Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tek sonsuz, aşkın değil, arzunun gücüdür. Kusurları istediği şekilde güzelliğe çevirir, duyuların verilerini hiç sektirmeden gerçekleştirecek şekilde kendimize sunduğumuz idealler doğrultusunda yorumlar, bize hükmeden fikre yabancı kaygılarımızı yok eder ve eylemlerimizin büyüklüğüne engel oluşturan bu fazla karmaşık psikolojiyi basitleştirir. Böylece etkisi mutlaka görülecek ikili bir çalışmayla arzu, hem evreni hem de bizi dönüştürür, her ikisini de aynı hamleyle güzelleştirir.
*~●。。。Çocukluktan patolojik yorumlar türetmeye çok meraklıyız; bu durum belki de patolojik cocuklukların çokluğundan ileri geliyor. Fakat asıl neden, gerceklerin yorumuna çok fazla psikolojik detay eklememiz de olabilir, çünkü kalben romantik insanlarız.
Sayfa 58 - Everest Yayınları Çeviren Özlem Sevim GayretliKitabı okuyor
Reklam
Ne çıkar unuttuysak konuşmayı İnsan ilişkilerinin incelikli diliyle Tanımayı öğrendik ya birbirimizi Uzaktan uzağa Kullandığımız eşyalar Ve davranışlarımız üzerine Yorumlar yaparak kendimizce...
Tarihsel olarak sosyolojinin kökenleri tarihe dayanır. Bir bilim olarak varlığını, tarihsel gerçeklerin açıklanmasında kesin yöntemlerin kullanılmasına borçludur. Bunu başarmak için yapılan girişimde tarihten oldukça farklı bir şeye dönüşmüştür. En yakından ilişkili olduğu psikoloji gibi tabii ve nispeten soyut bir bilim haline geldi ve tarih araştırmalarının yerine geçmek yerine onlara yardımcı oldu. Bütün mesele şu genel ifadeyle özetlenebilir: Tarih yorumlar, doğa bilimleri açıklar. Tecrübelerimizin yorumlanmasına bağlı olarak öğretilerimizi ifade eder ve inançlarımızı yaratırız. Öte yandan, olgulara dair açıklamalarımız doğayı ve insan doğasını, insanı ve fiziksel dünyayı kontrol etmek için kullanılan teknik ve pratik aygıtların temelidir.
" Yorumlar, nedenler önemsizdi; kesin değildi. Önemli olan insanın edimleriydi. Değişmez tek bir kesinlik vardı insan için: Ölüm. "
Sayfa 168Kitabı okudu
Ona göre, sonsuz aşk diye bir şey yoktur. Aşkı, varlığa karşı duyulan bomboş bir şehvet olarak yorumlar Schopenhauer. Bildiğimiz anlamda aşk, gerçek değildir. Fazla çikolata yemekten farkı yoktur. Gelip geçici bir duygudur. Kimse, sürekli “âşık olma" hali ile yaşayamaz.
Reklam
Hayatımızı durmaksızın temize çekmeye çalışırız, daha önce temize çektiğimizi sandığımız yerlere yeni düzeltmeler yeni eklemeler yaparız; ekler, notlar, yeni notlar, yeni hatıralar, günün icaplarına uygun yeni düşünceler ve yorumlar eklemek isteriz. Daha önce temize çekilenlerin yeniden temize çekilmesi gerekir ve bu böylece sürer. Ta ki ansızın son ulaştığında geride hep tamamlanmamış sayfalar, karmakarışık formalar, bir türlü söyleyemediğimiz cümleler kalır.
Sayfa 235 - YKYKitabı okudu
" İnançları, tutumları ya da o anda içinde bulunduğu duygusal durum nedeniyle, hedef birim karşısındakinin söylediğini, söyleyenin anlamından bambaşka bir biçimde yorumlar ve farklı bir anlam çıkarırsa, psikolojik gürültünün varlığından söz edilir. "
Sayfa 85 - Kronik KitapKitabı okuyor
İnsanın özünde melekleri kendisine secde ettirebilecek kadar üstün bir yön olduğu gibi, onu ahlaki açıdan bayağılaştıracak başka bir yön de bulunmaktadır.
Bütün çağlardan daha kokuşmuşuzdur, bütün imparatorluklardan daha çürümüşüzdür. Tükenişimiz tarihi yorumlar, soluk soluğa kalışımız bize ulusların hırıltılarını duyurur.
Reklam
Yaşamamızı sağlayan yerçekiminin merkezini kaybediyoruz. Bir süreliğine kayıbız. Birden insana aşın değer biçilmesinin insanda yarattığı tüm enerjiyle karşıt değer biçmelere dalıyoruz. Artık her şey baştan aşağı yanlıştır, sırf “kelimedir”, kaotik, güçsüz veya ölçüsüz: a) Kimi bu tür dünyevi çözümlere teşebbüs eder ama aynı anlayışla —yani gerçeğin, sevginin ve adaletin muhtemel zaferine dair anlayışla (Sosyalizm: “kişinin eşitliği”); b) Kimisi aynı zamanda ahlak idealini de muhafaza etmeye çalışır (bendi olmayan, kendini inkâr edenin üstünlüğü, istencin reddedilişiyle); d Kimisi “ötesini” muhafaza etmeye çalışır—sadece bir tür mantık karşıtı “x” işareti bile olsa—ama bunun hemen öyle bir biçimde yorumlar ki içinden bir tür eski moda metafizik rahatlık türetilebilir, d) Kimisi olaylarda eski moda kutsal bir hükümet bulmaya çalışır. ödüllendiren, cezalandıran, eğiten ve iyileştiren nesneler dizisi; e) Kimileri hâlâ iyi ve kötüye inanır ve iyinin zaferini ve kötünün yok edilişini bir görev olarak tecrübe eder. fl “Doğal” olan şeyleri, arzuyu, egoyu küçümseme: En yüce tinselliği ve sanatı şahsilikten uzaklaşmanın ve ilgisini kaybetmenin bir sonucu olarak anlamaya çalışmak; g) Kilisenin hâlâ onlan kutsamak ve onlara daha büyük bir anlam vermek için önemli tüm tecrübelere ve bireysel yaşamın ana noktalarına girmesine izin veril mektedir Hâlâ “Hıristiyan devlet”, “Hı ristiyan evliliği” var.
Varlığımızı onaylatmak için başkalarına gerek duymamızdaki asıl tehlike, bize doğru yorumlar yapmaları konusunda onların insafına kalmış olmamızdır. Eğer, Stendhal'in dediği gibi, başkaları olmadan kişiliğimiz oluşmuyorsa, o zaman yatağımızı paylaştığımız öteki, yetenekli bir yansıtıcı olmak zorundadır, yoksa vay halimize.
Sayfa 111
Vaat edilmiş toprak safsatası
1919'daki Cenevre Barış Konferansı'nda Dünya Siyonist Örgütü'nün Muhtırası "Bu toprak Yahudilerin tarihi yuvasıdır" vaadini resmen ilan ediyord Eski Ahit metinleri dışında böyle bir vaatten hiçbir iz yoktur. Ne Ortadoğu halklarının metinlerinde, ne arkeolojik kazılarda, ne de MÖ 10. yüzyıl öncesinin Eski Ahit hikayelerinde böyle bir şeye rastlanır. Eski Ahit'in sahihliğini ispatlamaya canla başla sarılmış bir bilgin olan Rahip de Vaux bile, Eski Ahit dışında hiçbir yerde "İbrani Ulularına, Mısır'da kalışa, Mısır'dan Çıkış'a, hatta Kenan ilinin fethine hiçbir açık imanın olmadığını ve bu sessizliğin yeni metinler tarafından bozulmuş olmasınınsa çok kuşkulu olduğunu" herkes gibi itiraf eder. O yüzden de Filistin toprağının "vaat edilmesi" konusu, *sadece orada hak sahibi olduklarını söyleyen kimselerin ellerinden çıkan metinlerde görülür.* Bir asırdan beridir Eski Ahit üzerinde yorumlar yapan başka yorumcular, çok daha radikal sonuçlar ortaya koymuşlardır. Bunlar Von Rad, Noth, Van Satares, Abert de Pury... gibi kimselerdir ki biz bunu daha ileride "Vaat" konusundaki Eski Ahit masalını ele aldığımızda göreceğiz.
Timaş
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.