Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir tabula rasa üzerinde inşa edilen o modern, işlevsel konutlarsa, uzmanların zevksizler için imal ettiği, içlerinde yaşayanlarla hiçbir bağlantısı olmayan yaşama kutularıdır, ya da yolunu şaşırarak tüketim alanına girmiş fabrika tesisleri - zaten sönüp gitmiş olan bağımsız varoluş özlemine taban tabana zıttır bütün bunlar.
Britanya Empiristleri- Locke
Bu filozofların ilki İngiliz John Locke'tu. 1632'den 1704 dar yaşamıştı Locke. Ending, dan na 170 Concerning Human Understanding van insanın Anla say Consi Üzerine Bir Deneme 1690'da yayımlandı. Locke bu ma Ynde iki soruyu ele alır. Birincisi, insanların düşünce ve eserinde ilinin nereden geldiğini sorguvenci olarak da duyularımızın bize bildirdiği şeylere güvenip güvenemeyece ğimiz meselesiyle ilgilenir." "Ne projeymiş ama!" "Soruları teker teker ele alalım. Locke bütün düşünce ve tasavvurlarımızın bir zamanlar duyularımızda oluşmuş izlenimlerden kaynaklandığına, bunların bir yansımasından ibaret olduğuna inanmaktadır. Bir duyum edinmeden önce bilincimiz bir 'tabula rasa' gibidir, yani henüz üstüne bir şey yazılmamış bir levha." "Ha bak Latincesini söyleyince çok anlaşılır oldu." "Yani herhangi bir şeyi duyumsamadan önce bilincimiz, öğretmen sınıfa gelmeden önceki karatahta gibi bomboştur."
Sayfa 298 - Pan
Reklam
Sizce haklı mı?
John locke;İnsan beyni başlangıçta bir tabula rasa(boş levha)dır. Der ve açıklar yani zihnimizde doğuştan gelen bir fikrin olmadığı,zamanla edinilen deneyimler ve çevresel faktörler sayesinde fikirlerin şekillendiğini söyler.Kısmen doğru gelse de bu, tartışılan noktaların başında annelik içgüdüsü bulunuyor.
Bilinç bilgileriyle bilinçtir: soyut bilinç ya da öncesel bilinç yani önceden düzenlenmiş bilinç yoktur. Önbilinç bilincin oluşumuna temel olacak koşullardan başka bir şey değildir. Bilinç bir olanaklar bütünü olan önbilinç üzerine kurulur. Öyleyse tabula rasa diye yani sıfır bilinç diye bir şey yoktur.
Sayfa 9 - Bulut Yayınları
ilk önce bir iç tasarımına sahip olmadan tek bir düşünceye sahip olamam. Zira zihin ne tabula rasa ne de boş bir haldir. Çocukların tabula rasa olarak doğdukları yanılgısına kapılırız ama hiç de öyle değildir. Fikirlerin halihazırda sözüm ona genetik materyallerde verili olduğu bir bilinçdışı vardır. Her şey çoktan insanlığın kalıtsal belleğinde yatmaktadır.
Sayfa 124
Benim hiç "idea innatae"m yok, ben bir "tabula rasa" olarak dünyaya geldiğim için, kendime hep fiktif "intentionalität" noktaları seçerek (serçe gibi zıplayıp gagalayarak) ilerledim; ürktüğüm oldu, ama fazla uzağa uçmadım, yem peşinde koşup iki arada "diabolus" ıslıklar çalıyorum hala..
Reklam
"Peki ya size bu tür değişikliklerin bu ürünleri kurtaramayacağını söylesem? Peki ya Krugman'ın kendisinin bile haberi olmadan yaptığı öngörü, hayata dair bazı gizli gerçeklerin tohumlarını ortaya çıkardıysa? “İnsanların birbirlerine söyleyecek hiçbir şeyi yok!” Anlamlarını düşünürken bu sözlerin işitsel bir hayalet gibi içinizde yankılanmasına izin verin. Hiçbir teknolojik süsleme temel insan dinamiklerini bozamaz. 'İlerleme'nin bu asi hamleleri, bizi insanların tasarlanmadığı ve bu nedenle de 'Jones'lara ayak uydurmak' gibi kısa ömürlü yüzeysel yeniliklerle hayatımıza çok az anlam katan ya da pek fazla fayda sağlamayan, zorla satılan pis ürünleri satın alma gibi doğuştan hiçbir ilgisi olmayan bir geleceğe doğru itmeye çalışıyor. Deneyimlerime dayanarak konuşuyorum, VR oyuncaklarının ilk baştaki havalı yönüne hayran kaldım ve daha pahalı setlerden birinin gururlu bir sahibi oldum; sadece birkaç hafta içinde sıkılmaya başladım ve o zamandan beri ona hiç dokunmadım. Bana insan deneyimiyle ilgili bir şey öğretti: Modern tabula rasa hayatlarımızın zaman zaman hissedebildiği kadar sıradan ve heyecansız olsa da, bu sentetik sanal dünyaların yavan karışımlarının yerleşik hale gelmeleri pek mümkün değil. Bu, insanın şu soruyu sormasına neden oluyor: Bu modern buluşlar tam olarak ne için?" darkfutura.substack.com/p/the-essence-i...
Tabula Rasa
Eğitim kaynaklarının en başında da kişimin içinde yaşadığı toplum gelir. Başka başka insanlardan oluşan toplum; insanın zihnini ve duygularını etkiler, ona idealler verir, onun çeşitli amaçlar için yola çıkmasını ve bu yoldan ayrılmamasını sağlar. Bu yoldan ayrılırsa sevdiği ve önemsediği, onayına en çok değer verdiği insanların kendisine sırt çevirdiğini görür. O bir bukelamundur; doğa yasaları gereği rahat ettiği yerin rengini alır. Çevresindekilerin etkisi, onun neleri tercih edeceğini, nelerden kaçınacağını, siyasi anlayışını, beğenilerini, ahlakını ve dinini belirler. Bunlardan hiçbirini kendi yaratmaz. Kendisinin yarattığını sanır ama bunun sebebi meseleyi enine boyuna düşünüp incelememiş olmasıdır.
Sayfa 61 - Koridor
"Her yerde, her çocuğa yatırım yapmış insanlar vardır. Ve çocuk yalnızca bir tabula rasa, boş bir sayfadır; herkes üzerine bir şeyler yazmak ister. "
Eski tanrıtanımazları hatırlayın bir: İnançları yitirdiklerinde, büyük bir tutkuyla hemen bir başka inanca sarılırlardı. Diderot'nun, Voltaire'in coşkusal inançlarını hatırlayın... Bizimkiler tam bir tabula rasa²... ¹. Sözcük anlamı boş levha. Deneyci filozoflara göre insan zihni doğuşta üzerine bir şey yazılmamış boş bir levha gibidir. (Latince)
Sayfa 182 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Beyaz, yeni olanın, saf olanın, bozulmamış olanın rengidir. Bedenden arınmış ruhun, fiziksel olan tarafından engellenmemiş tinin de rengidir. Temel beslenmenin, anne sütünün rengidir. Buna karşın, ölünün, pembeliğini, yaşam gücünün kırmızılığını yitirmiş şeylerin de rengidir. Beyaz olduğunda her şey o an için tabula rasa'dır, üzerine hiçbir şey yazılmamıştır. Beyaz, yeni başlayan şeyler için yeterince besin bulunduğuna, boşluğun ya da yokluğun doldurulacağına dair bir vaattir.
261 syf.
·
Puan vermedi
Tabula Rasa
John Lock’un ‘Tabula Rasa-Boş Levha’ önermesinden hareketle; zihnimizde doğuştan gelen hiçbir fikir yoktur. Yani bu boş levhaya iyilik ve kötülük kavramları zamanla yüklenir. Bu kavramlar üzerine hepimiz düşünürüz. Nasıl bu kadar kötü bir insan olabilir? Ya da tam tersi bir ifade ile insanları yargılarken buluruz kendimizi… Bazı konularda; çocuklar, yetişkinlerden daha sert ve acımasız olabiliyor. Bu kitapta da çocukların, masumiyetlerinden sıyrılıp Boş Levha’yı birtakım acımasız duygu ve düşüncelerle doldurup iyiliğin ve kötülüğün sınırlarında nasıl gezindiklerini anlatıyor. Mina Urgan, William Golding’in "Sineklerin Tanrısı" adlı kitabını çevirirken kitap hakkında aşağıdaki yorumlarda bulunmuş kitabı kısaca özetlemiş bana göre.. “Çocukların tertemiz bir melek oldukları konusunda yanlış olduğu kadar yaygın olan bir inanç vardır. Oysa kendi çocuklarına ve yakından tanıdıkları çocuklara duygusallıktan arınmış gerçekçi bir gözle bakabilenler, çocukların küçük birer melek değil, tıpkı yetişkinler gibi birer insan olduğunu bilirler. İnsanlarda ise ister büyük ister küçük olsunlar, hem iyi hem de kötü içgüdüler vardır. Anne, baba ve eğitim kurumları çocuğu olumlu biçimde etkilemeye, iyiye yönelen içgüdülerini geliştirip kötüye yönelen içgüdülerini engellemeye çalışırlar. Uygarlığın amacı da budur aslında. Bu uygarlık süresi içinde en büyük görev topluma düşer.”
Mina Urgan
Mina Urgan
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,3bin okunma
173 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Aylin Balboa
Aylin Balboa
nın önerisi ile bu yazarla ve kitapla tanıştım. Gerçekten da zeki ve sürprizli dili olan bir yazar. Öyküler şaşırtıcı. Tabula Rasa öyküsünü çok beğendim. Öykülerde bilim kurgu öğeleri var genelde, olmayanlarda da samimiyet yine hissedilecek derecede. Okuduğum için memnunum. 8 vereceğim hikayeler de vardı, 6 vereceklerim de. Ortalama bir puan olarak 7 verdim.
Uç Artık
Uç ArtıkEtgar Keret · Siren Yayınları · 201997 okunma
Tabula Rasa şeysi
"...Bu veriler, boş levha zihin görüşünü temele alan tüm felsefelerin, diğer hususlarda olduğu gibi ahlak konusunda da hatalı olduğunu göstermektedir."
602 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.