geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum
herkes bağırırken
şiirler okumak mı
susmak mı sözün bittiği yerde
kusmak mı
apansız uykum kaçıyor kaç gece
hep olmayacak düşler görüyorum
itiraf ediyorum
silin adımı listenizden, yokum
aslında bir oyun olan kavgalarınızda
ve aslında bir kavga olan oyunlarınızda
kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni
yalan övgülerinize ihtiyacım yok
gıyabımda kesinleşmiş hükümler verin
bir sürgün nereye sürülebilir
gölgeler kelepçeye vurulur mu?
çekilin
yürümediğiniz yollarımı kirletmeyin...
Gece yarısı.Son otobüs.
Biletçi kesti bileti.
beni ne bir kara haber bekliyor evde,
ne rakı ziyafeti.
Beni ayrılık bekliyor.
Yürüyorum ayrılığa korkusuz ve kedersiz.
İyice yaklaştı bana büyük karanlık.
Dünyayı telaşsız, rahat seyredebiliyorum artık
Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği,
elimi sıkarken sapladığı bıçak.
Nafile, artık
"Çünkü sanat, yeryüzünde ve insanların içinde olup bitenleri, çöplükle sarayı aynı hakikatten uzak ve güzelleştirici örtüye bürüyen ay ışığı gibi, tatlı bir yalan bulutunun arkasından göstermeye mecburdu, sanat eserinden faydalanabilecek durumda olanlar, her şeyden önce avunmak, oyalanmak istiyorlardı; sanatkârın ekmeği de işte bu tatlı rüya meraklılarına bağlıydı, yoksa kömür kayığında yüzükoyun yatan yırtık zıpkalı Bartın uşağına değil."
Çünkü Zafer, Barış'a kavuştuktan sonra, İstiklâl Harbinin hakikatları. O tehlikeli günlerdeki fikir ve hareketleri, cılız veya menfi olanlar tarafından örtbas edilerek bir düzüye yalanlanmış ve bütün işler bir şahsa mâl edilerek milletin hâl ve istikbali, tek ele teslim olunmuştur. Bu suretlę Hürriyet ve Hakikat, zincirlenerek zindana atıldıktan sonra, tek iradeye ram olan yeni ve eski emeksizler, hakiki mal sahiplerine her vasta ile saldırarak onların haklarını çiğnemişler ve çiğnetmişlerdir. Onların bu tufeyli gayretleri boşa gitmemiştir. Kolayca ve fakat şerefsizce servet ve saadetlerini bol bol elde etmek fırsatına nail olmuşlardır. Şimdiye kadar İstiklâl Harbi hakkındaki yazılan ve söylenenlerle benim şu kitabım karşılaştırılınca, bu hakikatler yaman bir surette görülecektir. İnkılâp hareketleri eserim dahi, o devirdeki halimizi ve mesaimizi gösterecek ve bir çok yalan yanlış neşriyatı süngerleyecektir. Burada, yakılan ve bu suretle harkikatlerin kül edilip havaya savrulduğu sanılan eserimin sonundaki vecizeyi tekrarlamak yerinde olur:
VATANDAŞ.
YANLIŞ BİLGİ FELAKET KAYNAĞIDIR. HER İŞİN EVVELA HAKİKATİNİ ARA VE ÖĞREN! SONRA MÜNAKAŞASINI İSTEDİĞİN GİBİ YAP. BİRİNCİSİ VİCDANINA, İKİNCİSİ SECİYE VE İRFANINA DAYANIR.
KAZIM KARABEKİR
Seni seviyorum!
Okulun koridorlarında yürürken başını yerden kaldırmamanı seviyorum. Ürkek adımlarla dolaşmanı, her an başına bir kötülük gelecekmişçesine tedirginlikle yürüyüşlerini, öğrenci eylemleri başladığında gözlerinde biriken korkuyu, iki kızın dışında arkadaş edinmemeni seviyorum.
Ablalarına olan saflık derecesindeki bağlılığını