Merhaba...
Cesur Yeni Dünya romanındaki olaylar, 26’ncı yüzyıl İngiltere’sinde geçiyor. Ancak eserdeki zaman “Ford’dan sonra 632 yılı” olarak adlandırılıyor. Bu bağlamda Henry Ford’un üretim bandını icat etmesi, dönemin insanları tarafından yeni bir milat olarak kabul görüyor. Eserde anlatılan dünya düzeninde “maddiyat ve tüketim” yüceltilirken, “insan” bu düzende sadece bir ürün olarak yer buluyor.
Romanda, tıpkı Avrupa tarihindeki
Dokuz Yıl Savaşı gibi bir savaş dönemi oluyor. Sonrasında yaşanan ekonomik darboğazdan sonra ise Cesur Yeni Dünya olarak adlandırılan bir düzen kuruluyor.
Bu düzende insan ırkının devamı da üretim bantları ile sağlanıyor.
Hastalıklar, savaşlar ve fakirlik gibi zorluklar böylece ortadan kaldırılıyor.
Mutlak huzurun hakim olması için yapılan tüm çalışmaların beraberinde, sanatsal etkinlikler de tamamen yasaklanıyor. Ve bundan dolayı insanlık, kendini tamamen tüketecek zevklerin esiri olarak yaşamını sürdürüyor.
Peki, bu gaflet sizce ne zamana kadar sürebilir?
Aldous Huxley, Cesur Yeni Dünya’yı yazarken Rus yazar Yevgeni İvanoviç Zamyatin’in
Biz adlı eserinden ilham almıştır.
Aynı eser, George Orwell’in 1984 romanına da esin kaynağı olmuştur.
Huxley, eserine Cesur Yeni Dünya adını ise ölümsüz sanatçı William Shakespeare’in Fırtına adlı oyunundan esinlenerek vermiştir.
Tüm zamanların en etkileyici romanları arasında gösterilen Cesur Yeni Dünya, sizi insanlığın bugününü ve geleceğini sorgulamaya davet ediyor.
Harika!!!
Kesinlikle okunması gereken bir kitap.
Herkes okumalı...
Herkesin okuması gereken on kitaptan biridir diye düşünüyorum.
Kesinlikle okuyun..!