Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
288 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
𝐊𝐈̇𝐓𝐀𝐏 𝐈̇𝐍𝐂𝐄𝐋𝐄𝐌𝐄𝐒𝐈̇:
1902 Doğumlular
1902 Doğumlular
1800’lü yılların sonları – 1900’lü yılların başlarında ergenliğinin henüz ilkbaharında , hayatı daha yeni yeni anlamlandırmaya başladığı o anlarda – geç dönem çocukluk/erken dönem ergenlik coşkusuyla içindeki o körpecik enerjiyi sınırsızca boşaltarak hayatı en saf haliyle yaşamak yerine, savaşlar ve sefalet içinde
1902 Doğumlular
1902 DoğumlularErnst Glaeser · Yordam Edebiyat · 2016387 okunma
"İnsanın sözde her zaman bir birlik ve bütünlüğü içerdiğine ilişkin o yanlış ve sakıncalı görüşü biliyorsunuz. Şunu da biliyorsunuz ki, insan bir yığın ruhtan, pek çok ben'den oluşur. Sözde bütünlüğünü dağıtıp parçalayarak kişiliği pek çok ben'e ayırmak delilik sayılır, bilim şizofreni diye niteler bunu. Belli bir çokluğun belli bir düzen ve gruplandırma olmaksızın denetim altına alınamayacağı düşünülürse, bilim bu tutumunda haklıdır. Ancak, pek çok alt ben'in birkezliğine, bağlayıcı, yaşam boyu varlığını koruyacak bir düzene sokulabileceği inancında da haksızdır; bilimin söz konusu yanılgısı da bazı tatsız sonuçlara yol açıyor; taşıdığı değer, olsa olsa devletçe işe alınan öğretmen ve eğiticilerin çalışmalarını basite indirgeyerek düşünme ve denemelerden kendilerini uzak tutmalarını sağlamasıdır. Söz konusu yanılgının bir diğer sonucu da, aslında şifa bulmaz derecede aklından zoru olan pek çok insana 'normal', hatta sosyal açıdan üstün kişiler gözüyle bakılması, öte yandan aslında dâhi pek çok insanın kaçık sayılmasıdır. Bu yüzden, bizler bilimin kimi boşlukları içeren ruh öğretisini kişiliğin inşa sanatı kavramıyla bütünlemekte, ben'inin parçalanıp dağılması olayını yaşamış kişiye, parçaları nasıl her zaman dilediği düzen içinde yeniden bir araya toplayıp yaşam oyununda sınırsız bir çeşitlilik sağlayabileceğini öğretmekteyiz. Bir yazarın bir avuç kişiden bir oyun yazıp çıkarması gibi, dağılmış ben'imizin parçalarından yeni oyunlar, gerilimler ve sürekli değişen konumlarla yeni gruplar oluşturmaktayız.
Reklam
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
"İnsanın sözde her zaman bir birlik ve bütünlüğü içerdiğine ilişkin o yanlış ve sakıncalı görüşü biliyorsunuz. Şunu da biliyorsunuz ki, insan bir yığın ruhtan, pek çok ben'den oluşur. Sözde bütünlüğünü dağıtıp parçalayarak kişiliği pek çok ben'e ayırmak delilik sayılır, bilim şizofreni diye niteler bunu. Belli bir çokluğun belli bir düzen ve gruplandırma olmaksızın denetim altına alınamayacağı düşünülürse, bilim bu tutumunda haklıdır. Ancak, pek çok alt ben'in birkezliğine, bağlayıcı, yaşam boyu varlığını koruyacak bir düzene sokulabileceği inancında da haksızdır; bilimin söz konusu yanılgısı da bazı tatsız sonuçlara yol açıyor; taşıdığı değer, olsa olsa devletçe işe alınan öğretmen ve eğiticilerin çalışmalarını basite indirgeyerek düşünme ve denemelerden kendilerini uzak tutmalarını sağlamasıdır. Söz konusu yanılgının bir diğer sonucu da, aslında şifa bulmaz derecede aklından zoru olan pek çok insana 'normal', hatta sosyal açıdan üstün kişiler gözüyle bakılması, öte yandan aslında dahi pek çok insanın kaçık sayılmasıdır. ..."
hisse düştükçe maliyet düşürmeye çalışan ben
Batık maliyet yanılgısı, insanların kötü işler, mutsuz evlilikler ve gelecek vaat etmeyen araştırma projeleri ile fazlaca oyalanmalarına neden olur. Genç bilim insanlarının başarısızlığa mahkum bir projeyi kurtarmak için boğuşmalarını çok sık gözlemledim. Neyse ki araştırmalar, en azından bazı bağlamlarda yanılgının üstesinden gelinebileceğine işaret ediyor. Batık maliyet yanılgısı hem ekonomi hem de işletme derslerinde bir hata olarak tanımlanıp öğretiliyor: bu alanlardaki yüksek lisans öğrencilerinin başarısız bir projeden vazgeçmeye ötekilerinden daha istekli olduklarına dair deliller bulunuyor.
Orpheus sabırsızlık ettiği için suçludur. Yanılgısı sonsuzu tüketmek istemek, bitmez tükenmeze bir sınır koymak, yanılgının devinimini sonuna dek savunmamaktır. Sabırsızlık zaman yokluğundan kaçmak isteyenin hatasıdır, sabır da zaman yokluğunu, başka türlü ölçülmüş bir başka zamana dönüştürerek ona egemen olmaya çalışan kurnazlıktır.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
"İnsanın sözde her zaman bir birlik ve bütünlüğü içerdiğine ilişkin o yanlış ve sakıncalı görüşü biliyorsunuz. Şunu da biliyorsunuz ki, insan bir yığın ruhtan, pek çok ben'den oluşur. Sözde bütünlüğünü dağıtıp parçalayarak kişiliği pek çok ben'e ayırmak delilik sayılır, bilim şizofreni diye niteler bunu. Belli bir çokluğun belli bir düzen ve gruplandırma olmaksızın denetim altına alınamayacağı düşünülürse, bilim bu tutumunda haklıdır. Ancak, pek çok alt ben'in birkezliğine, bağlayıcı, yaşam boyu varlığını koruyacak bir düzene sokulabileceği inancında da haksızdır; bilimin söz konusu yanılgısı da bazı tatsız sonuçlara yol açıyor; taşıdığı değer, olsa olsa devletçe işe alınan öğretmen ve eğiticilerin çalışmalarını basite indirgeyerek düşünme ve denemelerden kendilerini uzak tutmalarını sağlamasıdır. Söz konusu yanılgının bir diğer sonucu da, aslında şifa bulmaz derecede aklından zoru olan pek çok insana 'normal', hatta sosyal açıdan üstün kişiler gözüyle bakılması, öte yandan aslında dahi pek çok insanın kaçık sayılmasıdır. ..."
Sayfa 173
(Monte carlo Yanlışı)
Özellikle kumar oyunlarında sıkça düşülen bir yanılgı olması nedeniyle bu ismi almıştır. 18 ağustos 1913'te monte carlo'da bir kumarhanede 26 kez üstüste siyah gelmesinden dolayı bu ismi almıştır. rulet masasında birkaç sefer siyahın geldiğini gören oyuncular, kırmızıya bahis yaparak serinin sona ereceğini düşünmüş ve büyük paralar kaybetmiştir. olasılık teorisinde, şansa bağlı her olay ya da oluşum bir öncekinden bağımsızdır; bu gerçeğin reddedilmesi halinde kumarbaz yanılgısına düşülür. eşit olasılığa sahip olaylardan birisi beklenenden sık ortaya çıktı diye, bundan sonra ortaya çıkma şansının azaldığını varsaymak hatadır. aynı bağlamda, insan hayatındaki kişisel ve çevresel faktörleri göz ardı ederek gelecekte yaşanacak olaylara metafizik açıklamalar üretmek de hatalı bir yaklaşımdır. örnek: hayatınızda herşey kötü gidiyorken, hep böyle gitmez ya! elbet düzelir düşüncesi bu yanılgının örneklerindendir.herşey hala kötü gidebilir.... bu sefer olacaktırdır. ya da öyle bir tat bırakandır hislerimizin damağında. yanılgımızın yanılgısı insan türünün ortalama yaşam süresini baz almasıdır. akıllı ve yeterince uzun yaşayan varlıklar için kader *de bir ölçüde ölçeklendirilip olasılıklarının sonuçları düşük standart sapmalarıyla oluşturulabilir hale gelir.
İNSAN HAKLARINDA İKİ YANILGI
İnsan haklarının ihlalinde iki yanılgı belirleyici olmakta ve insanlığı büyük bunalımlara sürüklemektedir. Bunların biri, pozitivist-materyalist yanılgıdır. Biz bunu 'inkârcı yanılgı' diye anıyoruz. İkincisi, din adı altında insanın Allah'a giden yolunu tıkayan kutsal sömürücü zihniyetlerin vücut verdiği yanılgıdır. Biz bunu da,
Sayfa 176Kitabı okudu
Batık maliyet yanılgısı, Bireylerin önceden yatırdıkları para, zaman, çaba , Sevgi gibi kaynakların boşa gitmemesi için yanlış bir davranışa devam etmesi veya yanlış davranışa bağlı kalma eğilimi bu yanılgının özetidir. Halbuki kaybetmemek için daha çok kaybetmek hiç de makul bir çözüm değildir.
Destek yayınlarıKitabı okudu
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
İki Dünya Arasında
İki dünya arasında Doğu ile Batı İslam ile inkarın mücadelesi. Yıllardır devam etmiyor mu bu mücadele? Yıllarca bize hedef gösterilmedi mi muassır medeniyetler seviyesi? Bu seviyeye erişmek bilimle, teknolojiyle çok önemli evet fakat biz bunu şekli benzerlik olarak algılamadık mı? Bir medeniyetin çöküşü, ecdadımızın yanılgısı da burada başlamadı
İki Dünya Arasında
İki Dünya ArasındaJulia Sena YAMANOĞLU · Nesil Yayınları · 2022400 okunma
Kafanızı biraz daha karıştırayım madem. Uçak demişken size Kumarbaz Yanılgısından bahsetmesem olmaz. Bu yanılgının diğer bir adı da Monte Carlo Yanılgısı. Neden mi? 1913 yılında Monte Carlo kumarhanesinde bir rulet masasında top tamı tamına 26 kez siyaha düşer. 136,8 milyonda 1 olasılıkta bir durumdur bu aslmda. Topun art arda siyaha geldiğini
3. BÖLÜM Şaşkın Beşer ve 25 Şeker
Bu bölüme aşağıdaki sorulara yanıt vererek başlayalım. Kısa sürede yanıt bekleniyor: 1) Türkçe’de birinci harfi ‘k’ olan sözcüklerin sayısı mı daha fazladır yoksa üçüncü harfi ‘k’ olan sözcüklerin sayısı mı? 2) 8x7x6x5x4x3x2x1 çarpımının sonucu aşağı-yukarı kaçtır? (Unutmayalım: Hemen yanıt verilmesi bekleniyordu ve burada zeka ölçülmüyor. Rahat
Ukalâ Dümbeleği Sendromu (UDS)
Literatüre girmesi gerektiğini düşündüğüm bir narsizm esintisi bu aslında... Ukalâ Dümbeleği Sendromu (UDS) Bunların bütün cümlelerinin öznesi "Ben" olur. Her konu ile ilgili bir anıları mutlaka vardır... Seni dinlediğini sanırsın, İşte bu yanılgının âlâsıdır... O muazzam yaratılmış, sen onun seni dinliyor olduğu yanılgısı içindeyken
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.