Zamane insanının hastalığı; sohbeti, muhabbeti bilmiyorlar, unutmuşlar. Bir şey anlatılıyorsa, anlatılan bir sebebe, bir amaca dayanmalı onlara göre. Etkilemek, beğenilmek, faydalanmak, falan filan. Paylaşım diye bir şey yok. Sohbet sandıkları şeylerse birkaç plastik kelime öbeği. Kıl, tüy.. Onun saçı, bunu telefonu, diğerinin sevgilisi. Yazık, o kadar da pırıltılı bakıyorlar ki.
Sayfa 111