Sanki sen içimden gelen her şeyi hissediyorsun. Telepati mi bu, tesadüf mü?
Sayfa 221 - Ötüken 52. BasımKitabı okudu
"Sanki sen içimden geçen her şeyi hissediyorsun. Telepati mi bu, tesadüf mü?"
Sayfa 377 - Epub
Dünya "Elimizdekilerle mutlu olmayı nasıl öğreniriz?" üzerine inşa edilmiş bir kişisel gelişim sektörü yarattı.
Bu sizce tesadüf mü?
Hayır...
Bu zamanın ruhunun doğurduğu bir sonuç sadece...
Sayfa 65Kitabı okudu
Gördün mü? Yaşıyorsan iniş çıkışlar vardır hayatında. Hiçbir sorunun yoksa bence korkmalısın. Çünkü ölmüş olabilirsin. Eğer hayatı iyisiyle, kötüsüyle kabul edersen, seni bu kadar rahatsız etmez. Benim hayatımı güzel kılan noktalardan biri de hayatın bu iniş çıkışlarını kabul etmem. Onu reddetmemem ve onunla birlikte yaşamayı öğrenmem...
“mesnevi'yi şerh edenlerin çoğu bu ölümsüz eserin ‘b’ harfiyle başladığına dikkat çeker. ilk kelimesi ‘bişnev!’dir. yani ‘dinle!’ tesadüf mü dersin ismi ‘suskun’ olan bir şairin en kıymetli yapıtına ‘dinle!’ diye başlaması. sahi, sessizlik dinlenebilir mi?”
Taciz, tecavüz
“Tarih: 29 Ekim 2007.
Sabaha karşı 03.00…
Yer: Erzurum.
Bir kız çocuğu Dadaşkent Polis Merkezi’nden içeri girdi.
—Sakin bir yer... Havası güzel, güneşi güzel, insanları zararsız.
—Fakat denizlerin ortasında bir parça kaybolmuşa, benzemiyor mu?
—Zannediyorum ki bu ada saadetini bir parça da yol uğrağı bir yer olmamasına borçlu... Burada ihtirasın hiç bir nev'ine tesadüf edilmez..
İnkılâpKitabı okudu
“Tesadüf mü bu, yoksa sevdiğim insanları hep uzaklara mı kaçırıyorum?”
Sayfa 538 - Can YayınlarıKitabı okudu
Her şey, O'nun ölçüsü; zamanı ve mekanı bürümesi; neticesi ve sebepleriyle mukadderdir. Hiçbir şey tesadüf eseri değildir.
Evrende, insanın ruhunda ve hayatında hiçbir şey boş ve amaçsız değildir. Bu da, iman düşüncesinin üzerine dayandığı büyük bir hakikattir. Mü'min sadece Allah (Subhabehu ve Tealâ)'ya tevekkül eder, kalbi başkasına iltifat etmez; O'nun dışında kimseden yardım dilemez. Yalnız ve yalnız O'nun himayesine sığınır.
SULTAN ABDÜLHAMİD'İN SİYASİ ZEKASI
Fransa bir zaman İstanbul'a sefir olarak eski Dâhiliye Nâzırı «Mösyö Konstans»'ı göndermişti. Bu adam, gâyet zeki ve ince bir diplomattı. Sefirler meclisinin hiç bir netice vermeyen toplantılarından bir gün sinirlenmiş ve İspanya sefirine :
“Mösyö dö Marki, müsaâde ederseniz meclisin kararlarını tebliğ etmek üzere bu sefer saraya ben gideyim!..”
Sayfa 101Kitabı okudu
Yeryüzünün dörtte üçünü oluşturan denizlerin, gökyüzünün, hatta uzaydan bakıldığında dünyanın renginin mavi olması ile bu rengin erkekliğin sembolü olması koca bir tesadüf sayabilir miyiz? Ya da mavinin yaşamın, pembenin ise hayallerin rengi olmasına yönelik anlamlandırmaların masum olduğu söyleyebilir miyiz? Erkeğe "masmavi" hayatının kadına ise "tozpembe" düşlerin kalmasın da bir gariplik yok mu sizce de?
Sayfa 215 - PhoenixKitabı okudu
"Kara demek kötü demek değildir," dedi Sarah. "Yeni ay kötü mü?"
Başımı salladım. "Karanlık ay yeni başlangıçların zamanıdır."
"Baykuşlar? Örümcekler? Yarasalar? Ejderhalar?" Sarah öğretmen sesiyle konuştu.
"Hayır," diye itiraf ettim.
"Hayır. Kötü değiller. Ay ve gece yaratıkları hakkındaki bütün o hikayeleri insanlar, onlar bilinmeyeni temsil ettiği için uydurdu. Bu hayvanların aynı zamanda bilgeliği simgelemesi tesadüf değil. Bilgiden daha güçlü hiçbir şey yoktur. Bu nedenle kara büyüleri birine öğretirken çok dikkatli davranırız." Sarah elimi tuttu. "Siyah, yaşlı kadın olarak tanrıçanın, gizlenmenin, uğursuz emarelerin ve ölümün rengidir."
Sayfa 162
Bu tesadüf mü?
Kızılderililer, büyüklerine hitap ederken saygılarından ötürü "Bay, Bayan" değil, "Amca, Teyze" derler. Hatta, "Dünyanın en çok teyzeye, amcaya sahip halkı Kızılderililerdir." denilerek bu durumun esprisi de yapılır.
Sayfa 75
Tesadüf, belki de olayların altına imzasını atmak istemeyen Tanrı’nın takma adıdır.
Anatole France
Keops Piramidi'nin yüksekliğini bir milyarla çarparsak, 93 milyon çıkıyor. Bu da güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı veriyor( 93 milyon mil). Sizce bu bir rastlantı mı ? Peki ya piramidin üstüne denk gelen meridyenlerin, denizi tam ortadan iki eşit parçaya bölmesine ne demeli ? Taban alanı, yüksekliğinin iki katına bölündüğünde Pi sayısını (3,14159) elde etmemize ne buyurulur ? Piramitte dünyanın ağırlığını veren değerlerin bulunması tesadüf mü ?
Sayfa 94 - Artemis Yayınları - Mart - 2017Kitabı okudu
