Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111,6bin okunma
gözleri aşkın ve ayrılığın anayurduydu. buğusunu güzel sözlerin emdiği uzun bir günbatımıydı ağzı. bu yüzden bir sızıydı herkesin içinde. başını kaldıran da eğen de aynı umutsuz uzaklıkla dururdu. gülüşü, dağılmış orduları önce toparlar, sonra yeni bir yenilgiye sürerdi. ben, kalbim ağzıma kadar büyümüş, köküne su yürüyen ağaç yaprakları gibi
Sayfa 100 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 19. Basım
Reklam
Emile Zola
"Bu dünyaya ne yapmaya geldiğimi sorarsanız. Cevabım şu olacak; hayatımı yüksek sesle yaşamak için buradayım."
“Yüksek sesle derdin; yaşamak, alçak bir sesle de: ölmek Ve hep söylerdin yeniden: var olmak.” Rilke
Sayfa 21 - Türkiye Felsefe Kurumu
Dişi. Bu etiket benim için ne yapıp ne yapamayacağımı dikte etmekten başka hiçbir şey yapmamıştı: İzinsiz bir yere gitmek yok. Açık giyinmek yok. Çok yüksek sesle veya kaba konuşmak ya da eğer erkekler konuşuyorsa herhangi bir şekilde konuşmak yok. Hayatımı göze ne kadar hitap ettiğimin sürekli olarak farkında olmadan yaşamak yok. Bir koca için ardı ardına erkek evlat doğurmak ya da bir oğlana zafere ulaşma gücü vermek için bir Krizalit'te can vermekten başka bir gelecek yok. Sanki tüm varlığım sımsıkı saran bir kozanın içindeydim.
Korkuyu ifade etmek iyileşmenin bir parçası.
"Bir korku, fobi, panik atak ya da takıntılı düşünceyle boğuşuyorsanız, içsel yaşamınızın hapishanesinde tutsak olmanın nasıl bir duygu olduğunu çok iyi biliyorsunuzdur. Kendi içinize girdiğiniz zorlu zaman (sürekli endişelenmek, baskın duygular, sinir bozucu hisler) duruşmaya da mahkûmiyet olmadan verilmiş bir müebbet hapis cezası gibidir. Korku ve endişeler, gününüzü ve yaşamınızı sınırlandırarak dünyanızı küçültür ve canlılığını yok eder. Bu şekilde yaşamak çok yorucu olabilir. Bir yol bulmak düşündüğünüzden daha kolaydır. Sadece başka türlü bir müebbet hapis de cezanızı çekmelisiniz; en kötü korkularınızın yarattığı cümle ile... Bu cümle muhtemelen çocukluğunuzdan beri sizdeydi. Bu cümle yüksek sesle de söylense, sessizce de ifade edilse umutsuzluğunuzu derinleştirir ancak diğer yandan sizi hapishane kapısından çıkarıp yeni bir anlayış ve çözüm dünyasına da götürebilir."
Sayfa 135 - SOLA UNITAS YAYINLARI
Reklam
Köylük yerde yaşamak, hayatta kalabilmektir. Hayatta kalmanın da mutlulukla mutsuzlukla bir ilgisi yoktur. Dertli ya da dertsiz insanlar vardır yalnızca. Ve dert elle tutulur, gözle görülür bir şeydir: öyle uzun boylu tanımlamalara, açıklamaları gerek yoktur. Elle tutulur gözle görülür ayrıntılarla dile getirilir elbette; ayrıntılar yetmeyince yüksek sesle haykırılır. Hepsi bu kadar işte...
Sayfa 58 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Cesurca ölmek yerli için bir ideal, bir görevdi. İşte, bunu kanıtlayan görkemli ve yürekler acısı bir anlatı: "Siyu kabilesinden üç yerli atlarına binip yerleşim bölgesinin yanındaki otlakta bulunan yüksekçe bir tepeye doğru sıra hâlinde ilerlemektedir. Ölüme mahkûm edilmişlerdir ve infaz saati yaklaşmaktadır. Birkaç ay önce isyan bayrağını
347 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bağnazlık ve Faşizmin Gayrimeşru Çocuğu: ÖTEKİ (das Andere)
Hayatımın yarıya yakınını yaşadığım yurtdışında “yabancı olmak, yabancı ile yaşamak” nasıl bir olgu, bunu iliklerime kadar hissettim. Alanımdan dolayı benim için avantajı hem kendi toplumumu hem de Batı toplumlarını “dışarıdan” gözlemlemek oldu. “Yabancı “ olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlamanız için, farklı ülkelere yaptığınız turistik
Yabancılar, Tanrılar ve Canavarlar
Yabancılar, Tanrılar ve CanavarlarRichard Kearney · Metis Yayıncılık · 201258 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Huzursuzluk
'Ben bir insandım.' üç kelimeyle ne çok şey anlatıyor değil mi? Bugünümüzü ne kadar da doğru özetliyor.. Son zamanlarda elestte verdiği sözü unutmaya, dağların bile kaldıramadığı o yükün altında kalmaya başladı insanlık. Bu sebepten nereye çevirirsek başımızı orada olmayışını görüyoruz yalnızca. 'Ne ara bu hâle geldik, neden bu
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202199,5bin okunma
Reklam
En güçlü olumlamalar, aynanın karşısındayken yüksek sesle söylediklerinizdir. Ayna, kendiniz hakkında sahip olduğunuz hisleri size geri yansıtır. Nerede direndiğinizi ve nerede açık ve akıcı olduğunuzu hemen fark etmenizi sağlar. Neşeli ve tatmin edici bir hayat yaşamak istiyorsanız hangi düşünceleri değiştirmeniz gerektiğini açıkça gösterir.
Rilke şöyle sesleniyor: "Yüksek sesle derdin: yaşamak, alçak bir sesle de ölmek Ve hep söylerdin yeniden: var olmak."
Sayfa 16
“Kendimi, yüksek sesle, "yaşamak belki de bu!" derken yakalıyorum.”
Sayfa 247Kitabı okudu
700 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.