Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Evet evet burası kitap uygulaması..
Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki? Fotoğraf
Roquentin'den Film Önerileri :)
Eyyy film severler :) Siz de benim gibi bir film izlemek için bir film süresini hangi filmi izlesem diye zaman geçirerek mi tüketiyorsunuz? İşte dev olmasa da bir arpa yolu boyunda hizmet :) Linkleri de koyayım anında yararlanın:) Uzun zamandır izlediğim filmleri bir köşeye not ediyorum, her güne bir film izleme projem kapsamında dedim bunları
Reklam
337 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İNCELEME DÜŞÜ
Bir inceleme yazabileceğimi gördüm düşümde. Yazacağımı değil, yazabileceğimi gördüm. Şöyle kahraman birden çıksın ortaya: “Bir köpek öldürebileceğini,” söylesin. Daha sonra bu bölümü çarpıcı olması için sevgiliye de çevirebiliriz. Biraz farklı olsun, yazarın dünyasına ışık tutsun, ondan beslensin ama durduk yerde, hiç gerekmiyorken yazılmış gibi
Düş Kesiği
Düş KesiğiGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 2020773 okunma
Dönüşmektir kötü bir insan olmak.Dönüşmek bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde, bütün güzelliklerini içinden yıkıp geçmek. Herkesin acısına yetişmeye çalışan bir insan iken bir gün, aslında insan denilen şeyin kurtarılmaya değmeyecek şu anda ne yaşıyorsa onu hakettiğini anladığında dönüştüğü şeydir. Ne ben bir kahramanmışım ne de insanlar
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
72 günde okudu
Okuyun sıkılmayacaksınız inş. İlla Spohiler içerir mi demem lazım. :))
Hayırlı günler arkadaşlar… İbretlik ve derslerle dolu ve ısrarla tavsiye edebileceğim, akıcı çok güzel ve sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap diyebilirim. Ben çok yorum yapmayı düşünmüyorum size kitabı özetleyecek birkaç alıntı yapmak istiyorum. Buyurun; 1.) Öncelikle insanlar ne der korkusundan kurtulup Allah ne der korkusuna yönelmemiz
İmamın Manken Kızı
İmamın Manken KızıEmine Şenlikoğlu · Mektup Yayınları · 19976bin okunma
Semra Sultan'a ve Ahmet Altan'a İKİNCİ Cevaptır;
https://1000kitap.com/Ottomaans kod adlı okurun paylaştığı iletiye ve
Ahmet Altan
Ahmet Altan
‘a cevaptır. #40521697 Merhabalar… Yine bir cevap iletisi ile sizlerleyim. Yalanları paylaşanlara karşın, gerçeklerle cevap verelim mi? Lütfen, eşlik ediniz… El-Cevap 2! Birincisi burada:
Reklam
72 syf.
9/10 puan verdi
Şarkıyı şuraya linkliyorum!!! m.youtube.com/watch?v=lwSdV3O... Çehov sen ne yapıyorsun Anton Çehov 68 sayfalık kitapla beni yerle bir ettin, iki saatlik işi vardı bu kitabın bir günlük değil... Ruslar yazmayı biliyor. Gerçekten yazarken ne düşündüklerini bilmek isterdim. Çehov tarzı öykü kavramını hep duyuyordum ama hiç bu Anton Çehov
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,5bin okunma
"Toplumsal bir zorunluluk" demişti. Kendisini hemen ele veren bilgiçliğiyle, "İçine kapanık midyeler gibi, bir kaya parçasına sımsıkı yapışmışsınız. Siz derken, sizler demek istiyorum, sakın alınmayın; hatta biz demek istiyorum. Hayat acı ya da tatlı, doğal güzelliklerle doludur. Bunlara toplumsal güzellikleri de ekleyebilirsiniz. Güzellik derken valslerin çalındığı bir balo salonu duşünmüyorum. Bir insanı tanımak, geçici bir süre için de olsa onu sevmek, sevilmek, hatta ihanete bile uğramak... Bir çocuğun elinden tutmak, yaşlı bir kadın yolda karşıdan karşıya geçerken ona yardım etmek... Gecenin geç bir saatinde sokağa fırlayıp dondurma ya da köfte yemek... Yağmurda ıslanmak, kar altında yürümek... İnsan bunları tatmak için yaşar. Hep bu tat alma anını bekler. Ama hiçbir zaman gerçekleştiremez. Gerçekleştirme olasılığı zaman geçtikçe daha da azalır. Sonra can sıkıntısı denilen baş belasından kurtulmak için her çareye başvurduğu kısır dönem gelir çatar. Pek uzun süren, belki de taa ölünceye dek süren o kısır dönem... Politik bir bağlantısı olmayan herkes yalnızdır; güvensiz ve sanki işsiz güçsüz gibidir. Eğlenceyi seviyorsunuz değil mi? Eğlenirken toplumdaki, daha doğrusu evrendeki gerçek yerinizi bilememekten doğan beceriksizliğinizi, şaşkınlığınızı giderdiğinizi sanıyorsunuz da ondan."
Sayfa 17
Kadınlara İzzeti Kim Verdi? Kadına verdiği en büyük kıymeti reklam afişlerinde bir metâ' gibi kullanan batı ve batı menşeli kokuşmuş zihniyetler kadına kaybettirdikleri veya hiç bir zaman vermedikleri değeri iade etmek için bir gün tayin ettiler. İslamdan habersiz bir çok insan da buna müşteri oldular. O günü bir
" Yavaş yaşanan bir matem benim hayatım. Soluğum, bitmeyen bir ağıt. Kimse beni mutlu edemez, ben kimseyi mutlu edemem, bunu anladım zamanla. Sadece yolun sonuna diktim gözümü. Benim hayatım sizinkinden farklı. Ben yavaş ölüyorum. Çok yavaş bir ölüm, siz onu hayat sanıyorsunuz. "
Reklam
138 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bitkisel Hayat^^
Bu deneme kitabında bitkileri bir insan gibi anlatıyor İlhan Berk. Yumuşak başlı, kibirli, sevecen gibi sıfatlar vererek bitkilerin nereli olduğunu, nasıl yetiştiğini, nasıl tüketilmesi gerektiğini, faydalarını yerli-yabancı yazar ve şairlerin ünlü hekimlerin onlar hakkında neler söylediğini kaleme almıştır. Evimizde her gün olan domates, nane, salatalık gibi bitkilere bakış açınız değişebilir :) Bilmediğiniz birçok bitki ve sayısız faydaları hakkında bilgi edinebilirsiniz. Efendimiz ﷺ'in hadislerinden, ayetlerden ve birçok kaynaktan bilgi veriliyor. Yazar bitkiyi öyle bir şekilde anlatıyor ki yeni biriyle tanışmış gibi hissediyorsunuz; nereli olduğundan, koparıldığında nasıl davranıra, nasıl kokar ve atası kimdire kadar.. Bazı otları öyle tasvir ediyor ki sanki çok sevdiği birini anlatıyor onu methediyor sanıyorsunuz. Bir bitki diğer milletlerde nasıl adlandırılıyor, hangi tarihte keşfedildi, nasıl değer görüyor ve nasıl kullanılıyor bunun hakkında da bilgiler var. Bitkiyi görmeseniz bile güçlü ve samimi betimlemelerle tahayyül edebilirsiniz. * İlhan Berk'i sadece bir şair olarak tanıyorsanız siz de benim gibi büyük bir yanılgı durağında beraber bekliyoruz demektir. İnceleme yapmayı pek bilmesem de bu kitap hakkında bir şey söylemek istedim. {Pdf mevcut atabilirim}
Şifalı Otlar Kitabı
Şifalı Otlar Kitabıİlhan Berk · Yapı Kredi Yayınları · 200424 okunma
SOKRATES’İN SAVUNMASI
••• Atinalılar! Beni suçlayanların üzerinizdeki tesirini bilemiyorum; fakat sözleri o kadar kandırıcı idi ki ben kendi hesabıma onları dinlerken az daha kim olduğumu unutuyordum. Böyle olmakla beraber, inanın ki doğru tek söz bile söylememişlerdir. Ancak, uydurdukları birçok yalanlar arasında, beni usta bir hatip diye göstererek sözlerimin
Mesela siz insanı eski alışkanlıklarından vazgeçirmek, iradesini bilimle, sağduyuyla bağdaşacak tarzda düzenlemek istiyorsunuz. Fakat insanlarda böyle bir ıslahın sadece mümkün değil, aynı zamanda mecburi olduğunu nereden biliyorsunuz? İnsan iradesinin bu derece ıslaha muhtaç olduğu hükmünü neye göre veriyorsunuz? Kısacası, böyle bir ıslahın
Benim hayatım sizinkinden farklı. Ben yavaş ölüyorum. Çok yavaş bir ölüm, siz onu hayat sanıyorsunuz.
Sayfa 113Kitabı okudu
Katılan var mı?
Eski uygarlığı, onun benimsettiği gelenek göreneği korumak isteyenler, ne sanıyor? Mustafa Kemal, mille­te zorla şapka giydirmeseydi, kadınların başını açmasa, saçlarını kestirmeseydi, eski görenek ve gelenek sürüp gidecekti, öyle mi? Yahu kaç kere söyleyeceğiz, görene­ği geleneği altyapısal ilişkiler belirler diye, o ki bir ülke endüstri aşamasına ulaşmıştır, istese de artık eski yaşa­ma biçimini sürdüremez. Siz, Batılı insanlar oldum ola­sı saçı kesik, düdük gibi pantolonlar içinde, sakallı tıraş­lı mı yaşarlardı sanıyorsunuz? Çok değil üç yüzyıl ön­ce Batılı toplumda erkek değme kadın kadar süslü püs­lü, dantelli, kokulu bir yaratıktı. Sanayileşmenin doğu­şu, yaygınlaşışı, bunun getirdiği hayat biçimidir onu bu hale koyan, kılığını basitleştiren, saçını kestirip, saba­hın köründe fabrika ya da yazıhane yollarına düşüren. Dahası, kadınların sanayiye girmesi, aynı etkiyi kadın­lar üzerinde göstermedi mi? Kadınların serbestleşmesi­nin, giyim kuşamının gittikçe hafifletilmesinin de geliş­mesi sanayi toplumunun gelişmesine paraleldir. Demek ki, milli mücadeleden sonra, üstyapısal dediğimiz deği­şikliklere kalkışmasaydı da, Mustafa Kemal anam ba­bam töresi gitseydi, sadece sanayileşmeye heves etseydi, dönüp dolaşıp geleceğimiz yer yine bugün bulunduğu­muz yer olacaktı.
105 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.