Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Deniz hasan kaya

Deniz hasan kaya
@Kzladam
Masalları yazanlarla şiirleri yazanlar aynı devirde yaşamış olamaz ..!
Öğrenci
Universite
null
null
7 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Maviye,  Maviye çalar gözlerin,  Yangın mavisine. Rüzgarda asi,  Körsem,  Senden gayrısına yoksam,  Bozuksam,  Can benim, düş benim,  Ellere nesi?  Hadi gel,  Ay karanlık...
Reklam
Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün  Dağıtır gecelerim sarışınlığını, Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,  hiçbir dakikamı yaşayamazsın. Benim icin kirletme aydınlığını,hem kötüyüm, cirkinim
İnsanlar bunca acı çekerken, istanbul' da en iyi suşinin nerde yenilebileceğini konuşanlara dayanamıyordum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Senden dolayı seviyorum seni ey sevgili. Öyle ki kıskançlığımdan kendi gözümle bile dost değilim…
Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden bilebilirsin Hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
Reklam
Güzelim, ruhum, aşkım, beyazım, sırdaşım,  dostum, arkadaşım, yoldaşım, sevdalım, belalım, her şeyim, canım,  kimsem, herkesim, varlığım, yokluğum, azlığım,  çokluğum, gençliğim, çocukluğum..
Güzel bahçeli bir ilkokulun penceresinden dünyaya, hayret, hasret ve biraz da bayat bayram şekeri kederiyle bakan, aklı canbaz,yanağı al, sesi çilek aroması bir çocuk oturuyor gözlerinde.
Belki hiçbir resmi evrakta isimlerimiz yan yana gelmedi ama gayri resmi bir çok hayalde ben seninle aynı yastıkta öldüm.
Sus, kimseler duymasın, duymasın, ölürüm ha. Aymışam yarı gece, seni bulmuşam sonra. Seni, kaburgamın altın parçası. Seni, dişlerinde elma kokusu. Bir daha hangi ana doğurur bizi? 
Boğazıma takıldı sevdan… 3 kere sırtıma vur helâl de; alışık değilim harama, ondan olacak herhalde.
Reklam
Adam, acı mümkün olduğu kadar kendi içine aksın diye yüzünü öne eğmişti.
Ne yani, papatyada bir yaprak daha olsaydı beni sevecek miydin? 
Tanrım, “Şimdi Sen’in bu kulların toplandılar, dinlerine bağlılıklarından dolayı beni öldürmek ve böylece Sana daha yakın olmak istiyorlar. Onları affet!…”
Biz; ince bel, ela göz, sütün bacak için sevmedik güzelim. Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda.
En güzeI deniz: henüz gidiImemiş oIanıdır. En güzeI çocuk: henüz büyümedi. En güzeI günIerimiz: henüz yaşamadıkIarımız. Ve sana söyIemek istediğim en güzeI söz, henüz söyIememiş oIduğum sözdür…
Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni… 
Reklam
Ne yani böylesi korkunç bir dünyanın bir de cehennemi mi var?
Bu yasaklar,    Firavun kalıntısı.    Yoksun,    Akdan - karadan.    Gizline, canevine kurulu faklar.    Gün ola, umut kesip korkunç yetinden,    Murdar tutkusuna dünyasızlığın,    Gün ola, düşesin bekler.    Düşme!    Ölürüm...    Gözlerinden, gözlerinden olurum.
sen şafakta ben uykusuz seni beklerken  Sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi  Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın  Bu durdurulmuş zamanın işkencesi mavi çanaklarda kan gibi  Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada  Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini  Daha beter seni kaçak  Seni yabancı bilmekten 
İşte derler ki ruhunda kocaman şüphe, Kalbinde kara bir lekeyle doğarmış insan. İnsan; Yani biri diğerini kör kuyularda merdivensiz bırakan.. 
Benim şiirlerim çay kokar, Düşlerim sade sen, Demlikte nefesin, bardakta gamzen… Sızılarım diner, uyur dertlerim, Çayı sen demlersen. Gelirsen çayımı seninle bölüşürüm, Gelmezsen ömür billah üşürüm…
Reklam
Bahardı sevgilim bahardı ve bahtiyar olmak için toprakta, havada, suda her şey vardı sevgilim, her şey hazırdı, her şey vardı.