Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammet Fatih Öztürk

Muhammet Fatih Öztürk
@TheZorba
Sıkı Okur
Hiçbir şey ummuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum, özgürüm...
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Eser, İslam’a inanan bir insanın evrim teorisini kabul etmesinin dine aykırı olmadığını, Kur’an-ı Kerim’de evrim teorisine zit herhangi bir hüküm bulunmadığını ve dahi evrim teorisine inanmak gerektiğini belirten ayetler de olmadığını anlatmaya çalışıyor. Kitabın özeti bu şekilde. Açıkçası bu kadar kolay okunabilir, akıcı ve doyurucu bir eser beklemiyordum. Tabii ki eserde ileri sürülen iddialar temellendirilmiş ancak bu konu çok daha çaplı bir şekilde ele alınabilir/alınmalıdır. Ancak eser bu haliyle de bir müslümanın evrim teorisine inanmaktan korkmasını gerektiren bir durum olmadığını açıkça ve akla/dine yatkın bir şekilde ortaya koymuş. Evrim özelinde din ve bilim karşı karşıya getirtilerek dindar insanların bir tercihe zorlanması karşısında bu eser, dindar insanlar bakımından alternatif fikirlere açık olunabilirliği sağlaması noktasında değerli bir çalışmaya dönüşmüş. Yazarın, okuduğum ilk kitabı olması hasebiyle bu eseri oldukça başarılı buldum, anlatmak istediğini okuyucuya çok güzel bir şekilde geçiren üslubunu çok beğendim. Diğer eserlerini de okumayı düşünüyorum. Ufuk açıcı nitelikteki eserler her zaman değerlidir…
Bir Müslüman Evrimci Olabilir mi?
Bir Müslüman Evrimci Olabilir mi?Caner Taslaman · Destek Yayınları · 2017472 okunma
Reklam
148 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Önünüzde enfes mi enfes bir yemek durur ve siz de ona bir an önce saldırmakla bitmemesi için yavaş yavaş yemek kararsızlığı yaşarsınız ya, işte Sabahattin Ali’nin eserleri de bana bu kararsızlığı yaşatıyor. Bir dönem maalesef büyük bir iştahla saldırıp 5-6 eserini birden okudum. Ancak sonradan fark ettim ki, trajik! bir şekilde kendisinin ömrü daha fazla eser vermeye yetmemiş. Bu nedenle kalan eserleri için senede bir okuma olacak şekilde okuma programı yaptım. Bitirdiğimde muhtemelen ve istisnaen tekrar baştan başlayacağım.. Bir yazarın tüm eserlerinde aynı başarılı dili kullanması, sürükleyiciliğini ve edebi kuvvetini yitirmemesi gerçekten muazzam bir şey. Türk edebiyatından Sebahattin Ali’yi çıkardığınızda oluşacak eksikliği giderebilecek bir yazar yok benim gözümde. Karmaşık duyguları okuyucuya bu kadar sade bir dille adeta zihin şöleni yaşatacak şekilde aktarabilmek, sadece çalışmakla elde edilebilecek bir yetenek değil, bu aynı zamanda doğuştan gelen bir yeteneğin dışavurumu. Eserle ilgili söylenebilecek neredeyse ekstra hiçbir şey yok. Eğer bir Sebahattin Âli okuruysanız zaten okuyacaksınızdır, eğer Sabahattin Âli’yi okumaya henüz başlayacaksanız kesinlikle kaçırmamanızı tavsiye ederim..
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Çakıcı'nın İlk KurşunuSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20198bin okunma
456 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
45 günde okudu
Uzun bir aradan sonra okuduğum bir eserin, daha uzun olması gerektiğini düşündüm bu okuma deneyiminde… Öncelikle belirtmek gerekir ki;Amerikalı yazar
Trevanian
Trevanian
, “bestseller” Amerikan yazarlarından farklı olarak ifade gücüne ve edebiyat zevkine oldukça sahip birisi. Sırf hikaye odaklı olmayıp, hikayeyi sunuş biçimi de gayet başarılı. Eser kendini hızla okutturmayı başarıyor. Ancak ufak bir eleştiri getirmem gerekir şöyle ki; Kitap kabaca üç bölümden oluşuyor diyebiliriz ilk bölümünde karakterin çocukluk ve ilk gençlik yılları anlatılıyor. Tabi bu bölüm kendi içerisinde bir hikayeye de sahip, romanın bütününü ilgilendiren hikayeye. İlk bölüm bu şekilde gelişip ilerliyor ve ister istemez bu ilk bölümde yer alan hikayenin devamını merak ediyorsunuz. Ancak ikinci bölüm başladığında anlıyorsunuz ki merakla beklediğiniz esas hikaye es geçilmiş kısmen sizin hayal gücünüze bırakılmış… Bence bu bölümün atlanması büyük eksiklik. Bu nedenle eserin daha uzun olması gerektiğini düşünüyorum. Genel olarak romanı, yazarın dilini ve edebiyatçılık yönünü beğendiğimi söyleyebilirim. Biraz film izleme havasında bir okuma deneyimi oldu, güzel de oldu. Okumak isteyenlere tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Şibumi
ŞibumiTrevanian · E Yayınları · 20228bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
124 syf.
4/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bu sözlerim tabii ki eleştiriye açık ancak çok çok ama çok daha kaliteli şiir kitapları varken en son sıraya almanız gereken bir eser. Benim zihnimde şiir bir noktada fikir işçiliğidir yani emek ister, açıkçası bu eserinde şairin kendini neredeyse hiç zorlamadan aklına gelenleri yazması gibi bir durum var. Anlamadım o halde güzel demeyeceğim, beğenmedim kısaca.
Şiirimiz Mor Külhanidir Abiler
Şiirimiz Mor Külhanidir AbilerEce Ayhan · Yapı Kredi Yayınları · 20222,311 okunma
255 syf.
7/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Kitap, yazarın derslerinin yazıya dökülmüş hali olup bazı ses kayıt kısımlarının çıkmaması nedeniyle eksik olduğu ve bu nedenle eleştirilebilecek yönünün bu olduğu, tabii ki herkese hitap etmemekle birlikte yazarın entelektüel kapasitesinin genişliğine vakıf olabileceğiniz, soyut kavramlar yoğunlukta olmakla birlikte yazarın bu kavramları somutlaştırma yeteneği ile okunabilirliği artan bir eser. İyi okumalar dilerim..
Sanat ve Arzu
Sanat ve ArzuUlus Baker · İletişim Yayınları · 2020313 okunma
Reklam
340 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
89 günde okudu
Bir çok incelemede de belirtildiği üzere, her ne kadar kitap giriş bölümü itibari ile -akademik kabullerde yer alan- avcı-toplayıcı insanların yaşamlarındaki sanata bakan yönünü irdelemişse de geri kalan bölümlerde olay tamamen “mitolojinin sanatı incelemesi”ne dönüşmüş. Dolayısıyla kitap ismi gerçekten yanıltıcı diyebiliriz. Ya da yazarın, sanatın mitolojisi konusundaki seri eserlerinin ilki olduğu düşünülebilir. (Tabii ki böyle bir durum yok, tek kitap ;) Bu eleştiriden sonra kitabın rahat okunabilir bir kitap olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle mitolojiye merak duyan ve bu noktada temel bilgi arayanlar için güzel bir kaynak olmuş. Kitabın ilerleyen bölümlerinde ise din ve mitoloji arasındaki bağlantı kısa da olsa ilişkilendirilerek eleştirisi yapılmış. Benim için bu bölümler daha ilgi çekiciydi. Genel hatlarıyla beğendiğimi ifade edebilirim, özellikle mitoloji bilgisi eksik olup tamamlamak isteyenler için tavsiye edilir.
Sanatın Mitolojisi: Sanat Ne Anlatır?
Sanatın Mitolojisi: Sanat Ne Anlatır?İsmail Gezgin · Redingot Kitap Yayınları · 2021174 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Realizimden Romantizme
Bu kadar hacimsiz bir eserde böylesine hacimli bir konuyu-aslında iki- bu denli başarılı bir şekilde dile getirmek her yazarın harcı değildir. Eserde iki ana konu var. Her iki konu da hayatın içerisinden, insana dair zaaflara ve inanç/inat temasına temas ediyor. Her iki konu da oldukça ilgi çekici bir şekilde okuyucuya aktarılabilmiş. Eser, realist başlayıp romantik şekilde son buluyor diyebiliriz. Sanırım içten içe benim de bir romanda görmek istediğim ilerleyiş şekli bu. Bu şekilde kitapla aramda çok daha kuvvetli bir bağ oluşuyor. Eserle ilgili tek eleştirim, adı. Bence çok daha vurucu bir başlık bulunabilirdi. Bunun haricinde esere yönelik hiçbir olumsuz eleştirim yok. Yazar dili çok büyük bir ustalıkla kullanıyor. Bir yazarda görmek istediğim en büyük özellik; insana ait kolay dile getirilemeyen duyguları basitçe ifade yeteneği. Yazarda bu yetenek fazlasıyla var. Bu nedenle diğer eserlerini de okumayı düşünüyorum. Baştan sona akıcı ve sürükleyici anlatım dili eseri soluksuz okumanızı sağlıyor . Daha ne olsun. Okuyun okutun derim..
Çocuk Yasası
Çocuk YasasıIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 20232,683 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
The Irony King
Kahve içmeye espresso ile başlarsanız muhtemelen ilk ve son içişiniz olur. O nedenle daha yumuşak bir tat ile başlamak devamının gelmesi için gerekli gibidir. İşte edebiyat aleminde de bu neviden yazarlar bulunur. Türk edebiyatında ise
İhsan Oktay Anar
İhsan Oktay Anar
bunların başında gelmektedir. Yazarın okuma sırasında ilk eserleri olarak
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlası
ve
Suskunlar
Suskunlar
eserleri neredeyse herkese hitap etmektedir. Ancak
Amat
Amat
,
Yedinci Gün
Yedinci Gün
ve
Tiamat
Tiamat
gibi eserleri, teknik dili ve ironi yönü daha kuvvetli ancak okunması biraz daha zor eserlerdir. Tıpkı kahve tiryakileri gibi, bir seviye öncesindeki tat nasıl eksik geliyorsa bir edebiyat dehası olan
İhsan Oktay Anar
İhsan Oktay Anar
okurları da bu şekildedir. Bu nedenle İhsan Oktay Anar bakımından eserlerinin bir okunma sırası/seviyesi var arkadaşlar.
Tiamat
Tiamat
okurken yazarın dehasına bir kez daha şahit olmak, ironi yüklü cümlelerle ara ara gülerek ilerlemek ve harika kurgusuna hayran kalmamak elde değil. Türk edebiyatı adına çok büyük bir zenginliktir
İhsan Oktay Anar
İhsan Oktay Anar
Ben okurken çok zevk aldım. Eser denizcilik terimlerini fazlasıyla içermesi yönüyle biraz ağır okunuyormuş gibi gelebilir ancak bir o kadar da sürükleyici. Şimdiden yazara sağlıklı bir ömür diliyor yeni eserlerini dört gözle bekliyorum..
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,949 okunma
240 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Bazı yazarlar vardır ve bazı kitapları.. Kesinlikle bir yazarın öncelikli okunmaması gereken eserleri vardır. En sevdiğim yazar olan
Nikos Kazancakis
Nikos Kazancakis
in Yokuş adlı bu romanı, kendisinin eserleri içerisinde her ne kadar derinlikli bir konusu olsa da okuma sıralamasında en arkada olması gereken bir eseri. Romanın genel konusunu “insanın maddi dünyadaki anlam arayışını kendi ruhunda bulma çabası” diye özetleyebilirim. Di, her zamanki gibi Kazancakis’in o beni benden alan kendine has çarpıcı ve sarsıcı edebi dili.. Çok akıcı olmasa da eser kendini okutmayı başarıyor. Konusu birçok insana hitap etmez diye düşünüyorum. Soyut kavramlar çok ön planda. Romandaki en sarsıcı ve Kazancakis edebiyatına en uygun düşen bölüm, roman kahramanının babasının üç Kapetan’ı karşısına alıp sorular sorduğu bölüm. Sadece bu bölüm bile Kazancakis’in tam bir edebiyat üstadı olduğunu göstermeye yeter. Herkese iyi okumalar dilerim..
Yokuş
YokuşNikos Kazancakis · Can Yayınları · 2022139 okunma
296 syf.
5/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Sevmedim..
Beğenmedim arkadaşlar. Genellikle kitaplarımı kitap incelemelerine bakarak alıyorum. Çoğu zaman doğru yönlendirme olsa da bazen de bu şekilde yanıltıcı bir durum ortaya çıkabiliyor. Yazıldığı dönem itibari ile belki İngiliz edebiyatına yeni bir soluk getirmiş olabilir ancak, hayalle gerçeğin geçmişle geleceğin sürekli içiçe geçerek ilerlediği ve uzatılmış cümleleriyle oldukça konforsuz bir okuma deneyimi sunan bu eser maalesef hiç ilgimi çekmedi. Psikolojik türde roman okumayı seviyorum ancak bu kitabın türü psikolojik olmadığı halde çok ağır bir psikolojik roman okumuşçasına yoruldum. Sıkıldım. Karmaşık cümle kurguları seven, okuduğunu anlamasa bile sırf okudum demek için okuyan okurlar hariç, tavsiye etmiyorum.
Justine
JustineLawrence Durrell · Can Yayınları · 2017554 okunma
Reklam
779 syf.
7/10 puan verdi
·
44 günde okudu
Dostoyevski gibi bir deha romancıyı eleştirmek haddim değildir ancak Dostoyevski okumaya başlayanlar için bu eser son planda okunması gereken bir eser. Açıkçası yazarın özellikle Karamazov Kardeşler ve Ecinniler gibi romanlarından sonra bu romanı bana bir alt seviyede imiş gibi geldi. Yine de eser kendini okutturmayı başarıyor. Herkese iyi okumalar dilerim.
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225bin okunma
124 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Eserin adı “Lüks Kaygılar” olmalıymış
Kitap, Orta Doğu insanının özelde de Türk insanının anlayabileceği bir konu içeriğine sahip değil. Yazar, hayatta her şeye sahip olan ve tam da bu sebepten ötürü kendisini insanlardan soyutlayan, oldukça akıllı bir adamın hayatına odaklanıyor! Kısaca modern zamanların lüks kaygılarını işliyor diyebiliriz. Her ne kadar roman kahramanı Doppler’in kendisini insanlardan soyutlama fikrine bazı yönlerden katılsam da tercihi olmayan çocuk bakma sorumluluğu gibi sorumluluklardan da kaçması, bu durumu açıkça hiç dert etmeyip hatta umursamaması kendisine duyulan sempati düzeyini azaltıyor. Ancak anladığım kadarıyla yazar, karakter tutarlılığı bakımından böyle bir yolu tercih etmiş. Aksi halde çok daha derinlikli bir karakter yaratması gerekecekti.. Eser gayet akıcı bir dille hatta alaycı bir dille yazıldığı için kendisini okutmayı başarıyor. Her türlü maddi imkana sahip Norveç insanının ne tür kaygılar içerisinde olduğunu merak ediyorsanız mutlaka okumalısınız. Sanırım kitap seri olarak devam ediyor ancak keşfedilmeyi bekleyen onca yazar ve eser dururken ben devam etmek için pek sebep bulamadım, herkese iyi okumalar.
Doppler
DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199,4bin okunma
496 syf.
6/10 puan verdi
·
55 günde okudu
Belki bir gün..
Her okuyucuya hitap etmeyen, kurgusal bir deneme ve hatıra kitabı niteliğinde bir eser. Her ne kadar ilginç fikirler yer alsa da bende merak uyandırmadı. Bilmem belki zamanı değildi benim için. Belki bir gün..
Gog
GogGiovanni Papini · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,025 okunma
576 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
77 günde okudu
Roman öyle olmaz böyle olur demiş..
Tek kelime ile Muhteşem! Bazı yazarlar vardır beni çok üzer. Hayata erken veda ederek bizleri o insanüstü anlatı becerilerinden mahrum bırakmaları hayatın maalesef acı yüzüdür. Mithat Cemal Kuntay.. bugüne kadar tek romanı olan, Üç İstanbul kitabını nasıl olur da okumam(İyi ki bazı iyi kitapları hala okumamışım) diye kendime kızdım. Böyle edebi bir lezzeti nasıl ıslalar bir kitapsever..Yazar sanki bir ömre sığacak sayfalarca romanları konsantre halinde bir kitap içerisine almış.. O ne muhteşem bir dil, o ne muhteşem bir duygu analizi ve aktarımı, o ne muhteşem bir kurgu.. Açıkçası Türk romancılığı için bir iftihar tablosu. Eser sizi gerek kurgusu, gerek dili ve gerekse de sürükleyiciliği ile adeta kendisine esir ediyor. Edebi yönüne getirilebilecek bir eleştiri olduğunu hiç düşünmüyorum. Çok kuvvetli bir kalem çok keskin bir zeka. Eserde Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi konu edilmiş ve toplumdaki ahlaki yozlaşma her bölümde adeta yazar tarafından okuyucunun gözüne sokulmuş. Bir yönüyle tarih kitaplarında yer almayan Osmanlı’yı okuyacaksınız. Ve bence sarsılacaksınız. Hiç bitmesini istemediğim istisna kalitede bir eser. Şimdiden zihin kütüphanemde en zirveleri tuttu. Edebiyat severlere ısrarla şiddetle ve şevkle okunmalarını tavsiye ederim..
Üç İstanbul
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay · Oğlak Yayıncılık · 20202,420 okunma
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
107 günde okudu
Harika
Şimdiye kadar okuduğum felsefe kitapları içerisinde en akıcı en anlaşılabilir olan kitaptı Felsefirastyon.  Yazarın gündelik olaylara dair sade bir dille kaleme aldığı yazılar bir sayfayı aşmamış ve her bir yazı için yan sayfada konu resmedilmiş. Bu fikre bayıldım desem yeridir. Soyut bir kavramın veya konunun resmedilerek algısal/betimsel niteliğinin arttırılması muazzam bir fikir! Yazarın dili ve örneklemeleri o kadar başarılı ki, yaklaşık 300 sayfalık kitapta neredeyse, anlamadım diyeceğiniz herhangi bir felsefe karmaşası yer almıyor. Yazarın böylece sırf felsefe yapmak için felsefe yapanlara net bir gönderme yaptığını düşünüyorum. Başarıyı anlaşılamamakta bulan felsefe yazarlarının aksine, yazarın bu eseri tam bir “anlaşılabilir felsefe manifestosu.” Bazı konulara ilişkin o kadar vurucu ve bölünemez bölümler vardı ki içerisinden cümle seçip alıntılamam mümkün olmadı. En iyisi o bölümlerin tamamını okumak olacaktır. Felsefe ile ilgisi olsun olmasın kesinlikle herkese rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir eser.
Felsefirastyon
FelsefirastyonSerdal Özdemir · Luna Yayınları · 202166 okunma
60 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.