"Kendini hayata hep korkusuzca teslim etmeli insan."
-Modesta
Yazar Hakkında Kısaca:
Goliarda Sapienza, İtalyan yazar ve aktristtir. 1924'te Catania'da doğan Sapienza, sosyalist bir aile ortamında büyümüş ve bu durum eserlerine de yansımıştır. Annesi ve babasının siyasi arenadaki aktifliği Sapienza'nın hayat görüşüne de etki etmiştir. Hatta
Kulağınızda bir sivrisinek vızıldadığında, lütfen onu doğal olmayan davranışı için ayıplayın. Tanrı'nın ona verdiğiyle yetinir ve kanatlarını sadece güneş paneli olarak kullanırdı.
O günden sonra iyisiyle kötüsüyle bütün geçmişi hatırlamaya karar verdim; her zaman aklımda bulunsun, hiç olmazsa yapılan hataları tekrarlamamı engellesin diye.
Okudum, okudum, okudum diye bağırılası bir kitap. Şair eteğindeki taşları değil ruhundaki sızıyı, aklında ne varsa, ne düşündürüyorsa hayat hepsini hepsini döküyor içinize bir bir . Alıp bu benim sızım, bu benim düşüncem olsun , bu benim aklımda bulunsun diyeceğiniz dizeler var. Şair bu kadar mı güzel hisseder , bu kadar mı güzel hissettiğini ifade eder. Ne yazsam bendeki anlamını ifade edemeyeceğim. Murathan Mungan dizelerinde buluşmak, hissetmek dileğiyle İyi okumalar diliyorum
Matematik öğretmeni olan yazarımızın üç kitabından ilki olan
Bir Bölü Sonsuz , Matematik alanında Türkiye'de yazılmış ilk roman özelliği taşıyor. Bir kadın yazar olarak bunu yapması beni ayrıyeten gururlandırdı.
Matematik denince çoğumuzun gözü korkar, bi kısmımız da çok sever ve hayatını matematikle şekillendirir. Ben korkanlardanım :). Matematik romanı olunca denklemin, işlemlerin, problemlerin olacağını düşünürseniz benim gibi yanılırsınız.
Konusuna gelirsek matematikçi bir üniversite hocasının her yıl eğitmek istediği çömez adı verdiği bir öğrenciyi seçmesiyle başlıyor. Hikaye bu ikilinin etrafında şekilleniyor. Birlikte çıktıkları bu yolda tam anlamıyla matematiğin ve sonsuzluğun dünyasını araştırırken kendi dünyalarında kayboluyorlar. Kitapta çoğu hissi görebilirsiniz. Hayatın gerçeklerini barındıran duyguları; aşk, sevgi, umut, hasret...
Kitaba özgün ayrı bi nokta ise karakterlerin isminin ve cinsiyetinin belli olmaması. Sanırım okuyucunun hayal dünyasına bırakılmak istenmiş gayet de güzel olmuş.
Bilgi veren bir kitap. Şurayı çizeyim aklımda bulunsun dediğim bir çok yer oldu. Akıcı ve sıkmayan keyifli bir kitaptı.
“Yürü! Hür Maviliğin bittiği son hadde kadar!..
İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar. “
-Yahya Kemal Beyatlı
Uzun zamandır aklımda olan bir etkinliği paylaşmak istiyorum sizlerle..
Hani bazı şairler olur aldı mı kalemleri ellerine başlarlar şöyle bir yüreğindekileri silkelemeye, eteğindeki taşları dökmeye..
Kimi insanlar güzel diyerek geçip gider.. Kimisi de başlar şairin kalbindeki kırıkları izlemeye.
Ben bu etkinlikte şairimizin kalbindeki kırıkları izlemeye değil ortak olmaya davet ediyorum sizleri, bir nebze de olsa onu anlamaya, hissetmeye çağırıyorum, biliyorum ki çok zorlu bir kişilik o.
Kolay olmayacak “Mavi, Karanfil ve Ruhi Bey” üçlemesinin medarı iftiharını okumak.. Size diyorum ki yalnızlığın ve imgenin şairi Edip Cansever için bir şiir okuma etkinliği başlatalım. Herkes döksün elinde avucunda olanları az uz demeden.. İsteyen kitabını alıp okusun, isteyen pdf paylaşıp bir katkıda bulunsun.. Yeri gelsin dizesinde kaybolduğumuz sözcüklerde anlamlarda birbirimize danışalım fikir alışverişi yapalım, bol bol alıntılarını paylaşalım, yeri de gelsin bitmek tükenmek bilmeyen hem keyifli hem de hüzünlü Mavi bir yolculuğa çıkalım..
Tabi ki
Søren de katkılarıyla aklınıza takılan sormak istediğiniz konularda yardımcı olacaktır.
Peki, kimler eşlik etmek ister bize bu Mavi yolculuğumuzda?
Merhaba 1K okurları!
Belki 1 yıl, belki 1 buçuk yıl önce bir alıntıda tam kalbime dokunan bir söz okudum. Kitabın ismine baktım, tam da alıntının hakkını veren isim dedim. Okuyacaklarıma aldım. Sordum, pdf var mı diye (kitaba ulaşmam mümkünsüzdü) "Hayır" cevabını aldım. Kitabı okuyacaklarıma kaydettim o gün bir umut kitaba bir gün ulaşırsam aklımda bulunsun diye. Ve bir gün bana soru sordu tatlı bir kız; "Hangi kitabı istersin?"
Har ve Kül diye cevapladım. Çünkü çok merak ettiyim bir kitapdı.
Hani bazen sorarız ya, "Hangi kitabı önerirsiniz okumam için?" Ben bir çok kitabı alıntılardan sevdim de başladım okumaya. Çok az kitapta "iyi ki" dedim. Bu kitap ilk sıralarda gelir. Bilmiyorum, benim en duygulu dönemime mi denk geldi, yok, hakkını yemeyeğim, çok güzeldi.
Har oldu, Kül etti.
Kitap güzel bir aşk hikayesiyle başladı, mesafelere rağmen bitmeyen aşkı anlatarak, ne olursa olsun, bazı aşkların vagzeçilmezliğini gösterdi.
Sonra iç sesim oldu. Bana beni anlattı, arkadaş oldu, dost gibi ruhuma üfledi.
Ve o muhteşem son.. Hiç bir gerçek aşk, bitmez, zaman aşımına uğramaz. Gözyaşlarımın sel olduğu anlar oldu. Bilmem kalbimin bam teline dokundu diye miydi? Yaşanması mümkün olup da yaşanamayan duygulardan mıydı?
Bazıları doğuştan şanslıdır, bazıları kendine şansı doğurur. (Bu da benden olsun.)
O kendine şans doğurdu, şanslı mıydı?
Spoiler vermeyeceğim. Ama her kitapta bir parça ben buluyorum, her kitapta benden bir parça bırakıyorum.
Sen, benim hep en değerlim olarak kalacaksın. Çünkü sen, buna değersin!
Keyifli okumalarınız olsun.
Har ve KülEzgin Kılıç · Destek Yayınları · 2017705 okunma
Okuduktan sonra iz bırakan kitaplardan biriydi. Bir insanın bu kadar korkakken nasıl bu kadar cesurca davrandığına hayret ettiğim bir karakterdi. Aşkın insanı nasıl bambaşka birine dönüştürdüğünü izlerken, annesini kaybetmenin acısının insanı nasıl çırılçıplak bıraktığına şahit oluyorsunuz. Acısını betimlerken kurduğu her cümle amansız yakalanılan bir hastalık gibi sarıyor ruhunuzu. Annesiyle o kadar da iyi geçinemeyen biri olduğumdan mıdır nedir, annesini her andığında bam telini sızlatıyor insanın. Herkesin kendinden bir parça bulacağı, günlük yaşamdan izlere rastlayacağınız, tanıdık yüzler göreceğiniz bir kitap. Öyle nokta atışı tespitleri var ki her birini aklımda bulunsun diyerek not almak isteyeceksiniz. İyi okumalar :)
İnsan Nedir ? || Mark Twain
Uzun zamandır aklımda olan ve gerçekleştirmeyi başardığım bir kitap okuma etkinliğinin mutluluğunu yaşıyorum.
Biz kendi aramızda değerlendirdik ve oldukça da beğendik ama bir de sizler için kendi yorumunu ekleyeceğim.
Kitap genç adam ve yaşlı adamın diyaloğundan oluşuyor.
Yaşlı adam:
İnsan bir makinedir. Kendi iradesi yoktur. ve otomatik olarak çalıştır düşüncesini savunurken
Genç adam:
İnsanın faziletleri vardır düşüncesini savunuyor.
Çoğunlukla genç adam kafasında olsamda yaşlı adamı haklı gördüğüm yerlerde oldu.
Ancak gerçekleştirdiğimiz tüm eylemlerin çıkar üstüne kurulduğunu ve en basit bir davranışta bile kendi mutluluğumuzu ön planda tuttuğumuzu savunması buna pek katılmadığım için beni bir nebze sinir etti. Çünkü duyguları bile o kadar devre dışı bıraktı ki insan olmamızın bir ayrıcalığı kalmadı.
Ucu çok açık ve düşüncemeye fazlasıyla sevk eden bir eser oldu.
.
Bir tek bu yayında başka öykülerinide yer verilmiş. Ama tahmin edeceğiniz üzere beni en çok etkileyen "İnsan nedir? Oldu. Alırken aklınızda bulunsun diye bunu da belirtmeden geçmek istemedim
İnsan Nedir?Mark Twain · İlgi Kültür Sanat Yayıncılık · 201915,1bin okunma
Ayşe Kuliiiin, torunlarının Cico’su. İsminden de hareketle konuyu anlamamak mümkün değil. Bu kitapta doksanlı yıllardan itibaren İstanbul taksilerinde, ama tek başına, ama eşiyle, ama arkadaşlarıyla yaşadıklarından kesitler sunmuş. Yeri geldiğinde başarılı bir iş kadını olarak, kimi zaman turist Ayşe, kimi zaman başarılı bir yazar, kimi zamanda baby shower partilerine, ev ziyaretine giden anne teyze olarak karşımızda. Ne olaylar yaşamış bilseniz.. Kimi zaman dayanamayıp pes edip inmiş, kimi zaman direnmiş. Hatta evlenme teklifi bile almış taksiciden. Her taksiye bindiğinde bir olaylar silsilesi :) Kitabın son mısralarında da
“Kadın-erkek, zengin-yoksul her bir kişinin, an gelir taksiye ihtiyacı olabilir ve bu şehirde belli saatlerde taksi bulunamıyor, sürücü değiştirme saatlerinde hiçbir taksi boş da olsa müşteri almıyor, uzun lafın kısası taksi sayısı İstanbullulara yetmiyor!”
Bu bir sorun, büyük bir sorun.. Ah İstanbuuuul, bir de bu. (!)
Eserini, belki benim gibi yaşayanlar vardır da belki duyururuz sesimizi bir çözüm buluruz diye eleştirel bir dille kaleme almış. Elbette bu mesleği hakkıyla, edebiyle, namusuyla yapan çilekeş filozof sürücülerine de sevgi ve saygılarını unutmamış.
Ayrıca kitabın kapağı, tasarımı ve içerisinde yer alan resimler çok hoş olduğu için dikkatimi çekmişti. Küçük bir şehirde yaşıyorum bu problemlerle karşı karşıya kalmadım, kalmam.
Belki bir gün kalırsam aklımda bulunsun bu anılar..
İyi okumalar :)