Çocuk tarih boyunca yetişkinlerin özellikle ebeveynlerin üzerinde söz sahibi, ilgiye ve dikkate alınmaya değer bulunmayan, çoğunlukla ekonomik gelir kaynağı olarak görülen, yaşanılan bir savaşta en çok zarar gören varlık olarak değerlendirilmekteydi. Soylu ve zengin bir aileden gelmeyen çocuklar toplumda ikinci sınıf muamelesi görmekteydi.
Giderek insan, Sartre'ın deyişiyle "nedensiz, zorunsuz, anlamsız bir varlık" haline giriyor. Geçmişsiz, desteksiz, yapayalnız bir varlık."Tarih denen arabaya hayvanca koşulmuş, savaşı ve ölümü bekleyen bir varlık..."
Herkese merhaba, yeni bir kitap ile burdayım yine :)))
Orhan Kemal'den okuduğum ilk kitap ve kısa olmasına rağmen derinden etkilendiğim bir kitap oldu desem abartmış olmam.
Kitabımız, bizi 1941 döneminde hapiste yaşayan bir grup insanın yaşam mücadelesine götürüyor, namıdiğer " 72.Koğuş." Bu tarih kitabın tek bir yerinde geçiyor, bu
Hocaya bu kıymetli çalışması için teşekkürler. Sahada gece, gündüz,vs.. yılmadan çok emek verilerek hazırlanmış. ( Bir savaşı anlatırken geçtiği coğrafyayı işleyebilmek ve anlatabilmek çok zordur ve çok güzel işlenmiş) Merakı olmayanlar için anlaşılması zor bir kronoloji olabilir. Sovyet ilişkileri,Fransızların ve İtalyanların ayrı düşürülmesi, iç düşmanların bertaraf edilmesi,inanmayanların, anlamayanların ikna edilmesi,vs.. bence çok büyük başarı. Dünya varlık içinde büyük ordulara komuta edip savaş kazanmış generalleri yazar ama bu kadar yokluk ve karmaşa içinde bu savaşı kazanan ordunun komutanları çok daha büyük övgülere layık.. "Türkler bu coğrafyada içinde İngiltere yada maşalarının olmadığı yeni bir düzen kuruyor. Oturacağınız masayı iyi seçin.." Milli mücadele esnasında unutulan "Akıncı" müfrezelerini de hatırladık Selim hoca sayesinde. Büyük Taarruzda planlar yapılmış komutanlar planı beğenir ama hazır olmadığımızı düşünerek savaşı ileri tarihe ötelemek isterler. Nerdeyse hiçbiri zafere inanmıyor.. (Özellikle Yakup Şevki paşa) Bir nalbant mektebi olayı var okumak lazım(daha buna benzer ne hikayeler var) bir de Almanyadan,İtalyadan ve Fransadan uçak almışız ama uçuracak pilot uçuşa hazırlayacak teknisyen yok. O kısıtlı zamanda uçuş okulu ve teknisyen okulu kuruluyor.. Ali İhsan Sabisin yaptıkları var burda anlatmaya kelimeler yetmez.
Büyük TaarruzSelim Erdoğan (Hidrojeolog) · Kronik Kitap · 2021250 okunma
Dikkat tamamen spoiler içerir. Spoiler takıntısı olan varsa bu inceleme yazısını okumasın. Toplumsal ilişkiler, devlet, adalet vb konularda değişik fikirler edinmek isteyen kişiler okuyabilirler. Fakat çelişkilerle dolu bir kitap. Eğer her cümleyi daha önceki cümlelerden bağımsız olarak okursanız sorun yok. Yazmaya bile üşeniyorum. Daha önce kitap
Hoca yakın tarih olaylarını günümüze kadar kendi penceresinden değerlendirmiş. Mesela; " Tanzimatçılar iyi diplomatlardır. Nitekim Mustafa Reşid Paşa, 3. Napolyon'u Kırım Savaşı'na katılmaya ikna etti." 1. Dünya Savaşı ve Rusya için; "Rusya aslında kendinin olmayan bir harbe, genelkurmay ve dışişlerinin (Sazanof)
Varoluşçuluğun temsilcileri arasında görülen Camus, Denemeler kitabında bunu " Benim o çok ünlü existentializme pek bağlılığım yok" (s. 54) diyerek inkâr etse de varoluşçulukla anılmaktan kurtulamamıştır.
Farklı yer ve zamanlarda yayımlanmış, birbirinden bağımsız yazıların ve bir Alman dostuna yazdığı mektupların derlendiği kitabın
(Spoiler içerir!!!)
Kitap, adından da anlaşılacağı üzere insanın anlam arayışı üzerine deneme türünde yazılmış. 20. yüzyıllın önde gelen psikiyatrlarından olan Victor E. Frankl, kitabında İkinci Dünya Savaşı sırasında bulunduğu toplama kamplarında edindiği deneyimlerini, kurucusu olduğu logoterapi ilkeleri ile bağdaştırarak anlatmaktadır.
Bir kısım, varlıklarını korumak için, varlık nedenleri olan düzeni, düzenin yasalarını, gelenek ve göreneklerini, kurumlarını korumak ve sürekliliğini sağlamak için çalışırlar. Bunlar her ülkede azınlıktır, çoğunluğu ezerek, sömürerek yaşarlar... Üretim araçlarının özel mülkiyetine, binlerce yıllık yönetim deneyine, ideolojik, siyasi, toplumsal, askeri, kültürel baskı kurumlarına sahiptirler..
Bir kısım da, düzenin değişmesinde görürler çıkarlarını. Artık eskisi gibi yaşamak ve yönetilmek istemezler. Onları harekete getiren düşünce de kaynağını işten alır. Ve biraz araştırırsak görürüz ki, toplumların gelişmesinin temelinde üretim mücadelesi ve sınıfların savaşı yatar...
Bir yanda dünyanın bütün zenginliklerini yaratanlar, diğer yanda bu zenginlikleri sömüren, bu zenginlikleri gerçek yaratıcılarına karşı baskı ve zulüm aracı olarak kullananlar... İşte dikkat etmemiz ve hiç akıldan çıkarmamamız gereken sorun budur. Farklı gelecek için... savaş... SINIFLAR ARASI SAVAŞ...
Sayfa 57 - Güney Filmcilik Yayınları, “Hücrem”den…(sayfa 57-58)Kitabı okudu
1)Devlet Kapitalizmi kapitalist üretimin tarihsel eğilimi mi?
Marx kapitalizmin yasalarını değiştirmeden özel sermaye gibi işleyen bir devlet sermayesinin varlığından söz etse de (Kapital II, 90), görünüşe bakılırsa, Kapital devlet kapitalizmine doğrudan göndermede bulunmuyor gibiydi. Bununla birlikte Marx'ın ve Engels'in devlet