Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Üç tür sevgi vardır: 1. Güzel sevgisi; 2. Özverili sevgi; 3. Gayretkeş sevgi. Güzel sevgisi, duygunun kendisindeki ve dile getirilmesindeki güzelliğe duyulan sevgidir. Böyle sevenler için sevdikleri insan, ancak bilinmesinden ve ifade edilmesinden haz duydukları hoş bir duygu uyandırabildikleri ölçüde sevgiye değerdir. Güzel sevgisiyle seven
Reklam
Yunan mitolojisinden Ovidipus’un aktardığı ilginç bir hikâyedir Ekho ve Narkissos’un hikâyesi. Narkissos bir peri ile bir ölümlü insanın kendini beğenmiş bir oğludur. Dağ perilerinden Ekho ona aşık olur. Fakat Ekho’nun aşkını ifade etmesine imkân yoktur. Çünkü hiçbir zaman kendi konuşamamakta; ancak, uzaktan, kendisi gözükmeden duyduklarının son
kapısında 1. Yedi adam biri bir gün bir kan gördü gereğini belledi yari alsa koynuna
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Her daim pratik insanların eksikliğinden yakınılır… Derler ki: Birçok siyasi, birçok general bulunur… Kurumların yöneticilere ihtiyacı olsa, istenilen miktar ne kadar olursa olsun, her çeşidinden derhal bulunabilir. Fakat pratik insanlara gelince, onlara hiç rastlanamaz da, bu gibilere hiç rastlanmadığından şikâyet edilir hep. Bazen daha da ileri
Reklam
Filozof (kozasındaki) ipekböceğine röntgen şuarıyla baktığında (sanılanın aksine) ipekböceğinin ölmediğini, belki tırtıl halinden kelebek haline geçtiğini görür... Toplumlar da tırtıl ha­linden kelebek haline geçebilirler. Bugün bayram! .. İnsan, ferdilikten çıkmadan içtirnai olabilir mi? On sekiz aydır ben ve benimle birlikte sizler çile
Turgut başını kaldırdı: otomobilin arkasında bir adam duruyordu; bir köylü. “Bizim buraların havası sağlamdır bey,” dedi. Neden Selim insanlarla kolayca konuşamadı? Köylülerle alay ederlermiş lisedeyken; Selim değil, arkadaşları. Kötü davranışlara karşı yeteri kadar direncim yok, derdi. Kötülüğün kuvvetine karşı duramazdım: onlarla birlikte
DELİ HALİT PAŞA DESTANI
Namusluyla namussuz Paltosu bir batman gelirmiş Deli Halit Paşa’nın Katlayıp attığında adam da devirirmiş. Paltosu tılsımlıymış söylence olmuş. Kurşunlar girer de çıkamazlarmış Şamanca bir gösteri olarak silkince paltosunu Onlarca yenik kurşun yerlere saçılırmış. Deli Halit Paşa’da çifte tabanca “Namuslu” dediği sağa takılı Düşmana
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.