Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Öfkelendiğinde bunun erkekçe bir şey olmadığını, sevecenlik ve kibarlık gibi özelliklerin insana ve haliyle bir erkeğe daha çok yaraştığını düşün. Öfkelenmeye ve hoşnutsuzluğa mahal vermeyen bir adam içinde gücü, sağlam sinirleri ve yürekliliği barındırır. Çünkü zihin hislerden bağımsız olmaya ne kadar yakınsa güçlü olmaya da o kadar yakındır. Öfke de üzüntü gibi zayıflıktır. Çünkü her ikisi de yaralanmaya ve teslimiyete neden olur.
Sayfa 120Kitabı okudu
Vücudu çıplaklığa dayanacak derecede sağlam olduğu takdirde bunun meydana getireceği dayanma gücü, çocuğun büyümesine zarar verir. Bu gerçek hem hayvanlarda hem de insanlarda açıkça görülür.
Reklam
Duyguların Kontrolü
Beynimiz temelde “duygusal bir zihni” yönetir (yahut ona aracılık eder). Yani duygular esastır ve mantıklı gerekçeler daha sonra gelir. Motivasyon dediğimiz sürdürülebilir yönlendirici zihin gücü de temelde duygulardan doğar. Bir insanı mantık yoluyla ne kadar tartışılmaz derecede ikna ederseniz edin, o insanın duygusal devrelerinde gerekli değişiklikler oluşmadığı takdirde davranışlarının değişmesi çok zordur. Motivasyon, “neden”lere bağlıdır. Fakat insanı yönlendiren nedenler, mantıksal olmaktan ziyade öncelikle dürtüsel ve duygusaldır. Doğru olduğunu bildiğimiz birçok şeyi yapmamamız ve yanlış olduğunu bildiğimiz birçok davranışı tekrar edip durmamız da bu durumdan kaynaklanır. Dürtüleri dizginlemek (irade), bir davranış yerine başka bir davranışı tercih edebilmek (ihtiyar) veya harekete geçerek bu hareketi sürdürebilmek için duygusal motivasyon gerekir. Kuvvetli duygular, dürtüleri değiştirebilir ve bilinçli davranışları da kalıcı olarak farklı kalıplara yönlendirebilir. Yeme düzenimiz, kalp ritmimizden kan basıncımıza kadar birçok parametremizin değerleri, insanlarla iletişim kurarken kullandığımız hareket kalıpları veya yürüme ritmimiz bile bunlardan etkilenir. Âşık olduğumuzda, öfkelendiğimizde, ileri düzeyde korku hissettiğimizde ve “gaza geldiğimizde” yaşadığımız durum budur.
Zihin ve kalp ikilemi!
"Azizim sor, ne yapalım zihnin işi gücü zaten soru sormak, gevezelik etmek, anlamaya çalışmak. Halbuki kalbe inkılap edersen o hep dediğin sükün işte orada var, zihin Allah'ın kulu değildir ki, kalptir o kul olan. Sen zihnine kulsun, dahası Allah'ı da orada arıyorsun, nah bulursun,"
Marcus Aurelius;
"Bir kez bunamaya başladığında insan nefes almaya, yemeye, hayal kurmaya, arzulamaya ve buna benzer şeylere devam edecektir fakat kendini gerçekleştirme gücü, kendisine düşen görevi yerine getirme, her şeyin içindeki doğru ve adil olanı analiz edebilme, yaşamdan ayrılma zamanının gelip gelmediğine karar verme ve bunun gibi kesinlikle disipline olmuş bir zihin gücü gerektiren diğer şeyler tükenmiş olacak. Bu yüzden acele etmeliyiz sadece her gün ölüme yaklaştığımız için değil, aynı zamanda şeylerin doğasını algılama ve kavrama yetilerimiz ölümden de önce sona ereceği için."
Sayfa 51 - Olimpos Yayınları, 4. Baskı: Ocak 2023. AnkaraKitabı okuyor
Yoksulluk bir erdem değildir.Yoksulluk bir zihin hastalığıdır .
Reklam
Zihin asla emekli olmaz.zihniniz paraşüt gibi olmalıdır,açılmadığı sürece bir yararı yoktur.yeni fikirlere karşı daima açık olun.
Sayfa 269Kitabı okudu
Yoksulluk bir Erdem değildir,bir zihin hastalığıdır.kendinizi bu zihinsel çelişki ve hastalıktan bir an önce kurtarın.dünyada barakada yaşamak paçavraları giymek ve aç dolaşmak için gelmediniz.bolluk içinde bir yaşam sürmek için buradasınız. eleştirdiğiniz şeyleri kaybedersiniz,para kendi başına iyi ya da kötü değildir.sizin düşünceniz onu iyi ya da kötü yapar.
Sayfa 140Kitabı okudu
Şu anı hissetmek aynı zamanda bedenin ve anın farkında olmak demektir. Zihin veya ego, yaratıcı değildir. Aslında tek amacı yaşamı kolaylaştırmak olan zihin, bedeni ve şimdiyi köleleştirmiştir.
Önsöz
Elinizdeki kitap toplumsal Bilinçdışının süregiden mutasyonunu araştırıyor. Şu an bulunduğumuz noktadan, yani virüs salgını ve kapitalizmin felaketler doğuran çöküşünün damgasını vurduğu tarihsel eşikten gözlem yapıyorum. Bu eşikten bakınca, ufukta kaosu, tükenmişliği ve yokoluş eğilimini görebiliyoruz. Bu mutasyonun mükemmel bir özetini sunan
Sayfa 9 - Otonom Yayıncılık -1. Basım Şubat 2022, İstanbul - Kitabın Özgün Adı : The Third Unconscious - The Psycho-sphere in the Viral Age
Reklam
“Nasıl ki havanın ve güneş ışığının odalarınıza özgürce girmesine izin vermeden güzel ve ferah bir eviniz olamazsa, güçlü bir beden ve canlı, mutlu ya da huzurlu bir yüz ifadesi de ancak neşe, iyi niyet ve huzura dair düşüncelerin zihin tarafından özgürce kabul edilmesiyle elde edilir.”
Sayfa 37 - Diyojen YayıncılıkKitabı okudu
Her yerde hazır ve nazır olan, her şeye hükmeden Tanrı, bir iyilik ya da sevgi gücü değil, korku gücüydü. Tanrı suç demekti. Tanrı, ilahi zihin polisinin şefi, kafana sızıp düşüncelerine kulak verebilen, kendi kendine söylediklerini duyabilen ve o sessizliği sözcüklere çevirebilen görünmez, kadir-i mutlak güçtü. Tanrı her an gözetliyor, her an dinliyordu, o yüzden her zaman en iyi, en terbiyeli biçimde davranmak zorundaydın.
Şimdi her şeyi daha sakin kafayla düşününce, Mildred’ı kendisini sevmeye zorlamanın imkânsıza girişmek olduğunu anlıyordu. Bir kadından bir erkeğe, bir erkekten bir kadına geçenin ve onlardan birini köleye dönüştürenin ne olduğunu bilmiyordu; buna cinsellik güdüsü demek kolaydı; ama bundan fazlası vardı, şu kişiye değil de bu kişiye duyulan çekimin neden bu kadar güçlü gerçekleşebildiğini anlayamıyordu. Karşı konulamazdı: Zihin bununla savaşamıyordu; dostluğun, minnettarlığın, menfaatin onun karşısında hiçbir gücü yoktu.
Sayfa 498 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 3. Basım Ocak 2020
Herhangi birşeyi belirli tarzda ne kadar çok düşünürseniz, onun o gerçekten öyle olduğuna o kadar çok inanacaksınız. Zihin bu şeklide çalışır, çünkü beyin daima herhangi yeni birşeyi sizin halihazırda inandığınız birşeye bağlamaya çalışır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.