Uzun bir aradan sonra duygularımı nasıl ifade edeceğimi bilemediğimden bir türlü icraata dökemediğim bir incelemeyle karşınızdayım. (alkış :D)
Bu incelemeyi yaparken ne kadar heyecanlı, ne kadar keyifli ve mutlu olduğumu anlatamam. Kitabı okurken kafamda yankılanan sesler :
Abi ben daha önce nasıl olurda okumamışım bu kitabı?
Nasıl olurda
"2005'de "Dünyanın En İyi Şiiri" Seçilmiş...!
Afrikalı zenci bir çocuğun bu şiiri,
Doğduğumda Siyahtım,
Büyürken Siyahtım,
Güneşe Çıktığımda Siyahtım,
Korkunca Siyahtım,
Hastayken Siyahtım,
Öldüğümde Hala Siyahım...
Ve Sen Beyaz Çocuk,
Doğduğunda Pembesin,
Büyürken Beyazsın,
Güneşe Çıktığında Kırmızı,
Üşüdüğünde Mor,
Korktuğunda Sarı,
Hastayken Yeşil,
Öldüğünde de Grisin,
Sen Şimdi Bana Renkli mi Diyorsun?"
Bu sitenin iki yıl önceki halini gerçekten özlüyorum.Bence o zamanlar 1000k'nın daha seviyeli,daha aklı başında bir ortamı vardı.O dönemki kullanıcıların birkaç tanesinin yeri bende çok ayrıdır.O insanların tekrar dönüp buraya daha fazla şeyler katmasını istiyorum ama onlarda benim gibi bazı şeylerden sıkıldılar ve bu siteyi maalesef
Kahramanımız, Henry Chinaski!
Ekmek Arası, Charles Bukowski’nin otobiyografik romanı. Okuduğum kadarıyla, Henry, Bukowski’nin babasının ismi. Babasından sayısız dayak yiyen bir çocuğun babasına atabileceği en büyük tokat olmalı bu seçim. China ise çok sevdiği ülke Çin, “ski” soyadından bir parça.
Bundan sonraki bilgiler kitabın akıbeti
Fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
Bir güvercin uçurup kıtalar arasından
Çağırdın beni
Geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
Derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
Yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
Yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı
Yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana
Koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına
Adını söylemek
Dikkat!! Fena halde yaşanmışlık içerir :)
4 yıl önce hiç bilmediği bu yerlere gelen ve hiçbir pişmanlığı olmayan bana, beni anlatan bir kitap, Hakkari'de Bir Mevsim.
zeyneb ile buralardan gitmeden okunacaklar listemizde olsa da, bir kitap buluşmasında okuruz diye niyetimize aldığımız ve Sayın
Şarkıyı şuraya linkliyorum!!!
m.youtube.com/watch?v=lwSdV3O...
Çehov sen ne yapıyorsun Anton Çehov 68 sayfalık kitapla beni yerle bir ettin, iki saatlik işi vardı bu kitabın bir günlük değil... Ruslar yazmayı biliyor. Gerçekten yazarken ne düşündüklerini bilmek isterdim.
Çehov tarzı öykü kavramını hep duyuyordum ama hiç bu Anton Çehov
Merhaba 1K okurları!
Kaçış, firar, kendinden sıyrılmak..
Adı ne olursa olsun, bazen yok olmak, bazen kaybolmak, hatta şöyle kendi varlığından arınıp, yeniden doğmak istersin. Yaşadıkların yük olur, hayatın çıkmaz sokaklarında kendine yeni yollar üretirsin. Ve bir gün alır bir kaç parça özel eşyanı yalnızlığın yolunu tutarsın. Ama bazı yollar da
Ben öldüğümde çiçekler istemiyorum.
Kalabalık bir cenaze töreni istemiyorum.
Gözyaşları istemiyorum.
Eğer beni o kadar seviyorsanız ne bekliyorsunuz? Şimdi gönderin o çiçekleri.
Şimdi gelin yanıma beni görmeye.
Ben gittikten sonra değil.
Beni bugün sevin, ben öldükten sonra değil...🥀