Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama ben yorgundum. Bir çocuk olarak yorgun, bir kadın olarak yorgun, bir anne olarak çok ama çok yorgundum.
Sayfa 33 - Lora Yayıncılık, 1. Basım, Kasım 2022.Kitabı okudu
Bazen hayat Ahmet Kaya klibine dönüşür. Boynu bükük adamlar dalgın dururlar. Sakallar uzamış, moraller bozuk. Siste bir kadın yürür. Işıklar içinde bir küçük çocuk. Hava hep yağmurludur, ortalık çamur. Etrafta ateş yanar. Birkaç araba vınlar. Gölgeler tehlike sinyali yayar. Klibin merkezinde hep yorgun demokratlar...
Reklam
Hadi Eyvallah
"Kaybetme maceramız daha ana karnından çıktığımızda başlar. Hiç emek harcamadan hüküm sürdüğünüz, dünyanın en güvenli, en yumuşak korunağını, ana rahmini kaybederiz önce. Bizden intikam almak için bekleyen dünya, sanki niye çıktın oradan dercesine, gözlerimizi yakan ışıkları, kulaklarımızı tırmalayan gürültüsü, sıcağı, soğuğu, açlığı, kiri,
Sayfa 359 - Everest Yayınları, 19. baskıKitabı okudu
"Eline sağlık Kadir Usta, elin dert görmesin," dedim. Doğruldu, kömür Karasına bulanmış yüzü açıldı, güldü, gülüşü bir çiçek gibi açtı. Zayıf kolları yorgun, yanlarına düştü: "Sağ olasın abi," dedi körüğünü çekmeyi sürdürdü.
Sayfa 103Kitabı okudu
Zamanımızın Paradoksu… (alttakinin Türkçesi, çevirisi bana ait)
Tarih içinde Zamanımızın Paradoksunu şöyle sıralayabiliriz: * Daha yüksek binalarımız, ama daha az sabrımız var. * Daha geniş oto yollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var. * Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz. * Daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz. * Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz var. * Daha
Bir Saatini Satın Alıyorum
Adam yorgun argın eve döndüğünde beş yaşındaki oğlunu kapının önünde beklerken bulmuş. Çocuk babasına; "Baba, bir saatte ne kadar para kazanıyorsun?" diye sormuş. Zaten yorgun gelen adam "Bu seni ilgilendirmez!" diye yanıtlamış Bunun üzerine çocuk; "Babacığım lütfen, bilmek istiyorum" diye yanıt vermiş. Adam;
Reklam
… Sen gülersen bakkal güler, taksici güler, elinde tavşan balonuyla yanından geçen çocuk güler, dilenci kadın güler, otobüsün camından yarı ölü yorgun yüzüyle dışarıyı izleyen dede güler, su güler, hava güler, kar güler, şehir güler, sokak güler.
Sayfa 52 - Can yayınlarıKitabı okudu
Emrin olur paşam :) o işler de öyle oluyor zaten :)
Çocuk mu? Evet, öyle ya: Geride bir şeyler bırakmak gerekiyor. Her şey denenmeli. Yavaş yavaş. Evet, yavaş yavaş hamile kalırsın Sevgiciğim, çocuğu karnında iki yıl taşırsın. Hızlı bir gebeliğin gerilimine dayanamayacağımı hissediyorum. Birdenbire büyük bir karınla karşılaşmaktan korkuyorum. Sancı filan da çekme olur mu? Dünyada yeteri kadar acı var zaten. Kendimi çok yorgun hissediyorum. Yavaş yavaş doğur, olur mu? Çok yavaş seviştiğimiz bir günün sonunda hamile kalırsam bütün bunları başarırız belki. Çocuk da yavaş ağlasın. Yorgun yaşayalım dünyayı. Yorgun bir aşk olsun ilişkimiz.
Sayfa 399Kitabı okudu
Yorgun Bîr Adamın Düşülkesî
insan olgunlaştığında kendiyle ve yalnızlığıyla yüz yüze gelmeye hazırdır. Bir çocuk dünyaya getirir.
İletişim yayınlarıKitabı okudu
Şafak Türküsü
1 beni burada arama anne kapıda adımı sorma saçlarına yıldız düşmüş koparma anne ağlama kaç zamandır yüzüm tıraşlı gözlerim şafak bekledim
Reklam
Bitmesine rağmen etkisi hâlâ üzerimde...
Biliyor musun, bir gün, bir dostum bana: 'bir ölüye göre fazla nefes alıyorsun.' demişti. Başta yadırgamış, ama sonradan ona hak vermiştim. Yaşamaya büyük bir yeteneğim olduğunu düşünüyorum. Yani nasıl yaşanması gerektiğini çok iyi biliyorum. İyi hayat nasıl geçirilir,çok iyi biliyorum. Ama ilgimi çekmiyor. Yani yaşamaya büyük bir
sözler duruyor aramızda birbirimize ulaşamadan çocuk çığlıklarıyla güneş kırmızı sarı yeşil balonlarda yorgun ve umutsuz bakıyoruz sözlerimize
Sayfa 132Kitabı okudu
"her sey tükenir bir çocuğun gözleri hariç" "ey güneşin gözlerindeki çocuk. ey umut" “suçsuz çocukluğumuz ulandı yorgun gençliğimize" "kuş şaşınır kin öldürür çocuk bilir ışığını" “çok geç öğrenilmiş bir sevdadır ayrılık" "sevmeyi denemeye dayat yüreğini" "yaşamdır kabarıyor yüreğinde aşk ve dikenle ortaklaşa"
Sayfa 240Kitabı okudu
Okul bahçesi
Yağmurlu bir Kasım günü, Cebimde ıslanmış bir mektup, Zar zor toparlamışım kendimi, Sol yanım alev alev, Seni bekliyorum okul bahçesinde, İçimde deli bir cesaretle, Hayatım boyunca unutamayacağım  O ses yankılanıyor uzaklardan ve gittikçe yaklaşıyor, Merdivenlerde bir koşuşturmaca, Acı siren sesleriyle bir ambulans geliyor okulun
Göç oldu bir acıdan öbür acıya oysa sağrısı kurumamıştı atımızın daha dün sürüp gelmiştik buralara bugün göründü yine yolların ucu Devrildi kıl çadırlar seher vakti usulca uyandırıldı çocuklar ve kadınlar bohçası çözülmemiş
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.