Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nûr Suresi 35. ayet
(A)llâhu nûru-ssemâvâti vel-ard(i)(c) meśelu nûrihi kemişkâtin fîhâ misbâh(un)(s) elmisbâhu fî zucâce(tin)(s) ezzucâcetu keennehâ kevkebun durriyyun yûkadu min şeceratin mubâraketin zeytûnetin lâ şarkiyyetin velâ ġarbiyyetin yekâdu zeytuhâ yudî-u velev lem temses-hu nâr(un)(c) nûrun ‘alâ nûr(in)(k) yehdi(A)llâhu linûrihi men yeşâ/(u)(c) veyadribu(A)llâhu-l-emśâle linnâs(i)(k) va(A)llâhu bikulli şey-in ‘alîm(un) Allah, göklerin ve yerin nûrudur. O’nun nûru şöyle bir misâlle anlatılabilir: İçinde lamba bulunan bir fanus. Bu lamba kristal bir cam içindedir. Bu kristal cam da inci gibi parlayan bir yıldıza benzer. Lamba doğuya da batıya da ait olmayan mübârek bir zeytin ağacının yağından tutuşturulur. O yağ, neredeyse kendisine ateş değmese bile kendiliğinden ışık verecek haldedir. Bu durum, nûr üstüne nûrdur! Allah dilediği kimseyi kendi nûruna eriştirir. Allah, gerçeği anlamaları için insanlara böyle misâller verir. Allah her şeyi hakkiyle bilmektedir.
Tin suresi 95/1-3
Tefsir âlimlerinin bir kısmına göre, Yüce Allah'ın; "Tîn'e ve Zeytûn'a, Sina dağına ve bu güvenli (emin) beldeye andolsun" ayetlerinde kastettiği şehir, içinde incir ve zeytinin bol miktarda yetiştiği Beyt'ül Makdis'tir.
Reklam
Ruh ve beden her bakımdan birbirinin zıddı ve aksi olduğundan bunların bir arada kalabilmesi için Allah Tealâ ruhu nefse aşık etti. Bu sevgi bunların bir arada kalmasına sebep oldu. Mevlâ Tealâ Hazretleri bunu bize şöyle haber veriyor: Elbette muhakkak biz insanı en güzel surette yarattık sonra onu aşağıların aşağısına reddettik." (Tîn Suresi 4-5)
Kuran'dan Ayetler - 630 (Tin Suresi)
﴾7﴿ Artık bu kanıtlardan sonra (ey insan!) sana dini inkâr ettiren şey nedir?
"Psikoterapi esasen çok latif bir sanattır. "Psikoterapi" tabiriy­le hafif mekanik bir yaklaşımı çağrıştıran bu ince sanatın gayesi, acı çeken insana sadece alt katların sakini olmadığını hatırlat­mak, Tin Suresi'nde "ahsen-i takvim" olarak tanımlanan yüceli­ğini, bir ayna gibi ona aksettirmektir. Psikoterapi her şeyden önce insan karşısında bir "duruş", asil bir varoluş tarzıdır. Sadece bu "duruş" bile bir şeyleri değiştirebilir."
Sayfa 241 - Kaknüs YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mekke’ye atfolunan kutsallık, Tanrı’nın “yeminlerine” ya da birtakım dinsel menkıbelere dayatılmaktadır. Örneğin, Kur’an’da, şu tür ayetler vardır: “(Ey Muhammed!) De ki, ‘Ben, yalnız her şeyin sahibi olan ve bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmakla ve Kur’an’ı okumakla emrolundum’...” (Nemi Suresi, ayet 91) “Tin ve zeytine andolsun. Andolsun Sina Dağı’na. Andolsun bu güvenli Mekke şehrine” (Tin Suresi, ayet 1-3) Daha başka bir deyimle Tanrı, Muhammed’in söylemesine göre, Mekke’nin kutsal olduğunu, zeytine, incire (tin’e) ve Sina Dağı’na yeminler ederek anlatmaya çalışmaktadır! Oysa “yüce” olduğu söylenen bir Tanrı’nın yeminlerle iş görebileceğini düşünmek. Tanrı fikrini zedelemek olur.
Her ikisi taraf da bedbahttır. Tin Suresi Mealine Bakalım!..
~•~ Bir insan kendisini toz zerresinden bile daha önemsiz görebilirken, tarih boyunca birçok insan tanrı olduğunu iddia etmiştir. ~•~
Reklam
Rıza Makamı'nı Anlamak
"Madem ki Allah, razı oluncaya kadar Peygamber'e lütufta bulunacağını vadetmiştir. Bu vaadi alan Peygamber, mümin ve kafir bir bütün olarak herkes hakkında bir 'genel af' ilanını istemeli ve cehennemi tamamıyla kapattırmadan razı olmamalıydı. Muhammed'in (s.a.s) yaratılmışlara gösterdiği hoşgörü ve şefkat bunu gerektirirdi." demeye kadar gitmemeli, bu şekilde küfrü, zulmü, şirki ve kötülükleri, fasıklık ve isyanı desteklemek, ilahi adaleti çalıştırmamak ve hürriyet, merhamet ve şefkati kötüye kullanmakla iyi şeyleri kötü şeylere feda etmeyi insanlık ve halk namına hayırlı sanmamalı, Allah'ın rızasını kötülere yöneltmekle ahiret mutluluk ve safasını dünya gibi bulandırmamalıdır. Bunlara ne Allah razı olur, ne de kul. Allah, kulları hesabına fasıklık, kültür ve isyana razı olmadığı halde Peygamber'de bunun aksine bir izin ve rıza bulunduğunu varsaymak onu "rıza makamı"ndan düşürmeye kalkışmak olur. (Cemalnur Sargut, "Duha Suresi - İnşirah Suresi - Tin Suresi" sayfa 46)
Nûr ve Zulmet
Dünya kurulalı beri, nur ve zulmet isimleri ve onların tecellisi daim ve bakîdir. Oldu olası gece de vardır, gündüz de. Lodosta dalgalar şu tarafa, poyrazda bu tarafa akar Sonra sûkûnet bulur, bir müddet sonra tekrar başlar. Yani hadiseler değişir, geçer, fakat o isimler baki olduğu için yenileri gelir, eksilmez. (Cemalnur Sargut - Duha Suresi İnşirah Suresi Tin Suresi - Sayfa 30)
Tin Suresi
1-4. Tìn'e, Zeytûn'a, Tûr-i Sina'ya ve bu güvenli ülkeye yemin olsun ki, Biz insanı en güzel biçimde yarattık. 5. Sonra onu aşağıların en aşağısına döndürdük. 6. Ancak iman edip yararlı ameller işleyenler ecir vardır. 7. Artık bundan sonra sana dini ne yalanlatır?
SURELERİN FAZİLETLERİ: -Rahman suresi; Ahlakın güzelliği -Vakıa suresi; Bereket için -Fetih suresi; sıkıntılarının defi günün güzel geçmesi için
305 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.