Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Manaya yönelmek, insana başlangıçta o kadar hoş gelmezse de, gittikçe daha çok tatlılaşır. Bu, suretin aksinedir. Suret önce hoş, latif görünür; fakat onunla ne kadar çok beraber bulunursan, ondan o kadar soğursun. O halde Kuran'ın sureti nerede, manası nerede!
Sayfa 122
"İnsanın temel doğası hazza yönelmek. Bazen acıdan kaçış bile haz sanılabiliyor"
Reklam
Hızır baba, en büyük erdemin affetmek olduğunu ve ne kadar kötü olursa olsun hayra yönelmek için herkeze bir şans verilmesi gerektiğini söylerdi. Peygamber Efendimiz bile amcası Hz. Hamza'yı şehit eden Vahşi'yi affetmemiş miydi?
Sayfa 305Kitabı okudu
1980’li yıllardan sonra düşünce hayatımızın genel özellikleri köklü olarak değiştirilmiştir. Bu ülkede yaşayan insanlar bir bütün olarak düşünceden, sistematik fikirden, ideolojilerden, estetikten, etikten, bilimden uzaklaştırılmıştır. Bu yıllarda insanların temel referans kaynakları önemli oranda yerle bir olmuş, bunun yanı sıra okuma edimi köklü
456 syf.
·
Puan vermedi
bazı bölümleri defalarca okuduğumu ve her bölümün farklı bir kitabı çağrıştırdığını itiraf edeyim öncelikle. özgürlük üzerine adıyla içine kapandığımız kafesi keşfetme duygusu uyandırıyor. luis'in seçtiği "yaşama" biçimi kaçak göçek, sorumsuzca ve pratikte uygulanmaz olabilir ama o yaşatması gerekenin hayat değil de kendi olduğunu vurgular her devinimiyle. kendimiz için seçtiğimiz yaşam adacığı gerçekten bize mi ait yoksa tapusu başka ellerdeyken ruhumuzu kiraya mı verdik. "...Ormana gittim çünkü bilerek yaşamak istedim.. yaşamın yalnızca asıl gerçeklerine yönelmek ve öğretmiş olduğu şeyleri öğrenip öğrenemediğini görmek için ve bir de ölüm kapımı çaldığında , aslında hiç yaşamamış olduğumu düşünmemek için gittim ormana.. " der Henry David Thoreau. Ormana çıkan kestirme yollardan biri bu kitap. Yazarın cinselliğe teşne anlatımına gelince sadece bu yönüyle ele almak saçma olur. bunu da arayışın bir parçası ve aracı olarak kabul etmek gerekir
Kızıla Boyalı Saçlar
Kızıla Boyalı SaçlarKostas Mourselas · Kırmızı Kedi Yayınları · 2021962 okunma
En yüce iyiye hiçbir uzlaşma tanımadan yönelmek (konu ister güven,vatan,barış,mutluluk) bir nihai reçete çözümdür. Ya da hep iyiyi isteyip kötüyü yaratan bir güçtür.
Sayfa 35 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
308 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İçinde fazlasıyla düşünce ve fikir barındıran bir kitaptı: Böyle Buyurdu Zerdüşt. Çoğunlukla Zerdüşt'te kendimi görmeme ve bulmama rağmen sanıyorum ki kitabı, kafamın çok dağınık olduğu, yanlış bir zamanda okudum. Özellikle kitabın orta kısımlarında müthiş bir dikkat dağınıklığı yaşadım ve zorlanarak okudum ama nihayetinde dağınıklığı topladım. Kuşkusuz beni en çok etkileyen Zerdüşt'ün -içinde bulunduğu döneme ters düşen- ileri düzeyde bir bilinç seviyesine ulaşması ve bu nedenle kendini her şeyden ve herkesten soyutlayarak iç dünyasına yönelmesiydi. Bu benim de sık sık aklımdan geçen bir düşünce ve hatta -dağa çıkıp mağaramda hayvanlarımla beraber yaşamasam da- bunu istemsizce yaptığımı söyleyebilirim. Zerdüşt hepimizin bildiği gibi Tanrı'nın öldüğünü iddia eder ve onu anlamayacaklarını bildiği halde düşüncelerini insanlara yaymaya çalışır. Tanrı öldüğüne göre artık "insanüstü" kavramına yönelmek gerektiğini savunur. Aslında bulunduğumuz iç karartıcı ve bozuk düzeneğe bakarsak katiyen haklılık payı yok diyemeyiz. Kim bilir? Zerdüşt belki haklıdır, belki değildir.
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037,8bin okunma
Öyle saf,öyle temiz kök saldım ki senden uzaklara. Hasretin yakıyor biraz ama burası iyi be sevgili. Alıştım hasretine,vuslatı kaldırmaz bu beden. Yanarım,yakar beni varlığın. Orada kal. Sensizken yüzmeyi öğrendim mana denizinde. Araya sen girersen,suret gider. Siretindendir benim sevdam. ... Gelme sevgili,seni böyle sevmek, yalnızlık, kendine dönmek, Rabb'e yönelmek...
Sonuç olarak toplumumuzda okuma, yabancı dil öğrenmek, eleştirici bir dünya görüşüne yönelmek ve çevreyi incelemek bilincinin elde edilmesi olarak anlaşılmamıştır, halen de anlaşılmıyor. Kuşaktan kuşağa aydın olarak kurumlaşan bir sınıfımız yok. Bu toplum, çocuklarını okuyarak büyüten ve çocuk okumaya yönelik bir edebiyatı yaratabilen bir toplum değil. Litteras denen yazılı kültürün, okumaya dayanan eğitimin verilemediği bir toplumda hiçkimse "bu asır başka asırdır" diye bilgisayarların mucizeler yaratmasını beklemesin.
Sayfa 234Kitabı okudu
Peki ya gönül mülkü? Asıl bize saltanatını sunan mülk, bu mülk. İşbu mülkün sultanı olmak varken, evet onunla hallenmek, ona yönelmek, istikameti ona çevirmek, onda ikamet etmek varken, insanoğlu için yaban ellerde üstelik bir yabancı olduğunu da bilmeksizin dünyaya yerleşmeyi ister, niçin daha kendine malik olamazken, bu dünyadan mülkiyet talep eder? Oysa ölümün olduğu yerde, ne iktidar, ne ikamet, ne de mülkiyet olur. Unutmamalı o halde, gafletin yegane şifası ölümdür.
Reklam
Ömrümüz çelimsiz, kısa.Çabamız korkunç ama.Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek. Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak.
Yakın Tarihin Gerçekleri / İlber Ortaylı
BİZİM ÇOCUKLAR NEDEN OKUMAZ? Okumayan bir toplumuz, sanatçımız, teknokratımız, bürokratımız, hekimimiz, yargıcımız, öğretmenimiz, işadamımız, askerimiz, sivilimiz, dahası bilginlerimiz ve de maalesef öğrencilerimiz hep az okuyor. Üniversitede önerdiğim en kısa makaleleri bile öğrenci çoğunluğu tarafından pek iltifat görmediğini
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.