Beni boydan boya kaplayan bir nehirdir zaman, ama o nehir de ben’im; zaman beni mahveden kaplandır, ama o kaplan da ben’im; beni tüketen ateştir zaman, ama o ateş de ben’im. Ne yazık ki dünya gerçek; ben de ne yazık ki, Borges’im.”
“Avuç avuç sevgi mi dedi? Sevgiye dair her şey kurşun geçirmezdi oysaki. Bir de ne yazıktı ki tatlı ve doyurucu düşler de çok seyrek görülürdü bu dünyada. Görülürse de içinde mutlaka sevgi vardı.”
Nazım Hikmet’i azıcık da olsa anlayacak kudrette gibiyim de anlatacak kudrette değilim. Olamadım olamıyorum ! Şairler şiirlerini bazen şiir yazmış olmak için yazmış olsa ne kadar kolay olurdu. Saçma sapan oldu değil mi temennim? Hani diyorum , sadece okusam , meraklanıp detayına inmesem , ne kadar kolay. Ruhun dinlensin, beynin
Öyle bir iğrençlik ki savaş...
En başından beri "yıl olmuş 2024, hâlâ savaşan insanlar için ne söylenebilir," diye düşünüyorum.
Tamam tepki gösterelim, tamam tarafımız belli olsun, tamam açıkça kınayalım, boykot edelim, taraflara "katil" diyelim. Ki masumların öldüğü yerde öldüren herkes katildir.
Toplanalım, konsolosluklara
*
Cumhuriyetin en başarılı eserlerinden biridir tam bağımsız Köy Enstitüleri. Geçmişte başarıya ulaşmış, başarısı da kapatılmakla ödüllendirilmiştir. Çünkü; ülkemizde her başarının bir ödülü değil, cezası vardır.
*
Köy Enstitüleri açıldığı yıllarda değil de, kapandığı yıllardan sonra daha çok gündemde olmuş, her dönem geçmişe ait bir özlem, bir
Merhabalardan bir demet. Spoi ve Gilleri bulunmamaktadır.
Bir okurdan da görüp uyguladığım gibi önce yazarı araştırır, okur, tanıyabildiğim kadar tanırım...
- Biz şairi biliyoruz sen kitaba geç.
Baaalım ne kadar tanıyorsun. Çay kahve al istersen, biraz uzun. Dikkat et çenen çıkmasın, çünkü çok şaşıracaksın. Ööle şaşıracaksın yani.
Eğitim,
+ Dışa bağımlı mıyız?
- Yok canım! Ne bağımlılığı? Onlar bize bağımlı. Bizimkisi dudak tiryakiliği.
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Çocuklarınızı Padişahçı değil Milliyetçi yetiştiriniz.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Bu millet
Bazı romanlar vardır, okuyup bitirdikten sonra bile romanın karakterleri içinizde yaşamaya devam ederler, kafanızda o romana farklı devam metinleri yazar, bir süre o eserin etkisinden kurtulamazsınız. Çok sevdiğim kitaplarda yaşadığım bu hal, Bilge Karasu’nun “Kılavuz” romanında bambaşka şekilde kendini gösterdi. Romanı bitirdiğimde eserin
(Spoiler içerebilir)
Orhan Pamuk'un okuduğum yedinci kitabı Kırmızı Saçlı Kadın... Buradan da anlaşılabileceği gibi Orhan Pamuk kitaplarına karşı her zaman sıcak bir ilgi besliyorum. Ancak Kırmızı Saçlı Kadın maalesef benim için tam bir hayalkırıklığı oldu...
Kitaba geçmeden önce henüz Orhan Pamuk'la tanışmayanlar için küçük bir tavsiyede