Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Alnıma kısa zamanda derin bir çizgi kazıldı. Bunun altına üstüne uzanmaya hazırlanan diğer çizgilerin ince belirtilerini de aynada görüyorum. Alın yazısının ne demek olduğunu şimdi anladım.
Sayfa 233Kitabı okudu
Reklam
_Kendine gülmeyen ustaya şaşarım. Güler geçerim ona işte. Öz evimde yaşarım. Benzemem hiç kimseye. _İnsanın kendine gülebilmesi; şimdiye değin, en iyiler gerçek anlamından yoksun kaldı bunun; en yetenekliler ise bu konuda bir deha göstermediler. Belki de kahkaha, bilgelikle birleşecek, geriye yalnızca "şen bilim" kalacaktır. Şu anda
"Dorian Gray benim sanatım için bir ilham kaynağından ibaret. Sen onda hiçbir şey göremeyebilirsin, oysa ben onda her şeyi görüyorum. Ona ait hiçbir şey resmimde yer almasa bile sanatımdaki mevcudiyeti inkâr edilemez. Dediğim gibi, o bir fikir, yepyeni bir üsluba ait. Onu belli çizgilerin kıvrımlarında, belli renklerin inceliğinde, güzelliğinde görebiliyorum. Hepsi bu." "Peki tablosunu neden sergilemiyorsun?" diye sordu Lord Henry. "İstemeden de olsa, şu garip sanatsal tapınma halini tabloya yansıttım da o yüzden. O bu durumun farkında değil; ona hiçbir şey söylemedim. Hiçbir zaman bilmeyecek de. Ama dünya âlem anlayacaktır; çırılçıplak ruhumu meraklı sığ bakışlara meze etmeye hiç niyetim yok. Yüreğimi mikroskop altına yatırmalarına izin vermeyeceğim. O tabloda benden çok şey var
Ben, İslam ülkelerinde bin yıla yakın bir sü­ redir, büyük bilgin yetişmediği kanısındayım. Bu ka­ nıya duygularımla değil, kaynaklara dayanan çalış­malarımla vardım. Yanıldığıını anladığım gün sevi­ neceğim, beni yanılmadan kurtaranı alkışlayacağım. Beni bu kanıya vardıran birinci neden İslam düşün­ cesinde eleştiri anlayışının, eleştiriye saygının bulun­ mayışıdır. En içtenlikli, en uyarıcı bir eleştiri karşı­ sında kaşları çatılan, yüzü asılan bir düzenin, bir an­ layışın egemen olduğu yerde eleştiri şöyle dursun dü­şünmenin bile yeri yoktur. Orada düşünmek bir suç­ tur, yasal çizgilerin dışına çıkmaktır. Osmanlı yöne­ timi, Abbasiler çağında olduğu gibi düşünmenin de­ netim altına alınmasından yanaydı, öyle de yapıyor­ du. Buna kanıt arayanlar, birtakım sudan nedenler­ le öldürülen ozanları, yazarları gözlerinin önüne ge­ tirsinler.
Sone 2
Kuşattı mı güzel alnını kırk yıllık kış Yüzündeki çizgilerin oluşmasına dur diyemezsin Ne o gençliğin kalır ne kibrin Ne de ömrünün süsü beş para eder O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir, Dinç ve şen günlerinin hâzinesi ne oldu; Dersen yuvalarına çökmüş şu gözlerdedir, Bencillik utancıyla israfa övgüdür bu. Kavuşur güzelliğin çılgınca alkışlara "Benim güzel çocuğum beni kurtarır," dersen "Ve yüzümü ağartır ben yaşlandıktan sonra," Güzelliğinin onda sürdüğünü göstersen. O, sen yaşlandığında yeniler varlığım, Soğuktan donan kamn duyar ısındığım.
Sayfa 8 - Altınpost YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sonu bilinmezlikle örülü yollar her zaman korkutur insanı. Çizdiği çizgilerin dışına çıkmaktan korkup, aynı çiziklerin etrafında hayatlarını harcayan insanlar tanımıştım. Aynı ağaçların altında sevişen insanların, başka bir ağacın altına gittiğinde utançtan yanaklarının kızardığını görmüştüm. Bağımlılıklarını en tatlı mücevherleri gibi saklayan insanlarla karşılaşmıştım. Yola çıkmadan evvel yolun bana oynayacağı türlü iğrençliği düşünmüştüm ama nedense onun bana güzel bir içki verebileceğini ya da beni boynumdan öpüp soğuk gecelerde ilginç masallar okuyup beni huzurlu bir şekilde uyutacağını hiç ummamıştım. Çünkü biz böyleydik işte, hayaletleri yaratıp sonra da onlardan korkan gerzeklerdik! Oysa karanlık şeyleri düşünmesek ortaya ne hayalet ne de korku çıkacaktı. Düşünceler evenindeydik ne de olsa ve her düşünce aslında dokunabileceğimiz kadar sertti!
Sayfa 33 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
( Rüya Yorumlama Sanatı )
_Yorumlanmamış bir rüya, okunmamış bir mektuba benzer. Talmud _Çevremizin bize zorla giydirdiği kıyafeti, rüyada çekip atarız. Rüyasal gerçeklik içinde artık her arzumuz gerçek olabilir. Usta bir insan, kendisini anlayabilmek için, rüyalarını anlamaya çalışır. Bu, kişiliğin genel kalitesini anlamaya yöneliktir. Emerson _Rüyamda kelebek olduğumu
İnsan ve Sembolleri - Arketipler
_Rüyanızda şeytanla mücadele ettiğinizi gördüğünüzde fark edeceksinizdir ki mücadele ettiğiniz yalnızca kendinizdir. Düşünü gördüğümüz kimse, İçimizdeki diğer yandır. Tanrım şükürler olsun ki beni böyle yaratmamışsın. Düş, düşü gören kişiye değil, bir topluluğa, halka, insanların tümüne aittir. Gelecekteki kişiliğimiz çok önceden oradadır ama
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Reklam
Ay'ın Öyküsü Son derece nüfuz edici bakışlarıyla, Dünya'nın etrafında döndüğü o bilinmeyen merkeze yerleşmiş yetenekli bir gözlemci, evrenin kaos halinde olduğu çağda sayısız atomun uzayı doldurduğunu görecekti. Ancak, yüzyıllar geçtikçe, yavaş yavaş, bir değişiklik oldu; bir çekim yasası belirdi ve o güne dek başıboş gezen atomlar bu
Sayfa 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37Kitabı okudu
Densizlikle, yalnızlıklarımızı ve içlerindeki en yüce hayaleti baştan savdığımızı sanıyoruz. Gerçekte, artan yalnızlıklarımız, onlara tebelleş olan şeye bizi yaklaştırmaktan başka bir şey yapmaz. Hiçlik beni sardığında ve, Doğulu bir söze göre , ''boşluğun boşluğuna'' ulaştığımda, böyle bir aşırılıktan yıldırım çarpmış gibi, son çare olarak Tanrı'ya başvurduğum olur, bu ancak kuşkularımı ayaklar altına alma, kendimle çelişme ve ürpertilerimi çoğaltarak, orada bir uyarıcı arama arzusunda olsa bile. Boşluk deneyimi inançsızın mistik eğilimidir, yalvarma olanağıdır, onun doluluk anıdır. Sınırlarımızda, bir tanrı çıkıverir ortaya, ya da onun yerini tutan bir şey.
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.