Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Kadınlar resimlerde topyekûn bir modernleşme simgesi olarak şablonlaşırken, gerçek yaşantılar çerçevenin dışındadır. Modernleşme deneyiminin dişil gibi görünen eril karakteri, 'modern kadın'ı bir simge hâline getirirken kadınların deneyimlerinden çok erkeklerin gözlemleri üzerine temellenir."
Sayfa 34 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
‘Mutluluğu yaşar ve tüketirsiniz ayrıntılar uçar gider, ama acıyı biriktirirsiniz ve fotoğraflar kalır küçük küçük, her biri bir simge.’
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
Salman gecenin örtülerinde benim için hüzünlenme Göçenlerin boğazında düğümlenip patlar hüzün Sevincimizin gün batınımda hüzünlenme Arzu ve sevgiyle geçip gideceksin Vedaların gözyaşları ve yolcunun söylenmesi Yatanın zerresinden yüksekleri istedi Ey kutsal toprağım ve çırpınan acım
Sayfa 38 - E-KitapKitabı okuyor
Resim, temsil edilen nesnenin görülmesinde, kendine has bir kalınlığa sahiptir, onun kendisi bakışın nesnesidir. Temsil etmenin bilinci, nesnenin orada olmadığını bilmektir. Algılanan öğeler nesne değildir, onlar nesnenin "eski giysileri", renk lekeleri, mermer ya da bronz parçacıkarı gibidirier. Bu öğeler birer simge olarak iş görmezler ve nasnenin yokluğunda onun mevcudiyetini dayatmazlar; onlar, mevcudiyetleriyle nesnenin yokluğunu vurgularlar. Bu öğeler, nesnenin uzaklaşmasını işaret etmek için, sanki temsil edilen nesne ölmiş, bozulmuş, kendi yansıması içinde bedeninden sıyrılmış gibi, onun yerini tamamen doldururlar. Böylelikle, resim bizi verili gerçekliğin ötesine değil, bir biçimde onun berisine taşır. Tersine bir simgedir.
Bir simge
İnsanlığın tacı otuz beş yaşlarındaydi
Sayfa 110 - Buyukdogu yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Recep Tayyip Erdoğan
Başlarken RTE'yle başladık, bitirirken de RTE'yle bitirelim. Çünkü ... "Sen kimsin?" döneminin hiç şüphesiz en önemli aktörüydü Recep Tayyip Erdoğan. * Rize Üniversitesi'nin adı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak değiştirilmiş, Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin
Sayfa 441 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
İçinizdeki aydınlığı arttırdıkça çöken karanlık yarılıp yok olacak
"Bir cinneti yaşıyoruz ama bunu yüksek sesle söyleyemiyoruz. Basın teslim alındı. Üniversite teslim alındı. Adalet teslim alındı. Eğitim teslim alındı. Siyaset teslim alındı. Sermaye teslim alındı... Her gün bir evden gencecik bir çocuğun cenazesi kalkıyor. Her gün bir evden bir kişi hapishaneye gidiyor. içeride öldürdüklerimiz yetmedi,
Kadın doğurganlığının açık seçik görülebilen olgularından uzaklaşılarak "ad", "düşünce" gibi soyutlamalarda kavramsallaştırılan bir simgesel yaratıcılık fikrine varılması, elbette, insan düşüncesinin daha yüksek bir soyutlama düzeyine ulaşması anlamına gelir. Soyutlama ve simge yaratma yönünde atılan bu adım, tektanrılılığa giden yolun da önkoşuludur. İnsanların, böylesi soyut, görünmez, bilinemez bir gücü, yaratıcı "ruh"u tasarımlamadan, çok sayıda antropomorfik tanrı ve tanrıçadan tek tanrıya geçmeleri mümkün değildi.
Ulaşacağımız nihai nokta sevgidir; para, ün ve itibar sevgiye ulaşma yolunda kullandığımız birer simge olarak değerlendirilebilir.
Reklam
Yaşar Kemal ile söyleyişi
-Romanda nereye ulaşmak istiyorsunuz diye sorsam? -İnsan gerçeğine biraz daha yakınlaşmak. Bir karanlıktan gelip bir karanlığa gidiyoruz. Homeros, İlyada'da, "İnsanoğlu en acı çeken yaratıktır." diyor. Çünkü ölümün bilincine varmış tek yaratık insandır. Şimdi, nedir bu dünyaya bağlılığımız? Dostoyevski, Budala'sında "Insanoğlunu sonsuz bir uçurum üstüne ayağını koyacak kadar orada yaşamaya mahkum edin; yağmur altında, karda kışta, o acı içinde, açlıkta yoklukta yaşar da ölmeye razı olmaz, yaşamını sürdürmekte direnir." diyor. Belki bu bir simge ama biliyoruz ki insanoğlu açlıklar, yokluklar, sefaletler, aşağılanmalar arasında yaşamaya devam ediyor. Nedir bu? Varmak istediğim gerçek, insanın içinde ki bu sevinç ne? Ben, sevincin türküsüyüm. Onu söylüyorum boyuna.
Mutluluk, onun gözünün içine bakmaktır sevdiğim Onu bir simge kılmaktır, bir ad vermektir Ben güneş dedim ona, sen su de, çiçek de Aksın ömrün yeter ki doğayla birlikte...
Sayfa 262 - Kırmızı Kedi Yayınları, İstanbul.Kitabı okudu
İnsan aptal mı yani, o taşa toprağa tapsın? Putunu kendi elleriyle yapıyor. Ama insan onu bir simge, bir ikon olarak yapıyor. Onun arkasındaki güce tapıyor ve onu farklı güçler olarak tanımlıyor.
Sayfa 123Kitabı okudu
Ve her simge hakikatin yerine geçebilecek bir hakikattir ta ki koşular hakiki hakikati yeniden oluşturuncaya kadar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.