Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
Sayfa 334 - Ötüken
İnsanlar yardıma meraklı olduklarından -sırf kendilerini olduklarından daha üstün hissetmek İçin- kütüphanedeki içimi bana geri verecekler. Zamanla aynı barlara, gece kulüplerine gitmeye başlayacağım; arkadaşlarımla dünyanın sorunlarından, adaletsizliğinden söz edeceğiz, sinemalara gideceğim, gül kıyısında yürüyüşlere çıkacağım. Hap almayı akıl
Sayfa 4 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hayat zaten sonsuz bir yolculuk değil. Belki de bugün, belki yarın, belki erken, belki geç ama önünde sonunda terk edeceğimiz bir yol. Bu yolu kusursuzca yürümek yaptığın iş için elinden gelenin en iyisini yapmak, özgürlüğünden ödün vermemek, adaletten yana olmak, abartmamak, köleleşmemek, bencilleşmemek, hoşgörü göstermek, esnek olmak, yaşadığın "an" ı onurlandırmaktır. Bir işi kusursuzca yapma gayesinin, başarısızlık korkusu yaratmasına fırsat vermemek çok değerli. İnsan başarının da kölesi olmamalıdır. Başarmak onun kapasitesidir zaten. Başaramamak korkusu yüzünden aslında üstünden gelebileceği bir işten elini ayağını çekmesi, inancını yitirmesi haksızlıktır. Başaramamaktan korktuğu için kendini çabalamaktan sakınan insan, kapasitesine ve aklına ihanet ediyordur. Birşey mümkünse, insana uygunsa başarılması da mümkündür elbette. Aurelius'a göre başarısızlık korkusu insanı tembelleştiriyor, vazgeçiriyor ve üretimden alıkoyuyor. Oysa üretmeyen insan mutsuzdur. Sonucun kölesi olmak yerine sürecin öğrettiklerine açık olması gerekir. Başarıyı elde etmekten ziyade başarmaya giden yolu asaletle yürüyebiliyor ve bu yolda üretmeye devam edebiliyor olmanın mutluluğunu yaşam boyu tatmak çok değerlidir.
Sayfa 32 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Kitabın başından etkileyici 3 sayfalık bir alıntı:
Hayattayım, diye düşündü Veronika. Her şey yeniden başlayacak. Bir süre burada kalacağım, derken benim tamamen normal olduğumu anlayıp salıverecekler. Lyubliyana’nın sokaklarını göreceğim yeniden, kent meydanını, köprüleri, işe giden gelen insanları. İnsanlar yardıma meraklı olduklarından -sırf kendilerini olduklarından daha üstün hissetmek
Dost ve dostluk dediğimiz, çokluk ruhlarımızın beraber olmasını sağlayan bir rastlantı ya da zorunlulukla edindiği­miz ilintiler, yakınlıklardır. Sayfa 26 Gerçek dostluğun ne olduğunu bilirim; bildiğim için de dostumu kendime çekmekten çok, kendimi ona veririm. Ona iyilik etmeyi onun bana iyilik etmesinden daha çok is­temekle kalmam; kendine her
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Kitabın tamamı
TARHUN Bir tüccarın kızı olan Tarhun, ablalarına hiç benzemiyordu. Fereng, Sultan, Mahsan, Begüm, Moluk ve Anka’nın, yani tüccarın öbür altı kızının her birinin ayrı bir şımarıklığı, çeşit çeşit istekleri vardı. Bazen, onların gürültülerini, oyunlarını duyan mahallenin erkek çocukları sokağa fırlarlardı. Tüccarın kızlarının neşeli
Reklam
Hayat zaten sonsuz bir yolculuk değil... Belki bugün, belki yarın, belki erken, belki geç ama önünde sonunda terk edeceğimiz bir yol... Bu yolu kusursuzca yürümek yaptığın iş için elinden gelenin en iyisini yapmak, özgürlüğünden ödün vermemek, adaletten yana olmak, abartmamak, köleleşmemek, bencilleşmemek, hoşgörü göstermek, esnek olmak, yaşadığın “an”ı onurlandırmaktır...
Hayat zaten sonsuz bir yolculuk değil... Belki bugün, belki yarın, belki erken, belki geç ama önünde sonunda terk edeceğimiz bir yol... Bu yolu kusursuzca yürümek yaptığın iş için elinden gelenin en iyisini yapmak, özgürlüğümden ödün vermemek, adaletten yana olmak, abartmamak, köleleşmemek, bencilleşmemek, hoşgörü göstermek, esnek olmak, yaşadığın “an”ı onurlandırmaktır...
İnsanlar yardıma meraklı olduklarından -sırf kendilerini olduklarından daha üstün hissetmek için- kütüphanedeki işimi bana geri verecekler. Zamanla aynı barlara, gece kulüplerine gitmeye başlayacağım; arkadaşlarımla dünyanın sorunlarından, adaletsizliğinden söz edeceğiz, sinemalara gideceğim, gül kıyısında yürüyüşlere çıkacağım. Hap almayı akıl
Hayat zaten sonsuz bir yolculuk değil... belki bugün belki yarın, belki erken, belki geç ama öndünde sonunda terk edeceğimiz bir yol... bu yolu kusursuzca yürümek yaptığın iş için elinden gelenin en iyisini yapmak, özgürlüğünden ödün vermemek, adeletten yana olmak, abartmamak, köleleşmemek, bencilleşmemek, hoşgörü göstermek, esnek olmak yaşadığın AN ı onurlandırmaktır.
Reklam
TANYA, MİŞA, LENA VE RİNAT: ŞİMDİ NEREDELER? Gerçekten de, şu anda bizler neredeyiz? Çoğumuzun güvenebileceğimiz sürekli bir işe ve ücrete sahip olduğu SSCBde yaşamış olan, yarının getirecekleri konusunda sınırsız ve sarsılmaz bir güven duygusu içinde yaşamış olan bizler. Hasta olduğumuzda bizi tedavi edecek doktorların ve bizleri eğitecek
TÜRKLÜĞÜN GASPIRALI İSMAİL BEY'İ TAKDİRİ Kırım, İdil-Ural, Türkistan, Türkiye, bütün Türk Dünyası kan ağlıyordu. TURAN'da bir "Güneş" sönmüştü. Geride; o "Güneşte kalpleri, fikirleri aydınlanan, o "Güneş"i gönüllerinde muhafaza eden, o "Güneşin" ululuğu ve muhteşem parlaklığı karşısında gözleri kamaşan,
BİR KİMLİK VAKASI "Sevgili dostum," dedi Sherlock Holmes, Baker Sokağı'ndaki evde ateşin karşısında otururken, "hayat, insan aklının düşünebileceğinden çok daha gariptir. İnsan, gerçekte sıradan denen şeyleri çoğu zaman hayal bile edemez. Eğer şu pencereden el ele uçup, bu büyük şehrin üzerinde dolaşarak çatıları hafifçe kaldırıp
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.