Aşırı doğru...
Kitle uysal bir sürü gibidir, başında bir efendi olmadan yaşayamaz. İtaate karşı öylesine bir susamışlık içindedir ki, ortaya çıkıp kendisini efendi ilan edecek herkese içgüdüsel bir boyun eğişle karşılık verir.
Yaprakları rüzgârda hışırdayan iki gövdeli ulu ağaç, "Dünyanın sonuna vardın işte" diyor, "bundan sonra gidebileceğin bir yer yok! Dinlen artık, boşuna yoruldun!"
Sayfa 109Kitabı okuyor
Şəfiqə xala içində sısqa bir ümidin yuva saldığı gözlərini Hikmətdən ayırmayıb astadan soruşdu:
-Bala, görəsən, Yusifim alçalardan doyunca yeyə bildi, hə?
Sayfa 14Kitabı okuyacak
"Ta beşikten mezara dolandırıldığımızı biliyoruz. Yine de yaşamayı sürdürüyoruz.
Sayfa 64
Temlik ile sonuçlanan icare (leasing) ise işlemin konusu, ürünün ve gelirin belirlenebilirliği ve riski azaltacak tedbirlere uygun olması itiarıyla riskin düşüklüğü açısından murabahaya en yakın işlem olarak değerlendirilebilir.
Sayfa 73Kitabı okudu
Rüyalar, Her Zaman Ayrı Bir Gizem Taşımıştır...
Tüm eski çağlar, rüyanın gizemi ile meşgul olmuş olsa da, ve bu ilgi her zaman tamamen batıl sayılsa da günümüzdeki bu ihtimali ilk kanıtlamanın onuru Freud'a aittir. Efesli Artemidorus'un (M.S. II. yüzyıl) rüya yorumu üzerine çalışması, türü gereği bilimsel bir belgedir ve küçümsenmemelidir. Öte yandan Flavius Josepus (yaklaşık M.S. 37) tarafından kaydedilen Essenes'in rüya yorumları da değersiz görülmemelidir...
Sayfa 177Kitabı okuyor
Sırrını rüzgâra fısıldarsan, ağaçlara söylediği için suçlayamazsın...
Sayfa 173Kitabı okuyor
Dedim: Artık bilgiden yana eksiğim yok;
Şu dünyanın sırrına ermişim az çok.
Derken aklım geldi başıma, bir de baktım:
Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok.
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmamak…
Alçak bir ölüm varsa, eminim budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani, görsem de gözümle:
Îmânı olan kimse gebermez bu ölümle.
Ey dipdiri meyyit! İki el bir baş içindir.
Davransana… Eller de senin, baş da senindir!
Sayfa 97 - Mehmet Akif
Günaydın sevgili okurlar, güzel bir gün dileğiyle...
"Ruth tamamen kendisi olarak söylüyor, Martin ise onun tertemiz soprano sesinin ilahi melodisini büyük hayranlıkla dinliyordu."
Sayfa 81Kitabı okuyor
Bir amacın olmaması ya da amacın peşinde koşulmaması veya dikkatin bu amaca verilmesine mani olacak meşgalelere dalmak hayatı tutarsız ve düzensiz hale getirir.
Bu nasıl bir saçmalık
Cumhuriyetin ilk yıllarında yetişmiş pek çok evli çift gibi, dine saygısız değil ilgisizdiler yalnızca ve bu ilgisizliği de pek çok tanıdıkları, dostları gibi Atatürk sevgisi ve laik bir cumhuriyetçilikle açıklarlardı.
Üniversitenin altında en çok istediğim şeyi buldum. Ama hiç de beklediğim gibi çıkmadı.
.
Zaten gönlünde yatana kavuştuğun zaman hep öyle olmaz mı?
Sayfa 710Kitabı okuyor
"Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez."
Nisa sûresi/36
