojik kıvrımlar ve felsefi-politik dönüşler bolca var. Eğer okur ilk kitaptaki gibi aksiyon dolu sahneler arıyor ise,
"Evet bayan, inanın çok sevindim... Sağlığınız...bir mucize bu... Sizi burada görmek... Ne hoş bir sürpriz..."
"Elbette çok hoş! Ya! Ne mal olduğunu biliyorum, şarlatanın gelişim sen ve gözüm seni şu kadarcık bile tutmadı."
******************************************************
İki satır arasına sığdırılsa da roman olmuş bir hayat: Selim IŞIK
Kendi yaratılışı ya da hayattan beklentisi itibariyle onu hayatta bulamayan, çevresinde göremeyen, dolayısıyla bir tür hayal kırıklığı içerisinde olan ve ne yapacağını bilmez bir konumda kalan kişilere ''tutunamayanlar''