Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Milli Eğitim Bakanı Sn Ziya Selçuk Tarifi:
1 Bardak Umursamazlık 1 Tatlı Kaşığı Eba Övgüsü 1 Çay Kaşığı Öğrenciler Sınav İstiyor = Sn Ziya Selçuk Hazır
Bir hakareti affederken biraz merasimle affet ki yücegönüllülüğünú umursamazlık sanmasınlar.
Reklam
Daha derinlere bakarsanız bu arzunun da tüm tüm diğer insanlardan daha üstün olma arzusu olduğunu görürsünüz. 'Aşık' 'seven' kişi değildir; aslında o sevdiği kişinin mutlak sahibi olmayı amaçlar. Bütün isteği, tüm dünyayı o değerli malından soyutlamaktır. Altınları başında nöbet tutan ejderha kadar alçak ruhludur. Dünyayı falan sevmez aksine tüm diğer canlılara karşı bir umursamazlık içindedir..
Sayfa 250Kitabı okudu
" ... bir insanın bağışıklık kazanması için gereksindiğinden çok daha fazla koruyucu madde biriktirdim; kuşku, umursamazlık, büyük bir korkunun ardından gelen korkusuzluk gibi; "
"...lakin korkaklık ya da umursamazlık sorularımızı kısıtlamasa, o kadar çok şeyi öğrenmenin eşiğindeyiz aslında."
– Makar İvanoviç, kendini öldürmenin günah olup olmadığı hakkında düşünceniz nedir, diye sordum. – Kendi kendini öldürmek, insanların işledikleri günahların en büyüğüdür, diye cevap vererek içini çekti. Ama burada da yargıç yine Tanrı’dır, çünkü her şeyi, her şeyin sınırını, her şeyin ölçüsünü ancak o bilir. Bizse böyle bir günahkâr için mutlaka
Reklam
Şimdilerde Behzat Ç. acılarındayım... Seni düşünürken hep onu izlerdim, anlamak için değil içinde seni düşünebildiğim için izlerdim o izlemelerimde... Şimdiyse kulağımda sadece "Çünkü sahici bir sarsıntı sahte bir dengeden iyidir." kısmı dönüyor... Sen sahici bir sarsıntı mıydın? Değilsen bile sahte bir denge de değildin. Bir kere sen çok dengesizdin... Bir hareketin diğerini tutmazdı benim gözümde. Her hareketin de güzel gelirdi bana aslında. Gözlerimde genelde yalancı bir umursamazlık olurdu ama ardında gizlenen ilgi ve adına sevgi diyebildiğim his vardı... Artık bitti diyor parmaklarım, öyle yazıyor defterime kalemim. Ama ya gönlümdeki? Seni unutmaz ki gönlüm... @Maytere
Damulla, kitabında ümmete şöyle seslendi :" Vakit gaflet uykusuna dalıp uyuma zamanı değil, cahillikten kurtulma ,ilimle dirilme zamanıdır. Umursamazlık ve isteksizlik zamanı değil , çalışma, gayret gösterme , istiklal ve istikbal mücadelesi verme vaktidir. Düşmanın her geçen gün güçlendiği bir ortamda uyumak ölmek demektir . Zira uyumak ölümün arkadaşı ve mukaddimesidir. Hiç bir şey geçmiş değildir . Zamanımız ve fırsatımız varken dinimiz ve istikbalimiz için cihad edelim."
Tembel ruhlar, bu ne hal böyle? Bu ne aymazlık, bu ne umursamazlık?
Sayfa 299Kitabı okudu
Asya'nın aranan mallarını dağıtanın İslam dünyası olması, Batı Avrupalıları bu dünyayla ticari ilişkilerini sürdürme ve geliştirmekte daha da istekli yapsa da, aralarındaki bağı biçimlendiren, Osmanlıların bir İslam toplumunda Müslüman olmayanlara biçtiği roldü. Geç ortaçağın Avrupalı Hıristiyanları “öteki”yle, özellikle Musevilerle ve Müslümanlarla ilişkilerini çoğu kez şiddetli zulüm ve dışlama biçiminde yürütüyorlardı. Osmanlılar kendi içlerindeki “öteki”lere daha az şiddetle, kuramsal bir Müslüman üstünlüğü dayatarak davranıyorlardı (bu üstünlük, Müslüman olmayanlardan alınan bir kelle vergisi ve çoğunlukla belirli simgesel, özel yaşamı düzenleyici kısıtlamalarla belli ediliyordu); bunu yaparken gösterdikleri neredeyse katıksız, fakat etkili bir umursamazlık içinde, imparatorluktaki çeşitli dinler, etnik cemaatler ve yabancılar yan yana yaşıyor ve sonuçta kendi iradeleriyle kaynaşıyorlardı.
Reklam
Eskiden çocuk olmak
Bu çağın çocuklarının yaşadıklarının şans olup olmadığından kimse emin değil. Bir yığın tüketim ürünüyle donatılan hayatlarında şimdiki çocuklar çok yalnız. Yaratıcılığı kışkırtan yokluk ortamında değil; sıkıntıyı büyüten, derin bir tembellik ve umursamazlık yaratan bolluk ortamında büyüyorlar. İlaç kutularından araba yapmak, gazoz kapağı biriktirmek, dergilerden artist resimleri kesip deftere yapıştırmak onlara göre değil.
Sayfa 19
kutsal evlilik töreni gerçekleşmeden çözmeye çalışırsan kızlık düğümünü, Tanrı'nın vereceği mutluIuktan yoksun kalır birleşmeniz ve hiçbir zaman çiçeklenmez yatağınız, kırsır bir nefret, umursamazlık, geçimsizlik ve ayrık otları öyle sarar ki döşeğinizi, birbirinize düşman kesilirsiniz.
Sayfa 76 - prosperoKitabı okudu
Bir savaştan sonra hep aynı hikayedir. Gençler kahramanlığa, tumturaklı özveri, yiğitçe ölüm laflarına tepki gösterirler, tepkileri de hep aynı yönde olur. Yiğitlikten, soylu ideallerden, yiğitlik ideallerinden tiksinme gelince senin türünden gençler ne yaparlar, bilir misin? Hep başkaldırının en kolay yolunu seçerler, alçaklık, ahlâksal umursamazlık, narsisizm yolunu. Kendilerini isyancı, bezgin, bağlarından sıyrılmış, nihilist sanırlar, oysa oruspudan başka şey değildirler.
Sayfa 153Kitabı okudu
215 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Ferit edgü'nün şiir roman tarzında yazdığı yabancılaşma ana temalı kitabıdır. kitabın geçtiği zaman bir öğretim yılı olarak kastedilen kış mevsimidir. yer olarak Hakkari'nin en yüksek köyünün seçilmesinin hem ulaşılması zor bir yer olması hem de adeta bir evin çatısında olan ama unutulmuş bir yer algısı yaratılmaya çalışılmış olmasına bağlı
O
OFerit Edgü · Ada Yayınları · 199010,1bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.