Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
Gerçekten sevdiğinizi sandığınız birisini acaba gerçekten seviyor musunuz? Bir kişiyi ya da bir nesneyi o olmadan yaşayamam, hayatın bir anlamı olmaz diye mi seviyorsunuz? Kendinizi tanımadan ve sevmeden başkasını sevmeye kalkıyor musunuz? Cevaplarınız tereddütlüyse sevme, sevme sanatı hakkında öğreneceğiniz çok şey var derdi Erich Fromm. Kitap
Marksizm’in ne olduğu sorulduğunda, muhtemelen “Marx’ın öğretileri” cevabı gelecektir. Marx’ın öğretilerinin ne olduğu ise “komünizm” denecektir. Komünizm nedir sorusu ise “eşitlikçi bir düzen” cevabıyla taçlandırılacaktır. Ancak bunlar yeterli cevaplar olmaya yakın değil. Marx’ın kapitalizm hakkındaki incelemeleri, çözümü ve felsefi düşünceleri
Yerleşik hayata geçme Göbekli Tepe keşfine kadar çiftçilikle bağdaştırılıyor olsa da bu keşiften sonra amacını değiştirmiş ve insanların bir araya gelmesi, iç içe yaşaması tapınaklara yakın olabilme isteği amacını ortaya çıkarmıştır. Göbekli Tepe’de bulunan T Sütunları ilk insanların sosyalizasyon nedenidir. Dinsel ritüeller aracılığıyla
Figen Paslı ön sözde:
"Çocuklar için çalışırken deneyimlerime dayanarak şunu gördüm ve yaşadım: siz çocuklar için ne kadar iyi şeyler yapmak isteseniz, bir yere kadar başarabilirsiniz. Sizin sisteminiz/kurumunuz/ kuruluşunuz dışındaki sistemler koruyucu yaklaşmıyorsa, güç durumdaki örselenmiş çocuğu tam anlamıyla koruyamıyorsunuz. Ama sizin
Bir kadın bize çiçeklerini sevdiğini söylese, ama onları sulamayı unutsa, onun " çiçek sevgisine" inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması ve gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir.
ekşisözlük'te dünün en çok beğenilen gönderisi "evlenilecek erkek bulmanın gittikçe zorlaşması" başlığı altında yer alıyor.
Kısaca bir gönderi bu. Yer yer haklı kelam edildiğini düşündüğüm gönderiye ufak eklemeler yapacağım. Başlık erkek odaklı ama yazar sağ olsun kadın-erkek ayırmadan yazmış. Şöyle başlıyor:
"bugün bir
Hikaye ana karakter Tuna’nın çok sevdiği annesi ve babasının ölüm haberini almasıyla başlıyor. Bu durumdan büyük üzüntü duyan Tuna kendini sorumlu hissediyor. Bu acı ile nasıl baş edeceğini, hayatına kaldığı yerden nasıl devam edeceğini düşünürken kendini bir hastane odasında yatarken buluyor. Ve o andan itibaren olaylar çok farklı bir şekilde
Bir kadın bize çiçeklerini sevdiğini söylese ama onları sulamayı unutsa onun "çiçek sevgisine" inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması ve gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir.
Spinoza ‘nın “ Etika “ kitabı; insanın kendi özünü arayarak, Tanrı’ya ulaşma ve bilme yolunda yaptığı meşakkatli yolculuktur.
Etika, 5 bölümden meydana gelmiştir:
1’inci bölümde: Tanrıyı tanıma konusunu irdelenmiştir.
Tanrı’nın; ezeli, ebedi, tamamlanmış, eksiksiz, mutlak akıl özelliklerindedir. Tanrı’nın insanı diğer canlılardan farklı olarak,
Bir kadın size çiçek sevdiğini söylese fakat çiçekleri sulamazsa, çiçekleri sevdiğine inanmazsınız. Sevgi, sevdiğiniz şeyin yaşaması, gelişmesi için duyduğunuz etkin ilgidir. Bu etkin ilginin bulunmadığı yerde sevgiden söz edilemez.
Bir kadın bize çiçeklerini sevdiğini söylese, ama onları sulamayı unutsa, onun " çiçek sevgisine" inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması ve gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir. "
Bir kitap ki içimi yakıp el ve ayaklarımı donduran... Uzun zamandır kitap okumuyorum ve ince diye elime aldığım bir kitap oldu ''Acımak''. Ben hep evliliklerin hiçbir zaman göründüğü gibi olmadığının düşüncesindeyim. Her evliliği baştan sona bir yalan ve insanların bütün hayatını eline alıp istediği gibi evirip çeviren baştan sona psikolojik