Mehmed Akif’in önemli şiirlerinden ‘Bülbül’ Bursa’nın Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine yazılmıştı. Bursa işgal edilirken, şehrin tahrip edilmesi, Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Gazi ve Orhan Gazi türbelerinin hakarete uğraması karşısında üzülmüştür Mehmed Akif Bey..
Balıkesir’den tanıdığı dostu Hasan Basri Çantay’a ithaf ettiği “Bülbül” şiirinde Mehmed Akif, Bursa’nın işgal haberini aldığında derin bir üzüntüye kapılır. Geçmişe baktığında o ihtişamlı mazinin hengâmesi ve tarih canlanır gözlerinin önünde. O günler geride kalmış, artık horlanan, itilip kakılan bir millet olup çıkıverilmiştir tarih sahnesine. Karanlıklardan yankılanan bülbülün feryadı Mehmed Akif’e ilham olur ve bülbüle hitaben (konuşur);
Bülbül
Eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmezdi senin yurdun,
Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin, hânumânın şen, için şen, kâinatın şen.
Hazansız bir zemin isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın,
Ufuklar, bu’d-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda;
Bugün bir hânumansız serseriyim öz diyârımda! (Mayıs 1921)
Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?
Mahşerde mi biçarelerin yoksa felahı (…)’
Ülkenin üzerine bir kabus gibi çöken istila karşısında, ‘Mandacılık’ da dahil çeşitli görüşler ortalıkta herc-ü merc olmaktaydı. İşgal altında bulunan İstanbul’da yayına güç bela devam eden Mehmed Akif’in başyazarı olduğu Sebilürreşad ise, halka sabır, ümid ve cesaret aşılamaya çalışıyor, işgalcilerin sansürüne rağmen direnişe devam ediyordu. Millî Mücadele dönemi, aynı zamanda gazeteci-yazar kesiminin savruluş yıllarıdır. İngiliz muhibbi, Amerikan mandacısı olanlar arasında basın mensupları da vardı. Sonradan saygınlıkları artan Halide Edib Adıvar, Ahmet Emin (Yalman), Yunus Nadi (Abalıoğlu), Ali Kemâl, Celâl Nuri, Rauf Ahmet, Necmettin Sadık, Mahmut Sadık, M. Cemâl alenen mandacılığı savunuyorlardı.
(Caner Arabacı, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce- İslamcılık, sh.104, İletişim 2004)