Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum
Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
Hindistan'ın siyasi birliğe ve demokrasiye İngiltere sayesinde ulaştığı şeklindeki iddianın en önemli ayaklarından biri de İngilizlerin 'hukukun üstünlüğü' kavramını getirdikleri tezidir. İngilizler sömürgeci amaçlarını meşrulaştırırken bu teze sıklıkla başvurmaktadırlar. İngilizlerin Hindistan'da kendilerine nasıl bir
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA
Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir.
Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Sevgili Sami!
Mektubunu aldım. Hatrın için beş on dakika derin hayalle-rimi terk ederek karanlık bir çukura benzeyen bu âleme ayak bastım.
Ey Çocuk! Madem ki bu dünyanın bir tımarhane, insanların deli olduğuna inanıyorsun, öyleyse benim deliliğimi niçin garip-siyorsun. Herkes gibi bir deli olmamamdan kaynaklanıyor bu sa-nırım.
Evet azizim! Ben
16. ASIR ŞAİRLERİNDEN EDİRNELİ NAZMÎ
Türkiye’de Osmanlı sülalesi hâkim olduktan sonra(1) acem taklidi divan edebiyatının kuvvetle yayılarak milli dil ve kültürümüzü şiddetle tehdit etmesi üzerine on beşinci asrın sonlarında Türkiye’de bir dilde milliyetperverlik cereyanı baş gösterdi. Aruz vezniyle olmakla beraber, yalnız Türkçe sözler ve hatta
İşte yine o vitrinin önündeyim.
Lacivert bir kutunun içine özenle
yerleştirilmiş altın sarısı kaleme
bakıyorum. Yine. Muhabbetle. Birkaç
ay önce, kütüphane çıkışında,
buradan geçerken gördüm onu.
İmrendim. “Benim olsa” dedim.
Girdim sordum fiyatını. Yoo. Onun
için cazip, benim için yüksek bir
ücreti var. Biraz sabır. Biraz
Namusluyla namussuz
Paltosu bir batman gelirmiş Deli Halit Paşa’nın
Katlayıp attığında adam da devirirmiş.
Paltosu tılsımlıymış söylence olmuş.
Kurşunlar girer de çıkamazlarmış
Şamanca bir gösteri olarak silkince paltosunu
Onlarca yenik kurşun yerlere saçılırmış.
Deli Halit Paşa’da çifte tabanca
“Namuslu” dediği sağa takılı
Düşmana
ABİDİN NESİMİ
1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı.
1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
Matem içinde iki sene geçti. Tulu, hükümet naibi olarak Karakurum’da ikamet ediyordu. Fakat süresi
sona erdiğinden, Cengiz Han’ın arzusuna uygun olarak yeni bir hakan, bir imparator seçmek için, prensler
ve kumandanlar Gobi’ye döndüler.
Cengiz Han’ın isteğine uyup, miraslarına sahip çıkarak reislerinin kralları haline geldiler. Şimdi Han’ın
en
GENÇLİK; 12 EYLÜL ÖNCESİNİN MAZLUMU, 12 EYLÜL SONRASININ İSE MAĞDURUDUR.
Röportaj : Melih Perçin - Hasan Ekmen,
28 Ağustos 2001
Röportajcılar: Sayın Genel Başkanım,Türk siyasetinde derin izler bırakan bir gençlik hareketinin liderliğini yaptınız ve uzun mücadele hayatınızda önemli ve tarihi günlerin bizzat şahidi oldunuz. Dünden bugüne kısa
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son