Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alperen Balın

Alperen Balın
@Sorel
Öğrenci
Lise
Kayseri
Elazığ, Türkiye, 19 Temmuz 2007
9 okur puanı
Nisan 2022 tarihinde katıldı
Elizabeth konuşmak istedi, ama her konu üzerinde yasak var gibiydi.
Sayfa 260 - Hasan Ali Yücel Klasikleri DizisiKitabı okudu
Reklam
Samim yorgun bir sesle cevap verdi: -Basit bir dünyada değiliz.
Sayfa 394 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Bazen hakikat vahşidir, insanların arasına salıvermeye gelmez. Fakat o hakikatlere tasma takmak dururken yerlerine yalanları sürmek, neticeleri bakımından daha tehlikelidir.
Sayfa 141 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Daha doğrusu her aşkın köhne ve ebedî meselesi içindeyim: "Beni seviyor mu?" ve "Ne kadar ?" Büyükanne, hala, teyze, koskoca insanlar bunun cevabını beş yaşındaki çocuktan bile isteyecek kadar zayıftırlar. Bambino küçük ellerini derece derece açar, "Beni ne kadar seviyorsun ?" sualine "Oda kadar," "Ev kadar," "Dünya kadar," cevaplarını verir. Sevgisini adamına göre derecelendirmesini ve ölçmesini beş yaşında öğrenmiştir. Koketrisi de vardır. Her zaman doğruyu söyleyemez. Cevabını menfaatine göre ya da merhametine göre ayarlandırır. Büyüklerden daha büyük olacağı ânı yaşamaktadır. Tahtından aşk insanları dağıtır. Bu çocuktan daha küçüğüz
Sayfa 126 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
-Ey hemşehriler! Niçin uyanıp bu sefalet tozundan silkinmeye uğraşmıyorsunuz? Kabahat herkesten çok kendinizde... Siz, sizi bu cehalet ve geriliğe bağlayan fikirlere destek ve taraftarsınız. Cidden fikirlerinizi aydınlatmaya uğraşanlara sövüp onların iyi, yeni, besleyici, güzel telkinlerini adeta cinayet sayıyorsunuz. Onlar, sizin cahilce kınamalarınzdan korkmasalar, lanetlemelerinizden çekinmeseler, kaç zamandır artık kangrene dönmüş, çürüyüp kokmaya başlamış bu derin gerilik yarasının kaynağını size pek büyük bir açıklıkla gösterecekler... Duyduğunuz her yeni fikre kızmayınız. Onları güzelce kabul için anlama kabiliyeti edinmeye uğraşınız.
Sayfa 21 - İş Bankası Kültür Yayınları Türk Edebiyatı KlasikleriKitabı okudu
Reklam
KİTABIN ÖZETİ
Beklemek ve Umut Etmek...
Sayfa 1525 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
İhtiyaç ve zorunluluk aralarında büyük bir uçurum bulunan eşanlamlı sözcüklerdir.
Sayfa 1393 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Kont yüreğinin daha hızlı çarptığını hissetti. İnsanlar tehlikeler karşısında ne kadar cesaretli, tehlikeden ne kadar haberdar olsalar da, kalplerin vuruşundan ve bedenlerinin titreyişinden düş ve gerçeklik, plan ve uygulama arasındaki olağanüstü farkı anlarlar.
Sayfa 1117 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Büyük bir şevkle elde edilmek istenen bir şeyin, ona sahip olmak isteyenler ya da onu elinde tutanlar tarafından şiddetle savunulmamasına nadiren rastlanır. Böylece, kötü davranışlarının çoğu, insanın karşısına zorunluluğun kılık değiştirmiş haliyle gelir, ayrıca bir coşku, korku ce çılgınlık anındaki kötü bir davranışın yanından ondan uzak durarak geçilebilmesi mümkündür. Gözler köreldiğinden fark edilmeyen en uygun yol size çok kolay ve basit görünebilir; o zaman, kendi kendinize, 'Neden öyle yapacağıma böyle yapmadım?' dersiniz. Siz kadınlar ise, tam tersine vicdan azaplarıyla nadiren kıvranırsınız çünkü kararları nadiren siz alırsınız, başınıza gelen felaketler size hep dayatılmıştır, hatalarınız neredeyse her zaman başkalarının suçlarıdır.
Sayfa 891 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Hayde ve Gençler Hakkında
Kont Pindaros'un şu mısralarını mırıldanarak dışarı çıktı: "Gençlik, meyvesi aşk olan bir çiçektir... Onu yavaşça olgunlaştığını gördükten sonra toplayan bahçıvan ne mutludur." Araba verdiği talimatlar doğrultusunda hazır bekliyordu ve biner binmez her zamanki gibi yola koyuldu.
Sayfa 675 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Reklam
Dantés, hücresinin derinliklerinden yukarıda büyük gümbürtülere, gıcırtılara neden olan örümceği, zindanın tavanında oluşması bir saat süren su damlasının periyodik düşüşünü dinlemeye alışkın bir mahkûmunkinden başka bir kulağın kolayca algılayamayacağı o hazırlık gürültülerini duyuyordu.
Sayfa 139 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Baksana, şu koca dağların, şu koca ovanın, şu koskoca Anadolunun insanları zulüm altında, yoksulluktan kan ağlıyor
Sayfa 575 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Sözlerini de, "O kendisi için hiçbir şey istemiyordu," sözleriyle bitirdi.
Sayfa 272 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Ben Sultanoğluna kızmıyorum. Sultanoğlu Sultanoğludur. Ne ise odur. Zalimdir, delidir, kan içicidir. Ben onun, bu bedavaya üren köpeklerine, canlarını Sarı Sultanoğlunun sarı altınları uğruna kurban adayanlara kızıyorum. Dünyamızı berbat edenler Sarı Sultanoğullarından çok bunlar. Karşıma şu anda Sarı Sultanoğlu çıksa belki vurmam. Ama bu kapı köpeklerine, köpekten çok köpeklere acımak yok. Allah bizimledir. Allah zulmün kırbaçlarıyla hiçbir zaman beraber olmamıştır." "Bir tanesi kurtulmayacak zulmün kırbaçlarından inşallah...
Sayfa 151 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Aslına bakılacak olursa, ahlaksal çökmüşlüğün kokuşmuş soluğunun sindiği güzellik karşısında duyulan acıma duygusu bu türden duyguların en güçlüsüdür. Ahlaksızlık kendi başına da çirkindir, iticidir; ama olanca tertemizliğiyle düşlerimize süzülen güzelliğe bulaşınca büsbütün itici olur.
Sayfa 15 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
İki düşman! Çok mu geçti birbirinden onları İkisinin kan tutukusu ayırdığından beri? Çok mu geçti boş saatleri onların, Sofralarını, düşüncelerini, işlerini Dostça bölüştüklerinden beri. Şimdi hınçlı Düşmanlar benzeri tıpkı ortak kalıtçı, Sanki ürkünç, anlaşılmaz bir düşte, Onlar birbine şu sessizlikte Hazırlıyorlar yok oluşu soğukkanlılıkla... Gülüşüvermeli değiller mi, henüz sizce, Bunlar elleri kızıla boyanmadan önce, Ayrılmalı değiller mi bunlar tatlılıkla ? Ama yüksek topluma özgü düşmanlık yabanılca Korkuyor düzmece bir utançtan
Sayfa 265 - Yapı Kredi Yayınları Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar DizisiKitabı okudu
Reklam
Onlar değmezler ne tutkulara, Ne de şarkılara kendi esinledikleri: Sözleri ve bakışları o büyücülerin Aldatıcıdır... tıpkı bacakları gibi.
Sayfa 45 - Yapı Kredi Yayınları Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar DizisiKitabı okudu
-Utan, dedi. Kadınların anayurdu yok mu? Onların babaları, erkek kardeşleri, kocaları yok mu? Acaba bizim damarlarımızda akan kan Rus kanı değil mi? Yoksa bizim sadece balolarda ekosez yaparak döndürülmek, evde de kanaviçeye köpekçikler işlemek için mi doğduğumuzu sanıyorsun? Hayır, ben kadının toplum üzerinde, ya da hiç değilse bir adamın kalbi üzerinde nasıl etkili olabileceğini biliyorum. Bizi tutsak ettikleri aşağılık durumu kabul etmiyorum. M-me de Stael'e bak! Napolyon sanki bir düşman ordusuymuşçasına savaşıyordu onunla... Amcam da hâlâ Fransız ordusunun yaklaşmasından ötürü duyduğu korkuyla eğlenmeye cesaret edebiliyor? Sakin olunuz hanımefendi; Napolyon size karşı değil, Rusya'ya karşı savaşıyor... Evet! Eğer amcam Fransızların eline düşse, gezgin diye Royal Palas'a bırakırlardı onu. Ama aynı durum M-me de Stael'in başına gelmiş olsa, devlet zindanında can verirdi. Ya Charlotte Corday? Ya bizim Marfa Posadnista? Ya Prenses Laskova? Neyim eksik onlardan? Herhalde gözüpekliğim ya da kararlılığım değil?
Sayfa 185Kitabı okudu
Kendimizi kandırmaya gücümüzün yetmediği sıralarda, atasözleri şaşılacak kadar yararlar işimize.
Sayfa 97 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba ?
Sayfa 196 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Yalnız kalmaktan korktukça yalnızlığım artıyor.
Sayfa 37 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
KİTABIN ÖZETİ
GÖZÜMÜ YÜKSEKLERE DİKTİM !
Sayfa 625 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikleri DizisiKitabı okudu
Reklam
"Dış görünüşe kanmasaydim,"diyordu içinden, "Paris salonlarının babam gibi dürüst ya da az önceki hükümlüler gibi usta üç kağıtçılarla dolu olduğunu görebilirdim. Ve haklılar, o insanlar hiçbir sabah şu yürek sızlatıcı soruyla uyanmıyorlar : Akşama ne yiyeceğim ? Sonra dürüstlükleriyle övünüyorlar! Sonra jüriye çağırıldıkları zaman, açlıktan bayılacak halde olduğu için bir gümüş kaşık çalmış adamı şişine şişine cezaya çarptırıyorlar. Ama eğer kralın gözüne girmek gerekiyorsa, bir bakanlık koltuğunu kazanmak ya da kaybetmek söz konusuysa şu benim süslü salonlardaki dürüst beyler tamı tamına açlık kaygısıyla suç işlemiş olan şu iki kürek mahkûmunun yaptıklarının aynısını yapıyorlar.
Sayfa 615 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikleri DizisiKitabı okudu
Ancak sarp bir dağa tırmanan yolcu gelip doruğa oturur, şöyle bir soluk almaktan derin bir haz alır. Ama sürekli oturup dinlenmeye zorlansa mutlu olur muydu ?
Sayfa 187 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikleri DizisiKitabı okudu
Hain Sorel
Oysa gözünde o kadar büyüttüğü bu adamda eksik olan tek şey temiz yüreklilikti.
Sayfa 98 - İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikleri DizisiKitabı okudu
Yusuf bunları tahlil edecek seviyede olmamakla beraber, "yerini bulamama"nın azabını bütün teferruatıyla duymakta idi. Bu his herhangi bir işsizliğin verdiği can sıkıntısı veya endişeye benzemiyor, insanı gözle görülür bir şekilde eziyor ve yavaş yavaş, hayatta lüzumsuz olduğu kanaatini uyandırıyordu. Kendinde her şeyi yapabilecek kuvveti görmek, sonra yapılacak hiçbir şey bulamamak... Tükenmek bilmez bir sabırla bir meçhulü beklemek... Nihayet bütün bunları sisli bir havadaki ağaçlar gibi belli belirsiz, karışık bir şekilde hissetmek... Bu, uzun zaman dayanılır şeylerden değildi.
Sayfa 147 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Esaretin Bedeli Nedir ?
Kaderini başkasının ellerine bırakmak, varoluşun sorumluluğunu devretmek demekti bu. Telafisi de kendi içindeydi bu bedelin çünkü başkasına dayanmak tek başına durmaktan her zaman daha kolaydır.
Sayfa 102 - İş Bankası Kültür Yayınları, Modern Klasikler Dizisi Jack LondonKitabı okudu
Akıllılık İstatistiki Değildir
Azınlık olmak, hatta tek kişilik azınlık olmak sizi deli yapmıyordu. Bir yanda doğru vardı, diğer yanda doğru olmayan vardı ve tüm dünyaya karşı gelip doğruya inancını yitirmiyorsan deli değildin.
Sayfa 226 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu