Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Utandım başkasının yerine, Bir başkası için.
“Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin, Seni görür görmez özgürlüğümden utandım.”
Sayfa 11 - İş Bankası Kültür Yayınları / Sana Ne YaptılarKitabı okudu
Reklam
"Allah'ım bunu da beceremedim!" Ve kendimden çok utandım. O anda öyle hissediyorsun. Başarısızlık olarak algıladım. Böyle öğretilmiş bize. Her konuda başarılı olmaya programlanmışız ya. Sonra gözlerimi sıkı sıkı kapattım ve uzun bir süre hiç tepki vermedim. ...
Utandım başkasının yerine, Bir başka kişi için. Bu, iletilsin yerine, Bir başka kişi için.
Sayfa 215 - Yapı Kredi Yayınları 30. BaskıKitabı okuyor
“Çünkü acı çekeni acı çekerken gördüğümde onun adına utandım kendimden; ve ona yardım ettiğimde, gururunu pek fena incittim.”
Sayfa 83 - İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
"Ben de ne yazık ki aynı sizin gibi onun tertemiz namusu-na çirkince dil uzattığımda, yüzüme attığı tokattan daha çok, temiz namusunu bana verdiğinde kızardı yüzüm. Onun kendi kanından dahi olmayan bir yüreğe kendisininmişçesine sahip çıkarak, karşısına çıkan onca olumsuzluğa rağmen ona hayatını adadığını anladığımda erkekliğimden utandım.
Sayfa 399Kitabı okudu
Reklam
Utandım! Gözlerimi gözlerinden kaçırarak bana bir ömür gibi gelen asansör yolculuğun sona ermesini bekledim...
Utandım başkasının yerine, Bir başka kişi için. Bu, iletilsin yerine, Bir başka kişi için.
Sayfa 227
Yere bakınırken,uzun bir sıra yapmış karıncaları gördüm. Buldukları taneleri saplarını, çöplerin arasından kaldırıp götürmek için çok zorlanıyor,yine de hiç durmadan çalışıyorlardı. Hemen yanlarında oturan insanın kendilerininkinden daha büyük dertlere gömülmüş olduğunu bilemezlerdi elbet. Bu insan da en az onlar kadar telaşlıydı ve o anda bu küçük işçilere imreniyordu. Telaşlanacak ne vardı bu karıncalar için,rahat rahat çalışsaydılar ya! Ama, savaş olmasaydı ben onlara imrenecek miydim? Böyle düşününce biraz utandım.
Sayfa 39 - TolgonayKitabı okudu
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Zengin mağaraların sahipleri yazlıkta ama beni görmek için gelmişler. Benden umut beklemelerinden utandım.Olsa olsa yazacaktım. Taşların araları yol yol,mağaralılar arkada.Bu mağaralar medeni zengin mağaralar.İki katlı saray gibi mağaralar.Saray densede mağaraya, Kışın ne kadar yağmur yağarsa mağaranın içindedir.Ağzından içeri akar.
Sayfa 77 - YkyKitabı okuyor
Reklam
O, Namık ve ben bir akşam yemeğe gittik. Kulağıma eğilip, "Annemler haftaya Ankara'ya geliyorlar" dedi. "Aaa ne güzel, belki sen de gelirsin, işleri mi var Ankara'da?" dedim. "Senin için geliyorlar ve benim için." Anladığım kadarıyla bu evlenme teklifiydi. Soru olmadığı için "evet" cevabı da yoktu. Ona sarılıp ne kadar mutlu olduğumu da söyleyemedim. Namık'tan utandım… Ankara'daki evimizde nişan, Beyoğlu Evlendirme Dairesi'ndeki nikâhtan (30 Nisan 1975, saat 13:15) sonra ailemin bir tiyatro oyuncusu ile evlenmeme pek sıcak bakmamasına rağmen evlenmiştik. "Nikâh için kâğıtlarınız askıda kalacak." Bu bilgi bizi korkuttu. Ne kadar süre askıda kalacağı bilinmiyordu. Benim hemen evlenmem gerektiğine dair bir rapor olursa, yıldırım nikâhı yapılabilecekti. Böylece istediğimiz tarihte evlenebilecektik. Sonuçta bana "sağlık sorunları yüzünden acilen evlenmemin şart" olduğunu bildiren bir rapor aldık. Çok utanmıştım… Formalite icabı bile olsa sevmemiştim bu durumu… Nişan yüzüklerimizi takan Yüksel Eniştemiz benim şahidim, Ertem Eğilmez de O'nun şahidiydi. O'nun damatlık smokinini yapımcı Yılmaz Kuzgun hediye etmişti, gelinliğimi Şişli'de bir mağazadan kiralamıştık.
Sayfa 18 - Doğan KitapKitabı okudu
Sonra karşılık beklemeden gözleriyle beni tartarak, 'Ne diyebilirsin sanki?'' dedi. ''Anladığıma göre zatıaliniz aç kalmadı hiç, adam öldürmedi, çalmadı, suç işlemedi...Öyleyse dünyayı nasıl anlarsın sen?'' Ve açık bir hor görüyle mırıldandı: ''Olgunlaşmamış bir beyin, gün görmemiş bir ten...'' (Zorba) İş görmemiş ellerim, solgun benzim ve gün görmemiş hayatımdan dolayı ben de utandım. (Patron)
Sayfa 37 - Can YayıneviKitabı okuyacak
Savaş olmasa karıncaları kıskanır mıydım hiç? Bir insan olarak utandım kendimden.
Utandım başkasının yerine, Bir başka kişi için. Bu, iletilsin yerine, Bir başka kişi için.
Utandım varlığımdan, sanki gizlisine İzinsiz girmişim gibi gizlice
Sayfa 136Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.