Bir dünya düşünün matematik üzerine kurulu. Her şey öyle programlanmış ki hayat sayılardan ibaret. Adınız size verilen numara, yemek saatiniz, yürüme saatiniz, uyku saatiniz belirlenmiş. Sadece bu da değil beraber olacağınız kişi çeşitli testlerden sonra belirleniyor ve yine belirlenen saatlerde bu insanla beraber olabiliyorsunuz. Tüm bunlar sizin göreviniz. Özgürlük bir suç! Düşünce, hayal kurma, ruhun varlığını hissetmek bir hastalık. Yaşadıkları hayatın dışında bir yaşamın imkansızlığı düşüncesi hakim. Tek eğlenceniz yılda bir kere yapılan seçimler. Seçim dediysem yanlış anlamayın bildiğiniz seçinlerden değil. Meydanda toplanan halkın topluca, şaşmaz bir şekilde "Evet" demek için ellerini kaldırdığı bir sistem.
Her yeri camdan yapılmış Tek Devlet'in yönetimi altındaki insanların yaşantıları işte tam da bu şekilde. Ne kadar korkutucu değil mi?
Daha bitmedi. Hayal etme gibi bir düşünceye kapıldığınızda son çare beynin bu merkezi yakılarak hastalığınızın tedavisi yapılıyor. Çünkü hayal kurmamalısınız, çünkü hayal kurmak sizi özgürleştirebilir, çünkü düzene karşı çıkarsınız...
Kitabın son cümlesi "Çünkü akıl kazanmalı." Evet akıl önemli hem de çok önemli ve bir o kadar da tehlikeli. Duygu yoksunu bir akıl, ancak insanı tiranlığa, diktatörlüğe götürür. Nettt.
Ben beğenerek okudum. Düşünülmesi, ders çıkarılması gereken bir kitap tavsiyemdir.