Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başarının istediği ter iki türlüdür. Alın teri ve akıl teri.
Sayfa 115Kitabı okudu
AYDIN MISIN ? Kilim gibi dokumada mutsuzluğu Gidip gelen kara kuşlar havada Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden Tabanında depremi kara güllelerin Duymuyor musun
Karakılçık adlı şiir kitabından 1969
Reklam
'' Derler ki : emekle, bilgiyle, sevgiyle yaratılmış ne varsa, tümünde onların düşünce aydınlığı, alın teri, kanı vardır. Yine derler ki : bizi mutluluğa götürecek yolu ışıtan yüreklerindeki ateş solmaya başlayınca, onlar mum gibi eriyip tükenmez, gökyüzüne çekilip, sevgili dünyalarını oradan aydınlatmaya devam ederlermiş. Sen çırılçıplak bir gecede başını gökyüzüne çevirip de yeni yeni yıldızlar görürsen, bil ki onlar insanlar için kendilerini yakmış olan canlardır. ''
Atatürk Devrimleri üzerine çok yazıldı, çok söylendi. Ama o günleri tam anlamıyla yaşayan galiba pek kalmadı. 70'li, 80'li yıllardan sonra doğanlar, ülkemizde oldum olası hep apartmanlar, otomobiller, buzdolapları çamaşır, bulaşık makineleri vardı, diye düşünüyorlar. Sumerliler gibi. Onların inançlarına göre Tanrılar, insanları yaratmadan önce ülkelerindeki evleri, kanalları yapıp hazırlamışlar; insanlara da buyurun oturun demişler. Atalarının uzak yerlerden göç edip kendilerine yaşanacak toprakları hazırlamak için ne zorluklarla çalışıp alın teri ile kanallar yaparak bir taraftan kurumuş toprağı suladıklarını, diğer taraftan bataklıkları kuruttuklarını; böylece bol ürün alarak ülkelerini zenginleştirdiklerini ve kafalarını kullanıp yazıyı icat ederek bir iletişim, bir bilim çağı açtıklarını hiç düşünmemişler.
Kötülüğün yolu düz yeri yakındır insanlar ona kolayca ulaşabilir ama iyiliğin önüne tanrılar alın teri koymuşlardır, ona varan yol uzun ve diktir.
Kötülüğün yolu yakındır kolay ulaşılır ona. İyiliğin önüne ise alın teri ve vicdanı koymuştur Tanrı.
Reklam
"Başarının istediği ter iki türlüdür: Alın teri ve akıl teri. Alın teri, fiziki teridir, gözle görünür ve mendille silinir çünkü dışarı doğru akar. Akıl teri ise, soyuttur, zihnin içindedir, içeri doğru akar.
Sayfa 161Kitabı okudu
Helal kazanç dediğimiz şeyin üç ölçüsü var: meşru iş, adalet ve alın teri.
Gir bakalım, yabancı, ama dikkat et, sakın Kendini koyverip de hırsa kapılmayasın, Alın teri dökmeden köşe dönme hevesi Canına okur sonra, bak bizden söylemesi, Senin olmayan bir şey yürüteceksen unut Aklını başına al, sonrada kendini tut, Hırsızlığa kalkarsan, bir daha düşün yine, Başka şeyler bulursun çil altınlar yerine.
İnsanın hayattaki görevi ruhunu kurtarmaktır ve bunu yapabilmesi için de "dindar" bir hayat sürmesi gerekir, "dindar" bir hayat sürebilmesi için de hayatın bütün zevklerini terk etmeli, bir işte alın teri dökrneli, alçakgönüllü olmalı, acı çekmeli ve merhametli olmalıdır.
Sayfa 83 - Antik Batı KlasikleriKitabı okudu
Reklam
İnsanlar çalışırken ne kadar mesut oluyorlar! Yaratmanın hızı, onları içlerinde kavrayıp kurduğu zaman bu ölüm makinesi ne kadar güzel, ne temiz bir ahenkle işliyor! Sonra insanoğlu mesut olunca bütün varlık nasıl değişiyor, ölüme kadar her şey nasıl sevimli, cana yakın oluyor, hiçbir şey kendi alın teri kadar bir insanı tatmin edemez.
‘’ Bizim için cephelerde kan döken, tarlalarda alın teri akıtan ve nihayet bütçemizi doldurmak için kesesini boşaltan halkımızın malına ve canına göz dikmemek. Onun için çalışmayı kendimiz için çalışmaktan üstün tutmak.’’
Devletin hazinesi benim değil, tebaanındır. Hazine, tebaanın ihtiyaçları için saklanır ve yeri gelince harcanır. Hazineye uzanan eller yanar.İnsanın alın teri dökerek çalışıp kazandığı paranın zevki başkadır. Herkes alın teriyle kazansa hem paranın değerini bilir hem de tebaa zengin olur.(1.mahmud)
Sayfa 266 - timaş yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.